Tarih ders notları, yks tarih ders notları, ayt tarih ders notları, tyt tarih ders notları, tarih özet, tarih 9 ders notları, tarih 10 ders notları, tarih 11 ders notları, inkılap tarihi ders notları, çağdaş Türk ve dünya tarihi ders notları, güncel tarih ders notları, özet konu anlatım, kısa tarih, yeni kitaba göre hazırlanmış ders notları, yeni müfredat tarih , tarih pdf
3. ÜNİTE SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİ
ASYA VE AFRİKA’DAKİ SÖMÜRGECİLİK FAALİYETLERİ VE BAĞIMSIZLIK MÜCADELELERİ ÇERÇEVESİNDE MEYDANA GELEN OLAYLAR
Hindistan ve Pakistan’ın Bağımsızlığı
-18. yüzyılın ortalarından itibaren İngiliz sömürgesi olan Hindistan’da yerli halk İngiliz yönetimine karşı çetin mücadeleler verdi.
-II. Dünya Savaşı başlayınca İngilizler, Hindistan’ın Müttefikler yanında savaşa girdiğini ilan etti.
-İngiltere, 3 Haziran 1947’de İngiliz-Hint İmparatorluğu’nun Hindistan ve Pakistan olarak iki ayrı ülkeye bölünmesinin planlandığını duyurdu.
-15 Haziran 1947’de gece yarısı Pakistan ve Hindistan bağımsızlıklarını resmen ilan etti. Doğu Pakistan 1971 yılında Pakistan’dan ayrılarak Bangladeş adıyla bağımsızlığını ilan etti.
Mahatma Gandi
-Gandi, 1888-1891 yılları arasında Londra’da hukuk eğitimini aldı.
-Hint halkının kendi kendini yönetmesi yönündeki fikrini yaymak için mücadele verdi.
-İngilizlerin yaptığı uygulamalara karşı pasif direniş başlattı.
-Çıplak vücuduna bir beyaz bez sarıp, sadece keçi sütü ile beslenerek pasif direnişini sürdürdü.
-1930’da İngiltere’nin Hindistan’da uyguladığı tuz vergisini protesto etmek için “Tuz Yürüyüşü”nü gerçekleştirdi.
1931’de İngiltere ile anlaşarak sivil itaatsizlik mücadelesini sona erdirdi.
-İngiltere’nin 1935’te Hindistan Hükûmeti Yasası’nı kabul etmesiyle sınırlı bir kendi kendine yönetim sağlanmış oldu.
-Gandi, 30 Ocak 1948’de Delhi’de Müslümanlara olan sıcak ve barışçıl yaklaşımından hoşlanmayan Nathuram Godse (Naturam Gods) adlı Hindu bir fanatik tarafından öldürüldü.
-Sivil itaatsizlik ve şiddetsiz eylem, Gandi’nin insanlığa kattığı mücadele türleri oldu ve onunla sembolleşti.
Muhammed Ali Cinnah
-1876’da Karaçi’de dünyaya gelen Muhammed Ali Cinnah, Pakistan’ın kurucusudur.
-Hindistan Yarımadası’nın Hindistan ve Pakistan olarak iki ayrı devlete ayrılmasının İngiltere’ye kabul ettirilmesi, onun çalışmaları sonucunda gerçekleşmiştir.
-Cinnah, Londra’da hukuk eğitimi almıştır. Önce Hindistan Ulusal Kongresi’ni desteklemiş sonra Tüm Hint Müslümanları Birliğine katılmıştır.
-İngiliz egemenliğine karşı Hindular ve Müslümanların siyasal birlik kurmasının gerekliliğini savunmuştur.
-İngiltere’nin 1935’te yayımladığı Hindistan Yönetim Yasası Cinnah’ı, Hindistan’da Hindularla Müslümanların bir arada aynı devlet çatısı altında yaşamalarına olanak kalmadığına inandırmıştır.
-Muhammed Ali Cinnah’ın önderliğinde başlayan ve gelişen hareket üzerine 1940’ta Lahor’da toplanan Müslüman Birliği Cemiyeti Kongresi’nde Hindulardan tamamen ayrı ve bağımsız bir Pakistan Devleti kurulması kararlaştırılmıştır.
Fransa’nın Cezayir’i İşgali
-Osmanlı egemenliğinde dayılar (valiler) tarafından yönetilen Cezayir, 1830’da Fransa’nın işgaline uğradı.
-Ülkedeki Fransız yönetimine ve onun uygulamalarına karşı uyanışta Abdülhamid Bin Badis’in önderliğinde 1931’de kurulan Cezayirli Müslüman Alimler Cemiyetinin büyük bir etkisi oldu.
-5 Ağustos 1945’te Cezayir’de yapılan törenlere katılanların Cezayir bayrağı taşımaları üzerine işgal kuvvetleri, gerçekleştirdikleri silahlı saldırıda tank ve savaş uçakları kullandılar.
