XIII. yüzyıl sonlarında Balkanlarda Bizans İmparatorluğu, Sırp ve Bulgarlarla siyasi üstünlük mücadelesindeydi.
Balkanlarda Sırp, Bulgar, Arnavut krallıkları, Eflâk ve Boğdan voyvodalıkları ile Bosna Prensliği bulunuyordu.
Sırp Krallığı, Balkanlarda egemenlik alanını genişletip büyük Sırbistan’ı kurmak istiyordu.
Avrupa
XIII. yüzyıl sonlarında Avrupa’da, feodal yapıya sahip Hristiyan topluluklarından oluşan birçok devlet bulunuyordu.
Merkezi Viyana olan Kutsal Roma Germen İmparatorluğu Avrupa’nın en önemli siyasi gücüydü.
İtalya’da Napoli Krallığı, Venedik ve Ceneviz cumhuriyetleri ile Papalık yer almaktaydı.
Doğu Avrupa’da Macaristan ve Lehistan Krallığı ve Moskova Knezliği vardı.
Orta Avrupa’daki Macaristan, Balkanlar üzerinde hâkimiyet kurmak istiyordu.
Batı Avrupa’da İngiltere ve Fransa bulunuyordu. Ancak bu iki devlet arasında “Yüzyıl Savaşları” devam etmekteydi. İspanya’da Beni Ahmer İslam Devleti bulunuyordu.
OSMANLI BEYLİĞİ’NİN KURULUŞ SÜRECİ
Osmanlı Devleti’ni kuranlar Oğuzların Günhan soyunun Kayı boyuna mensuptur.
Kayı kelimesi, güç ve kudret anlamına gelmektedir.
Kayıların büyük bir bölümü, 1071 Malazgirt Savaşı’ndan sonra Anadolu’ya geldiler. Kayılar ilk olarak Ahlat yöresini yurt edindiler.
Türkiye Selçuklu Sultanı I. Alaaddin Keykubat zamanında Moğollarla yaptıkları başarılı mücadeleler ve Türkiye Selçuklu Devleti’ne yaptıkları hizmetler karşılığında ilk olarak Ankara yakınlarındaki Karacadağ yöresine, daha sonra Bizans sınırındaki Söğüt’e uç beyliği olarak yerleştirildiler.
Bu dönemde Kayıların başında Ertuğrul Gazi bulunuyordu.
Bizans’a karşı fetih faaliyetlerine başlayan Ertuğrul Gazi bir süre sonra Domaniç’i ele geçirdi.
Kayılar, Söğüt’ü kışlak; Domaniç’i de yaylak olarak kullanmaya başladılar.
1281 yılında Ertuğrul Gazi’nin vefatı üzerine yerine oğlu Osman Bey, Kayı boyunun başına geçti.
Bu dönemde Türkiye Selçuklu Sultanı III. Alaaddin Keykubat’ın İlhanlılar tarafından İran’a götürülmesi üzerine Anadolu’da iktidar boşluğu ortaya çıktı.
Bu sırada Osman Bey, Bizans ile mücadele hâlindeydi.
Bizansla yapılan Koyunhisar Savaşı’nı kazanan Osman Bey bağımsızlığını ilan ederek kendi adına hutbe okutup para bastırdı.
Böylece Osmanlı Beyliği bağımsız konuma geldi (1302).
Osmanlı Devleti’nin kuruluşu, gelişimi, menşei üzerine çeşitli tartışmalara neden oldu.
Bu tartışmaların temelinde Osmanlıların ilk dönemlerine ait yeterli belgelerin olmayışı ve yapılan araştırmaların konuyu tam olarak aydınlatamaması da etkilidir.
Osmanlı Devleti’nin kuruluş tarihi olarak ders kitaplarında yıllarca 1299 yılı verildi. Yapılan tarihî araştırmalar bu tarihin doğru olmadığını gösterdi.
Osman’ın bir hanedan kurucusu durumuna gelmesi, 1302’de bir Bizans ordusuna karşı Bapheus (Koyunhisar) Savaşı zaferiyle ilgilidir.
OsmanlI Beyliği’nin kuruluşu hakkında öne sürülen nazariyeler
Halil İnalcık, Uç’taki toplumsal değişimin temel sebebi olarak göç ve nüfus baskısını ve uç toplumunu devlet teşekkülü sürecine götüren faktörleri inceler.
Moğolların doğrudan yönetiminden kaçmak isteyen Türkmen toplulukları Bizans sınırlarına doğru yönelir. XIV. yüzyılın başlarında “gaza ideolojisini benimseyen Türkmen beyleri Batı Anadolu’da önem kazanırlar.
Halil İnalcık, eski Selçuklu ucunda büyük bir demografik (nüfus) potansiyele sahip ve yüceltilmiş gaza ideolojisiyle donanmış yeni bir Türkiye’nin doğmakta olduğunu savunur.
Paul Wittek, Osmanlı Beyliği’nin çok güçlü bir devlet
olarak ortaya çıkmasını bu beyliği kuranların gaza düşüncesiyle hareket etmelerine bağlamaktadır.
Bu gaza düşüncesi aynı ideali paylaşan ve diğer beyliklerde atıl olarak bekleyen insanları kendine çekmişti ve Osmanlılar Rumeli’ye geçerek kendilerine çok verimli bir genişleme alanı bulmuşlardı.
Paul Wittek’e göre Osmanlı Devleti’nin genişlemesinin bir sebebi de idareleri altına giren ahalinin dinlerine karışmamayı tercih etmeleri olmuştur.
Yani gazilerin kendi dinlerini başkalarına kabul ettirme arzularından kaynaklanabilecek taassuplarının yerini, Hristiyanlara ve Musevilere karşı müsamahakâr bir din anlayışı almıştı.
Fuad Köprülü, Osmanlı Devleti’nin tamamen dinî sebeplerle
olan yükseliş tarzına itiraz etmektedir. Ona göre;
Moğolların baskısı sonucu Anadolu’ya göç eden Türkmenlerin gaza ruhu ile Bizans topraklarını Dâr’ül-İslâm yapma gayretleri
Selçuklu Devleti’nin zaafa düşmesi ve Anadolu beyliklerinin kurulması gibi bu dönemde meydana gelen büyük siyasi olaylar,
Türklerin sahip olduğu etnik özellikler ve Osmanlı kabilesinin asil oluşu
Anadolu’da oluşan Gaziyân-ı Rûm, Ahiyân-ı Rûm, Bâciyân-ı Rûm ve Abdalân-ı Rûm gibi askerî, sosyal ve iktisadi gruplar
Osmanlı Beyliği’nin bulunduğu yerin jeopolitik durumu
Diğer beyliklerin Osmanlı Beyliği’ne karşı düşmanca tutum içine girmemeleri Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda ve gelişiminde önemli rol oynamıştır.