MİLLİ MÜCADELE’NİN HAZIRLIK DÖNEMİ
Mustafa Kemal’in Samsun’a Çıkışı (19 Mayıs 1919)
•Bölgedeki Türklerin silahlarının toplanmasını ve kargaşanın sona erdirilmesini isteyen İngilizler, Osmanlı yönetiminden bu iş için bir
görevli atamasını istemişlerdir.
•Mustafa Kemal Paşa 9. Ordu Müfettişi olarak görevlendirilmiştir.
•Mustafa Kemal, görev alanındaki askeri ve sivil yetkililere emir verme yetkisine sahiptir.
•Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışı ile Kurtuluş Savaşı başlamıştır.
•Mustafa Kemal’in 22 Mayıs 1919’da İstanbul’a gönderdiği raporlar “Samsun Raporu” olarak adlandırılır. Bu raporda bölgesindeki Rumlar emellerinden bahsedilmiştir.
•İngiliz askerlerinin bulunduğu Samsun’u kendisi için yeterince güvenli görmeyerek Mustafa Kemal Havza’ya hareket etmiştir.
Havza Genelgesi (28 Mayıs 1919)
•Havza’da sivil yöneticiler ve halkla ilişkiler kuran Mustafa Kemal askeri-idari makamlar ve ulusal örgütlere gönderdiği gizli genelge ile ulusun içinde bulunduğu olumsuz durumu açıkladıktan sonra şu isteklerde bulunmuştur;
•İzmir’in işgalinin protesto edilmesi
•İtilaf Devletlerine ve İstanbul Hükümetine işgali protesto eden telgrafların çekilmesi
•Yerel direniş birlikleri ve askeri birliklerin dağıtılmaması
•Azınlıklara kötü muamele yapılmaması
•Genelgenin yayımlanmasından sonra İstanbul Hükümeti Mustafa Kemal’i İstanbul’a geri çağırmıştır. Ancak Mustafa Kemal Amasya’ya geçmiştir.
Amasya Genelgesi (22 Haziran 1919)
•Mustafa Kemal Paşa Amasya’da bir genelge hazırlamış ve Kâzım Paşa, Refet Paşa, Ali Fuat Paşa’nın da bu bildiriyi imzalamasını sağlamıştır. Mustafa Kemal Paşa’nın bu girişimi, genelgenin kişisel bir çaba olarak görülmesini istememesidir.
•Mustafa Kemal’in Kurtuluş Savaşı boyunca en önemli bir amacı “Milli Mücadele’yi halka mal etmektir.
Amasya Genelgesi kararları
•Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir.
•İstanbul hükûmeti, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirememektedir. Bu durum milletimizi yok olmuş göstermektedir. (Gerekçe)
•Milletin bağımsızlığını, milletin azim ve kararı kurtaracaktır.(Yöntem)
•Her türlü etki ve denetimden uzak, millî bir kurul oluşturulmalıdır.
•Sivas’ta bir millî kongre toplanmalıdır.
•Doğu illeri adına Erzurum’da bir kongre toplanacaktır.
•Alınan kararlar millî sır olarak gizlenecektir.
Amasya Genelgesi’nin Değerlendirmesi
•Bu genelge, Türk İnkılabı’nın ihtilal aşamasını başlatmıştır.
•Kurtuluş Savaşı’nın amaç, gerekçe ve yöntemi açıklanmıştır.
•Ulusal bir heyet fikri ilk defa ortaya çıkmıştır.
•Ulusal egemenlik ilkesinden ilk defa söz edilmiştir.
•Amasya Genelgesi sonrası İstanbul Hükümeti Mustafa Kemal’i görevinden aldığını açıklamadan Mustafa Kemal askerlikten istifa ettiğini İstanbul’a bildirmiştir
Erzurum Kongresi (23 Temmuz – 7 Ağustos 1919)
•Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk ve Trabzon Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri ile Kazım Karabekir tarafından toplanmıştır.
•Kongreye Mustafa Kemal başkanlığında 54 delege katılmıştır.
•Kongre ye delegesi katılan iller arasında, Bitlis, Trabzon, Erzurum, Van, Sivas, Kars
•bulunmaktadır.
•Erzurum’da bir kongre düzenlenmesinde, Doğu Anadolu’da Ermeni Devleti’nin kurulmasına yönelik planlara engel olma düşüncesi etkili olmuştur.
•Erzurum Kongresi; toplanış amacı yönüyle bölgesel olmasına rağmen, kararları yönüyle ulusal nitelikler taşır.
