Tarih ders notları, yks tarih ders notları, ayt tarih ders notları, tyt tarih ders notları, tarih özet, tarih 9 ders notları, tarih 10 ders notları, tarih 11 ders notları, inkılap tarihi ders notları, çağdaş Türk ve dünya tarihi ders notları, güncel tarih ders notları, özet konu anlatım, kısa tarih, yeni kitaba göre hazırlanmış ders notları, yeni müfredat tarih , tarih pdf
ABBASİ DEVLETİ VE TÜRKLER
Abbasilerde Sosyal Hayat ve Devlet Teşkilatı
Abbasi Devlet Teşkilatında Türkler
Mısır’da Kurulan Türk-İslam Devletleri
Tolunoğulları Devleti (868-905)
İhşîdîler (935-969)
Eyyubiler (1171-1250)
Memlûklular (1250-1517)
ABBASİ DEVLETİ VE TÜRKLER – TARİH 9 5. ÜNİTE İSLAM MEDENİYETİNİN DOĞUŞU 4. KONU
Categories:
ABBASİ DEVLETİ (750- 1258)
Abbasilerin Emevilere karşı başlattıkları isyan başarıya
ulaşmış ve Ebü’l-Abbas, Kûfe’de halife ilan edilmiştir.
Abbasiler, ikinci halifeleri Ebu Ca’fer el-Mansur zamanında Bağdat şehrini kurarak burayı devletin merkezi hâline getirmiştir.
Halife Mansur Dönemi’nde, Arap ve mevali arasındaki fark ortadan kalkmıştır ve İranlılar, devlet içinde etkin hâle gelmiştir.
Abbasi halifeleri, Sasanilerin yönetim yapısını örnek alarak vezirlik kurumunu kurmuştur.
Abbasi Devleti, Harun Reşid zamanında en parlak günlerini yaşamıştır.
Abbasiler, her ne kadar geniş topraklara hükmedip kültürel alanda gelişmiş olsa da ilk yıllardan itibaren devletten kopmalar başlamıştır.
Endülüs Emevileri’nin bağımsızlığını kazanmasından sonra
Fas’ta İdrisiler,
Tunus’ta Ağlebiler gibi bağımsız ve yarı bağımsız devletler ortaya çıkmaya başlamıştır.
Tolunoğulları ve 935-969 yılları arasında İhşidler gibi Türk devletleri, Mısır ve Suriye’ye hâkim olarak batıdaki Abbasi sınırını daraltmışlardır.
Maveraünnehir’de Samaniler, Horasan’da Tahiriler halifeye bağlı olmakla beraber iç ve dış işlerinde tamamen bağımsız hareket etmemiştir.
ABBASİ DEVLETİNİN YIKILIŞI
Abbasiler, bütün olumsuzluklara rağmen siyasi yaşamını 1258 yılına kadar devam ettirmiştir.
Bu tarihte Cengiz Han’ın torunu Hülagü, Bağdat şehrini işgal ederek Abbasi Devleti’ne son verdi.
Abbasi ailesinden el- Müstansır, Memlûk Sultanı Baybars tarafından Kahire’de halife ilan edilmiştir.
Böylece halifelik makamı, 1517’de Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim’in Memlûkluları ortadan kaldırmasına kadar Abbasi ailesinde kalmıştır.
ABBASİLERDE SOSYAL HAYAT VE DEVLET TEŞKİLATI
Abbasilerde, İslam toplumu genel olarak havas ve avam denilen iki tabakadan oluşuyordu.
Halifenin yakınları, vezirler, emirler, kadılar, âlim ve kâtipler havas tabakasında iken
esnaf ve sanatkârlar, çiftçiler, askerler, köleler ve diğer gruplar da avam tabakasına mensuptu.
Sosyal sınıflardan biri de zimmi denilen Yahudi ve Hristiyanlardan oluşan gruptu.
Talas Savaşı’nda ele geçen Çinli esirler arasında İslam dünyasında kâğıt yapımını başlatacak ustalar bulunuyordu.
Bu esirler 756 yılında Semerkant’ta kâğıt imalathanesi kurdular.
Avrupa’da ise kâğıt imalatına ancak XIII. yüzyıldan itibaren başlanmıştır.
Abbasi şehirlerinde asayiş, şurta teşkilatı tarafından sağlanırdı.
Halifelerin siyasi otoritelerinin zayıflaması üzerine devlet erkânı arasında ortaya çıkan iktidar mücadelesine son vermek maksadıyla kurulan kuruma Emirü’l-ümeralık deniyordu.
