Tarih ders notları, yks tarih ders notları, ayt tarih ders notları, tyt tarih ders notları, tarih özet, tarih 9 ders notları, tarih 10 ders notları, tarih 11 ders notları, inkılap tarihi ders notları, çağdaş Türk ve dünya tarihi ders notları, güncel tarih ders notları, özet konu anlatım, kısa tarih, yeni kitaba göre hazırlanmış ders notları, yeni müfredat tarih , tarih pdf
1. ÜNİTE İKİ KÜRESEL SAVAŞ ARASINDA DÜNYA
ORTA DOĞU’DA MANDA YÖNETİMLERİ KURULMASININ VE AFRİKA’DAKİ SÖMÜRGECİLİK FAALİYETLERİNİN SİYASİ SONUÇLARI
– Orta Doğu kavramı, coğrafi bir tanımlamadan ziyade Batı medeniyeti tarafından belirlenen siyasi bir terimdir.
– Orta Doğu, dar kapsamlı bakış açısıyla Türkiye, İran, Mısır üçgenini ve bu üçgen içerisinde yer alan ülkeleri kapsar.
– Geniş kapsamlı bakış açısıyla bu devletleri ve onlara komşu olan bazı Müslüman ülkeleri (Kuzey Afrika, Sudan, Somali, Pakistan, Afganistan gibi) içine alır.
Osmanlı Devleti’nin Yıkılışının Orta Doğu’ya Etkileri
– Orta Doğu’ya 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar İran hariç olmak üzere Osmanlı Devleti’nin hâkimiyetinde olmuştur.
– Orta Doğu üç semavi din olan Musevilik, Hristiyanlık ve Müslümanlığın doğuş yeridir.
– Coğrafi keşiflerle önemi azalan Orta Doğu, 1869’da Süveyş Kanalı’nın açılması, hava yollarının devreye girmesi ve petrol üretiminin artmasıyla yeniden önem kazanmıştır.
– Özellikle petrol kaynaklarının zenginliği Orta Doğu’yu büyük devletler için bir rekabet alanı hâline getirmiştir.
– İngiltere, Osmanlı Devleti’nin XIX. yüzyılda İngiltere’ye tanımış olduğu kapitülasyonlar sayesinde bölgedeki çıkarlarını muhafaza etmiştir.
– I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin İttifak grubunda yer alması, İtilaf Devletleri’nin bölgeye yönelik paylaşım planları hazırlamalarına yol açmıştır.
– Bu planlar doğrultusunda gizli anlaşmalar yapılmıştır.
McMahon (Mekmehın) Antlaşması (1915)
– İngiltere’nin Mısır Valisi ile Hicaz Emiri Şerif Hüseyin arasında yapılmıştır.
– Bu gizli anlaşmaya göre McMahon, Arapların Osmanlılara karşı isyan etmesi hâlinde, Arap Yarımadası ile Suriye ve Irak’ı içine alacak Arap bağımsızlığını tanımayı kabul edecektir.
– Buna karşılık Şerif Hüseyin de İngiltere’ye ekonomik konularda öncelik verecektir.
Sykes-Picot (Saykıs Piko) Antlaşması (1916)
– İngiltere Mark Sykes ve Fransa (Georges Picot) arasında imzalanmıştır.
– Bu gizli anlaşmaya göre Doğu Anadolu, Doğu Karadeniz ve İstanbul Rusya’ya; Adana, Antakya bölgesi, Suriye kıyıları ve Lübnan Fransa’ya; Musul hariç olmak üzere Irak İngiltere’ye bırakılmıştır.
– Bölge üzerinde hâkimiyet kurmak isteyen emperyalist devletler, bağımsızlık ve milliyetçilik gibi söylemleri kullanarak bölgedeki Osmanlı hâkimiyetine son vermiştir.
– Bu güçler, Osmanlı Devleti’nin yıkılmasıyla bölgede etnik ve dinî farklılıklara dayalı ve istedikleri gibi idare edebilecekleri manda yönetimleri kurmuşlardır.