•Kongrede Mustafa Kemal başkanlığında 9 kişiden oluşan Temsil Heyeti kurulmuştur.
Erzurum Kongresi Kararları
•Ulusal sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz.
•Vatanın parçalanamayacağı ilk kez açıkça ortaya konmuş ve yine ilk kez “millî sınırlar”dan söz edilmiştir.
•Manda ve himaye kabul edilemez.
•Amaç, tam bağımsızlıktır. Manda fikri ilk kez ve açıkça reddedilmiştir.
•Doğu illerinin ve vatanın bağımsızlığını Osmanlı Hükümeti sağlayamazsa geçici bir hükümet kurulacaktır.
•Ulusal gücü etken ve milli iradeyi egemen kılmak esastır.
•Hristiyan azınlıklara siyasal ve toplumsal düzenimizi bozan ayrıcalıklar verilemez.
•Mebusan Meclisi’nin hemen toplanmasına ve İstanbul Hükümeti’nin bu yolla denetlenmesine çalışılacaktır.
•Saltanat ve hilafet korunacaktır. Amaç, padişah yanlısı halkın desteğini sağlamaktır.
•Bağımsızlığımıza saygılı devletlerden ekonomik ve teknik yardımı kabul edilebilir.
•Doğu Anadolu’daki cemiyetler “Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı altında birleştirilmiştir.
Balıkesir- Alaşehir ve Nazilli Kongreleri (1919)
•Balıkesir Kongresi, batı Cephesi’nin oluşturulmasına dönük kararın alınması açısından,
•Alaşehir Kongresi ise İzmir’in kurtarılması için gerekirse İtilaf Devletleri ile birlikte hareket etme kararının alınması açısından önemlidir.
•Balıkesir ve Alaşehir kongreleri İzmir Redd-i İlhak Cemiyeti’nin etkisi ile toplanmış ve Batı Cephesi’nin oluşmasında etkili olmuştur
•Nazilli Kongresi’nde ise Yunan işgaline karşı halktan asker toplanması, her türlü para, araç- gereç ve malzemenin dağıtımı vb. konularda kararlar alınmıştır.
•Birleştirici bir liderden yoksun olmaları, bu kongrelerinin Erzurum Kongresi kadar etkili olmasını önlemiştir.
Sivas Kongresi (4-11 Eylül 1919).
•Amasya Genelgesi uyarınca Sivas’ta ulusal kongre toplanmıştır.
•Elazığ valisi Ali galip bu kongreyi engellemeye çalışsa da, başarılı olamamıştır.
•Erzurum Kongresi kararları bazı değişiklik ve ilavelerle kabul edilmiştir.
•Manda ve himaye kesinlikle reddedilmiştir.
•Amaç, tam bağımsızlıktır.
•Dağınık halde bulunan bölgesel direniş güçleri, Anadolu ve ‘Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında birleştirilmiştir.
•Amaç. Kurtuluş Savaşı’nı tek merkezden yönetmektir.
•Mebusan Meclisi’nin toplanması için çalışmalar yapılması kararlaştırılmıştır.
•Temsil Heyeti sadece doğu illerini değil, yurdun tamamını temsil edecektir.
•Temsil Heyeti 20. Kolordu Komutanı Ali Fuat Paşayı Batı Anadolu’ya atamıştır. Bu durum kurulun yürütme organı (hükümet) gibi çalıştığını kanıtlar. Temsil Heyetinin -görevi TBMM’nin açılması ile sona ermiştir.
•İrade-i Milliye adında bir gazetenin çıkarılması kararlaştırılmıştır.
•Basın-yayın yoluyla kamuoyu yaratmak amaçlanmıştır.
•Sivas Kongresi’nden sonra Damat Ferit Hükümeti istifa ederek Ali Rıza Raşa Hükümeti kurulmuştur.
•Temsil Heyeti’nin İstanbul’a karşı kazandığı ilk siyasal başarıdır. Sivas Kongresi hem toplanışı hem de alınan kararlar açısından “ulusal” bir kongredir.
Amasya Görüşmeleri (20-22 Ekim 1919)
•İstanbul ile kesilmiş olan ilişkiler, Ali Rıza Paşa hükûmetinin göreve başlaması nedeniyle yeniden kurulmuştur.
•Yeni hükûmetin isteği ile Amasya’da bir görüşme yapılması kararlaştırılmıştır.