Bu kurumun başındaki kişi olan Emirü’l-ümera, geniş yetkilere sahip olduğundan hutbe ve sikkelerde halifenin isminden sonra geçmekteydi.
Harun Reşid Devri’nden itibaren ise kadılkudatlık (başkadılık) makamı kuruldu
Abbasiler Devri’nde siyasi, iktisadi ve dinî sebeplere dayanan isyanlara sık sık rastlanmaktadır.
İsyan hareketinin altında milliyetçilik düşüncesinden daha çok özellikle İran kökenli dinî ideoloji (eski İran dinlerini canlandırma) yatıyordu.
Bu isyanları bastırmak için Divanü’z-zenadıka adlı bir müessese kurulmuştur.
ABBASİ DEVLETİNDE DİVANLAR
Abbasiler, devlet işlerini görüşmek için farklı divanlar kurmuştur.
Devletin mali işlerine Divân-ü Beytü’l-mâl,
Askerî işlere Divanü’l-ceyş,
Resmî yazışmalara Divan’ı-tevki,
Posta ve gizli istihbarat hizmetlerine Divanü’l-berid,
İdari haksızlıklara ve adli hatalara Divan’ı-mezalim bakardı.
ABBASİ DEVLET TEŞKİLATINDA TÜRKLER
747 yılında büyük bir ordu ile batıya doğru ilerlemeye başlayan Çin’in, Orta Asya’daki sert tutumu Türklerin Müslümanlara yakınlaşmasını sağladı.
Türklerin desteğini alan Müslüman Araplar, 751’de Talas Savaşı’nı kazandı.
Böylece Orta Asya’da, Çin hâkimiyetinin kurulması engellenmiştir.
Talas Savaşı sonrasındaki yakınlaşma ile Türkler, Müslümanlığı kabul etmeye başladı.
Abbasilerin uyguladığı politika gereği Türklere devlet içinde görevler de verildi.
Bizans’tan gelebilecek tehditleri önlemek için merkezi Antakya olan Avasım eyaleti kurularak Türklerden oluşan askerî birlikler bu şehirlere yerleştirilmiştir.
Halife Mu’tasım Bağdat’ın kuzeyinde sadece Türklere ait olan Samarra şehrini kurdurmuştur.
Türk komutanlar, Halife Mütevekkil‘den
itibaren halifelerin belirlenmesinde bile rol oynadılar.
Bu durum, Şii bir hanedan olan Büveyhilerin Bağdat’ı
ele geçirmesine kadar devam etti.
Bu olaydan sonra Abbasi halifeleri, bütün siyasi ve askerî otoritelerini kaybetti.
Büveyhiler, istediklerini halife yapıyor, istemediklerini de hiçbir zorlukla karşılaşmadan bertaraf edebiliyorlardı.
Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey, 1055 yılında Bağdat’ı kurtararak halifeye dinî itibarını iade etti.
Halifeler, yarım asır kadar Selçukluların siyasi hâkimiyetleri altında varlıklarını devam ettirdi.
Başta Bağdat olmak üzere büyük şehirlerde medreseler kuran Selçuklular, fikrî bakımdan da Şiilerle mücadele etti.
MISIR’DA KURULAN TÜRK-İSLAM DEVLETLERİ
TOLUNOĞULLARI DEVLETİ (868-905)
Ahmed b. Tolun tarafından Mısır’da kurulmuş ilk Müslüman Türk devletidir.
Mısır’a naib olarak gönderilen Tolunoğlu Ahmed, Abbasi Devleti’ndeki siyasi istikrarsızlıktan yararlanarak bağımsızlığını ilan etmiştir.
884’te vefat eden Tolunoğlu Ahmed’in yerine geçen oğlu Humâreveyh zamanında Tolunoğulları en parlak dönemini yaşamıştır.
Taht kavgaları nedeniyle devletin yıkılış süreci başlamıştır. Mısır’da karışıklıkların devam ettiği 905 yılında Abbasi ordusu Mısır’a girerek Tolunoğulları hâkimiyetine son vermiştir.
Tolunoğulları tarafından yaptırılan Tulûniyye Camisi ise Mısır’da Türk usulü yaptırılan ilk cami olup aynı zamanda minare geleneğini burada başlatan mimari bir eserdir.
İHŞÎDÎLER (935-969)
Mısır’da kurulmuş ve Suriye’de hâkimiyet kurmuş Müslüman Türk devletidir.