– Orta Doğu’daki çıkarları doğrultusunda kargaşa unsuru olarak etnik ve dinî farklılıkları her zaman kullanmışlardır.
Büyük Güçlerin Orta Doğu ve Afrika Politikaları
– İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Balfour, 2 Kasım 1917’de Uluslararası Siyonizm Hareketi’nin liderlerinden Lord Rothschild’a (Lord Rotşayıld) bir mektup göndererek Filistin’de Yahudilere bir yurt kurulması çabasının ülkesi tarafından destekleneceğini bildirdi.
– Böylece Amerika’nın sempatisini kazanmayı amaçladı.
– İtilaf Devletleri tarafından da desteklenen bildiri, bölgede kurulacak İsrail Devleti’nin temeli oldu.
BALFOUR DEKLARASYONU
– İngiltere ile Fransa arasında imzalanan ve Osmanlı Devleti’nin topraklarının paylaşılmasını içeren Sykes-Picot Antlaşması ile Orta Doğu’da bir Yahudi devleti kurulmasını kapsayan Balfour (Balfur) Deklarasyonu, Orta Doğu’nun şekillenmesindeki önemli yapı taşlarından oldu.
– Arap halkını Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklandırmak için özellikle Mekke Şerifi Hüseyin ile birtakım antlaşmalar yaptı.
– Araplara, Arap Devletleri Konfederasyonu kurmayı vadederek bazı Arap aşiretlerini bağımsızlıklarını elde etmeleri için kışkırttı.
a) İngiltere’nin Orta Doğu Politikaları
– Orta Doğu, İngiltere’nin sömürgeleriyle bağlantısını sağlayan önemli bir konumdaydı.
– 1869’da Süveyş Kanalı’nın açılması ile Orta Doğu’nun önemi daha da arttı.
– İngiltere, 1878 Berlin Antlaşması’ndan sonra Osmanlı Devleti’yle arasındaki denge politikasını terk etti ve Osmanlı topraklarını işgale başladı.
– I. Dünya Savaşı’nda Mekke Şerifi Hüseyin’le yaptığı Mc Mahon Antlaşması ile bağımsız Arap Devleti sözü verdi fakat savaş sonrası dönemde bölge halklarının beklentileri karşılık bulmadı.
Orta Doğu’da İngiliz Manda Yönetimleri
Irak
– San Remo Konferansı ile Irak’ın manda idaresi İngiltere’ye teslim edildi.
– İngiltere, Mekke Şerifi Hüseyin’in oğlu Faysal’ı Irak kralı yaparak Irak’a 1922’de özerklik verdi.
– 1930’da Irak’ın bağımsızlığını tanıdı.
– Irak, 1932’de Milletler Cemiyetine üye oldu.
Mısır
– Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na girmesi üzerine Aralık 1914’te İngiltere, Mısır üzerinde hâkimiyetini kurdu ve 28 Şubat 1922’de yayımladığı deklarasyonla Mısır’ın bağımsızlığını ilan etti.
– Süveyş Kanalı ve Mısır’daki yabancı haklarını korumayı üzerine aldı.
– İngiltere, 1936’da yapılan antlaşma ile Mısır’dan çekildi. Mısır, Mayıs 1937’de Milletler Cemiyetine üye oldu.
Arabistan
– I. Dünya Savaşı başladıktan sonra Mekke Şerifi Hüseyin ile mücadeleye giren Suud ailesinden Abdülaziz İbni Suud, 1926 Ocak ayında kendisini Hicaz Kralı ve Necd Sultanı ilan etti.
– 1932’de devletin adı Suudi Arabistan Krallığı oldu.
– Suudi Arabistan aynı yıl içerisinde Milletler Cemiyetine üye oldu.
Ürdün
– Ürdün, Fransız mandasındaki Suriye Krallığı’na dâhildi.
– Eylül 1922’de Milletler Cemiyeti kararı ile Ürdün Devleti kuruldu ve İngiltere mandasına bırakıldı.
– Ürdün 1946’da İngiltere ile yaptığı antlaşma ile bağımsızlığını kazandı.