•Görüşmeye Temsil Kurulu adına Mustafa Kemal, Rauf Orbay ve Bekir Sami Beyler,
•İstanbul Hükümeti adına Bahriye Nazırı Salih Paşa katılmıştır.
•Osman Hükümeti, Amasya Protokolü ile Temsil Heyeti’ni resmen tanımıştır.
Alınan kararlar:
•Türk toprakları işgalci güçlere bırakılmayacaktır.
•Azınlıklara siyasi hâkimiyeti ve sosyal dengeyi bozacak ayrıcalıklar verilmeyecektir.
•Meclis-i Mebusan İstanbul dışında güvenli bir yerde toplanmalı, hükûmet işlerinin meclis denetiminde yürütülmesine çalışılmalıdır.
•Mustafa Kemal güvenlik gerekçesi ile Meclisin İstanbul’da toplanmasını istemez. Ancak, bu duruma engel olamamıştır.
•Temsil Kurulu, İstanbul hükûmeti tarafından tanınacaktır.
•İstanbul hükûmeti, Temsil Kurulundan habersiz barış görüşmesi yapmayacaktır.
Temsil Heyeti’nin Ankara’ya Gelmesi (27 Aralık 1919)
•Mustafa Kemal, Temsil Kurulu üyeleri ile birlikte Ankara’ya gelmiştir.
•Mustafa Kemal’in Ankara’yı merkez olarak seçmesinde, şehrin;
•Batı Cephesi’ne yakın bir konumda olması,
•Haberleşme ve ulaşım imkânlarının yüksek olması,
•İşgallerden uzak olması
unsurlarının etkisinden söz edilebilir.
Son Osmanlı Mebusan Meclisi’nin Açılışı (12 Ocak 1920).
•Amasya Görüşmelerinde Meclisin açılması kararı alınmış ve bunun için yurt genelinde seçimler yapılmıştır.
•İtilaf Devletleri seçimlere müdahale etmemiştir.
•Meclisin İstanbul’da toplanmasının kesinleşmesi üzerine Mustafa Kemal, milli mücadele taraftarı milletvekillerini Ankara’ya davet ederek şu isteklerde bulunmuştur.
•Kendisinin Meclis başkanı seçilmesi,
•Mecliste, Müdafaa-i Hukuk grubunun kurulması,
•Misakımillî kararlarının kabul edilmesi,
•Meclis, padişahın açılış nutkunun Dahiliye Nazırı Şerif Paşa tarafından okunması ile açılmıştır.
•Mebuslar, padişah ve hükümetin tepkisini çekmemek için Mustafa Kemalin isteklerini yerine getirmemişlerdir.
•Mustafa Kemal başkan seçilmemiş, Müdafaa-i Hukuk Grubu yerine Felâh-ı Vatan Grubu kurulmuştur.
•Misakımillî Kararları 28 Ocak 1920’de Mebusan Meclisi nin gizli oturumunda kabul edilmiştir.
•Mebusan Meclisi Misakımillî’yi kabul ederek, Türk yurdunun parçalanmasının asla kabul edilemeyeceğini bütün dünyaya duyurmuştur.
Misakımillî‘nin Kabulü (28 Ocak 1920)
•Mondros Ateşkesinin imzalandığı sırada işgal altında bulunan Arap memleketlerinin durumu, halkın serbestçe vereceği oya göre belirlenecektir.
•Anavatan’a kendi istekleri ile katılan Kars, Ardahan ve Batum (Evliye-i Selâse) için gerekirse halk oyu yapılacaktır.
•Geleceği Türkiye ile yapılacak barışa bırakılan Batı Trakya’nın durumu da halkın özgürce vereceği kararlara uygun olmalıdır.
•İstanbul ve Marmara Denizinin güvenliği her türlü tehlikeden uzak olmalıdır. Boğazların dünya ticaret ve ulaşımına açılması konusunda bizimle ilgili devletlerin birlikte vereceği kararlar geçerlidir.
•Azınlıkların hakları, komşu ülkelerdeki Müslüman halkın aynı haklardan yararlanmaları şartıyla kabul edilecektir.
•Siyasi, adli ve ekonomik gelişmemizi önleyecek sınırlamaların kaldırılması gerekir. Payımıza düşen borçların ödenme biçimi de buna aykırı olamaz.
•İlk kez açık şekilde kapitülasyonların kaldırılması gerektiği vurgulanmıştır.
•Misakımillî, sınırlarımızı belirleyen kararlar içeren bir mücadele ve bağımsızlık belgesidir.