-Yaşanan olaylarda en az 40 bin Cezayirli hayatını kaybetti. Bu olay, tarihe Setif Katliamı olarak geçti.
-Setif Katliamı, Cezayirliler tarafından soykırım olarak anılmaktadır.
-Cezayir’de 1 Kasım 1954’te başlayan ayaklanma, Fransa’da iktidara gelen De Gaulle’ün (Dö Gol) 1962’de Evian Antlaşması’nı imzalayarak Cezayir’in bağımsızlığını tanımasıyla son buldu.
Güney Afrika
-Güney Afrika’da beyaz azınlık, yerli olan siyahi halk üzerinde ırk ayrımcılığını [apartheid (apartheyd)] esas alan bir terör yönetimi sergiledi.
-Ekonomi, eğitim ve politikayı kendi tekelinde tutan beyaz yönetim siyahi insanları dışladı.
-Nelson Rolihlahla Mandela (Nelsın Rolilala Mandela), bu şartlardaki bir ülkede verdiği mücadele ile Güney Afrika’nın seçimle iktidara gelen ilk siyahi devlet başkanı oldu.
-1994 seçimlerini kazanarak ülkenin ilk siyahi cumhurbaşkanı oldu.
-Afrikalılar, Mandela’yı bir özgürlük savaşçısı olarak kabul etti.
Orta Doğu’da Baas Rejimleri
-Suriye ve Irak’ta 1950’li yıllardan itibaren kendini hissettiren fakat iktidarı 1960’lı yıllarda ele geçiren Arap Baas Sosyalist Partisi, Arap milliyetçisi ve Marksist olan Salah Bitar ve Mişel Eflak
tarafından 1943’te kurulmuştur.
-Baas, Suriye milliyetçiliğinden ziyade Arap milliyetçiliğini esas almıştır.
-Programında Suriye, Irak, Filistin ve Ürdün’ü bir araya getirmeyi hedefleyen Büyük Suriye projesi vardır.
-Irak’ta 35 yıl sürecek Baas rejimi, 1968’de iktidara geldi.
-Irak’ta 1979’da yönetimi Saddam Hüseyin ele aldı.
-Saddam Hüseyin, yönetime hâkim olduğu yıllarda sistematik bir baskı ve korku politikası uygulayarak rejimin otoriter ruhunu canlandırdı.
Suriye ve Irak’taki rejimler zamanla aile ve mezhep odaklı politikalar izlemeye başladı.
Saddamlı Irak, 1991 Körfez Savaşı’na kadar Amerika ve Batı dünyasının sadık bir müttefiki oldu.
-Suriye’de 1970’teki darbe sonrası Hafız Esad, 1971’deki halk oylamasıyla ülkenin ilk Nusayri devlet başkanı oldu.
-Suriye ve Irak’taki Baas rejimlerinin ortak paydası, etkin bir muhalefete izin verilmeyen tek partili otoriter rejim olmalarıydı.
-Dünyada Soğuk Savaş’ın yaşandığı dönemde Hafız Esad, başından beri Doğu’nun lideri Sovyetler Birliği ile sıkı ilişkiler kurdu.
-Saddam ve Hafız Esad dönemleri; siyasal yapıdan orduya, ekonomi politikalarından sosyal dönüşüme kadar birçok alanda benzerlikler
gösterdi.
Atatürk Önderliğindeki Türk Millî Mücadelesi’nin Bağımsızlık Mücadelesi Veren Milletlere Etkisi
-Fas, Cezayir, Tunus, Libya, Mısır, Hindistan, Suriye ve Irak Müslümanları emperyalizme karşı ortak bir cephenin oluşturulması arayışında örnek olarak Kurtuluş Savaşı’nın kazanılışını görmüşlerdir.
– Mustafa Kemal Atatürk’ün Batı emperyalizmi ve sömürgeciliğine karşı Türk milletiyle bütünleşerek verdiği savaş ve bu savaşın sonunda kazandığı zafer, mazlum milletlere bağımsızlık umudu vermiştir.
Sömürgeciliğin Afrika’daki Siyasi ve Ekonomik Etkileri
-Sınırlar, bölge halkını dikkate almadan Avrupa’daki diplomatik zeminlerde yapılan pazarlıklarla masa başında düz hatlar şeklinde çizildi.
-Farklı dil, din ve kültürlere sahip etnik gruplar, birlikten yoksun bir şekilde geniş alanlarda toplatılarak çatışmaların zemini hazırlandı.
-1951’de Libya, İtalya’dan; 1956’da Tunus ve Fas, Fransa’dan ayrılarak bağımsızlığını kazandı.
-1957’de Gana, Sahraaltı Afrika’da bağımsızlığını kazanan ilk devlet oldu.
-Rodezya (Zimbabve), 1965’te İngiltere’den ayrılarak bağımsızlığını kazandı.