Filistin
– İngiltere, Balfour Deklarasyonu ile bir Yahudi devletinin kurulmasını kabul ettiğini ortaya koydu.
– San Remo Konferansı kararları ile Filistin, Suriye’den ayrılarak İngiltere mandasına bırakıldı.
– İsrail Devleti, II. Dünya Savaşı sonrası 1948’de kuruldu.
Yemen
– Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılması ile Yemen’in bağımsızlığı fiili bir durum olarak ortaya çıktı.
– Yemen, savaş sonrası İmam Yahya önderliğinde İngilizlere karşı mücadele etti ve İngiltere’ye karşı İtalya ile iş birliğini geliştirdi.
– İngiltere 1934’te Yemen’in bağımsızlığını tanıdı.
b) Fransa’nın Orta Doğu Politikaları
– San Remo Konferansı ile Suriye ve Lübnan, Fransız mandasına verildi.
– Arapların Suriye Krallığı beklentisi San Remo Konferansı’nda karşılanmadı ve Filistin, Suriye’den ayrılarak İngiliz mandasına bırakıldı.
– Bu durumun Suriye’de yarattığı hayal kırıklığı halkın Fransızlara karşı mücadele etmesine yol açtı. Fransızlar 1920 Temmuz’unda Şam’a girdi.
– Kral Faysal kovularak yönetime Fransız yüksek komiseri getirildi.
– Fransa bölgede “Böl ve yönet.” anlayışına dayanan bir politika izledi.
– Suriye’de muhalefeti kırmak için ülkeyi Lübnan, Alevi, Dürzi, Halep ve Şam olmak üzere beş ayrı siyasi bölgeye ayırdı. Bunlardan yalnız Lübnan bugüne kadar varlığını koruyabildi.
– Fransa bölgede yaşanan muhalefeti dizginlemek için 1926 Mayıs’ında Lübnan’a, 1930 Mayıs’ında Suriye2ye sözde bağımsızlık vererek her ikisinde de yönetim biçimini cumhuriyet olarak ilan etti.
– Fransa; İtalyan ve Alman yayılmacılığının gelişmesi üzerine 1936’da bölgeden çekildi.
– Fransa’nın bölgeden tamamen çekilmesi 1946’da gerçekleşti.
Manda-Sömürge-Emperyalizm Kavram Haritası
Manda: Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra bazı az gelişmiş ülkeleri, kendi kendilerini yönetecek düzeye eriştirip bağımsızlığa kavuşturuncaya kadar Milletler Cemiyeti adına yönetmek için bazı büyük devletlere verilen vekillik.
Sömürge: Güçlü bir ülkenin kendisini daha güçlü kılmak ve zenginleştirmek için daha zayıf ülkenin kaynaklarını kullanması.
Emperyalizm: Bir devletin veya ulusun başka devlet veya uluslar üzerinde kendi çıkarları doğrultusunda etkide bulunmaya çalışarak, tüm kaynaklarından “yararlanma” hakkına sahip olmasıdır.
MODERN KARA, DENİZ VE HAVA HÂKİMİYET TEORİLERİ
– XIX. yüzyılda Avrupa’da büyük ülkeler, gücü ve zenginliği çevre bölgelere hâkim olmakla eş değer görmüşlerdi.
– Ülkelerin gücü ve zenginliği sahip oldukları çevre bölgelere bağlıydı.
– Ülkelerin kendilerine uygun jeopolitik görüşleri benimsemesine yol açtı.
– jeopolitik teoriler şunlardır:
Deniz Hâkimiyet Teorisi
– Alfred Thayer Mahan (Alfirıd Deyır Mehın) “Dünya egemenliğinin anahtarı deniz yollarının kontrolündedir.
Kara Hâkimiyet Teorisi
– Halford J.Mackinder (Helfırd Cey Mekındır) “Karalara hâkim olan dünyaya hâkim olur.”
Hava Hâkimiyet Teorisi
– Harry A. Sachaklian (Hery Saçaklian) “Havaya hükmeden bir millet tüm dünyaya hâkim olur.