Bu devletin adı, kurucusu Muhammed b. Tuğç’a verilen “ihşîd” unvanından gelmektedir.
Muhammed b. Tuğç, 935’te Mısır’a vali olarak tayin edilmiş ve böylece Mısır’da İhşîdîler Dönemi başlamıştır.
Türkler ilk kez bu dönemde kutsal topraklar (Hicaz bölgesi) üzerinde hakimiyet kurmuştur.
Fatimiler 969 yılında Fustat’a girmiş ve İhşîdîler Devleti’ne son vermiştir.
Tolunoğulları ve İhşîdîlerin kısa ömürlü olmasının en büyük sebebi yöneticilerin Türk, halkın Arap olmasıdır.
EYYUBİLER (1171-1250)
Mısır’da kurulmuş Orta Doğu, Hicaz,
Yemen ve Kuzey Afrika’da hüküm sürmüş Müslüman Türk devletidir.
Devlet adını hanedanın kurucusu Selahaddin Eyyubi’nin babasından almıştır.
Selahaddin Eyyubi, Zengi Atabeyi Nüreddin Mahmud Zengi’nin en büyük yardımcılarından ve emirlerinden biri olmuştur.
Fâtımi Devletinde vezirlik yapan Selahaddin Eyyubi Nüreddin Zengi’nin teşvikiyle 1169-1171 yılları arasında Mısır’daki Fâtımi rejimini yavaş yavaş etkisiz hâle getirmiştir. Daha sonra Fâtımi hilafetine son vererek Mısır’da Abbasiler adına 1171’de hutbe okutmuştur.
Nüreddin Zengi’nin ölümü üzerine Selahaddin, 1174’te Suriye’ye hâkim olmuştur.
Haçlılara karşı başarıyla mücadele eden Selahaddin Eyyubi, 3-4 Temmuz 1187 meydana gelen Hıttin Savaşı’nda Haçlıları büyük bir yenilgiye uğratmış ve Kudüs’ü fethetmiştir.
Bu zafer III. Haçlı Seferi’nin düzenlenmesine neden olmuştur.
Selahaddin Eyyubi, III. Haçlı Seferi’ne karşı İslam dünyasını başarıyla savunmuştur.
Mekke ve Medine’ye önem veren Selahaddin Eyyubi, “Hadimü’l- Haremeyn” (Mekke ve Medine’nin hizmetkarı) unvanını kullanan ilk hükümdar olmuştur.
Selahaddin Eyyubi’nin ölümünden sonra ülkede taht kavgaları ve iç karışıklıklar yaşanmıştır. Memlûklular etrafında toplanan muhalifler 30 Nisan 1250 tarihinde Sultan Turan Şah’ı öldürmüş ve böylece Mısır’da Eyyübiler Devri sona ermiştir.
MEMLÛKLULAR (1250-1517)
Mısır’da kurulmuş ve Suriye ile Hicaz’da hüküm
sürmüş Müslüman Türk devletidir.
Mısır da Eyyubi ordusundaki Türk asıllı azatlı emirler tarafından
kurulan Memlûkluların (Kölemenler) ilk hükümdarı Aybek’tir.
Memlûklular asker olduklarından askerî bir yönetim kurmuşlardı.
Yönetimin başında ve kilit noktalarda yüksek dereceli emirler bulunurdu. Sultan da bu emirlerden biri olmuştur.
Genel olarak Memlûklularda hükümdarlık babadan oğula geçmezdi.
Sultan Kutuz Dönemi’nde İslam Dünyası’nı tehdit eden Moğollara karşı 1260’da Aynicâlut Savaşı kazanılmış ve Suriye’nin büyük kısmı Memlûkluların eline geçmiştir.
Böylece Memlûklular, İslam dünyasının en büyük devleti hâline gelmiştir.
İlhanlıların 1258’de Abbasi Devleti’ni ortadan kaldırması
üzerine Sultan I. Baybars, Abbasi ailesinden birini halife ilan
ederek Abbasi hilafetini Mısır’da yeniden kurmuştur.
Böylece hilafetin koruyucusu sıfatıyla bütün İslam dünyası üzerinde nüfuz sahibi olmuştur.
Sultan Baybars hükümdarlığı döneminde İlhanlılar ve Haçlılarla başarılı
bir şekilde mücadele etmiştir.
Memlûk Devleti, Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi sonucunda 1517’de sona ermiştir.
Not: Ünitenin devamına www.tarihkursu.com /ders notları bölümünden ulaşabilirsiniz.
Daha fazlası için bizi takip edin