Demokrasi ve İnsan Hakları 3. Tema: Demokrasiyi Yaşamak: Aktif Vatandaşlık Ders Notları

Demokrasi ve İnsan Hakları Dersi 9. 10. 11. ve 12. sınıflarda seçmeli olarak okutulan bir derstir. Bu sayfada paylaştığımız Demokrasi ve İnsan Hakları Dersi ders notları sayesinde sınavda karşılaşabileceğiniz tüm konulara hakim olacaksınız. Bu özet ders notları Milli Eğitim Bakanlığı müfredatına uygun olarak hazırlandı. Bu ders notları sayesinde Seçmeli Demokrasi ve İnsan Hakları Dersi yazılısından 100 alacaksınız. Demokrasi ve İnsan Hakları 3. Tema: Demokrasiyi Yaşamak: Aktif Vatandaşlık Ders Notu MEB ders kitapları ile uyumludur.

Sınıf: Seçmeli tarih

Ders: Demokrasi ve İnsan Hakları

Ünite: 3. ünite: Demokrasiyi Yaşamak: Aktif Vatandaşlık

İlgili yazılı: Demokrasi ve İnsan Hakları 2. dönem 1. yazılı

3. Tema: Demokrasiyi Yaşamak: Aktif Vatandaşlık

Demokrasi ve İnsan Hakları

Özgürlük ve Özerklik Nedir?

Özgürlük, başkalarının emirleri veya istekleri yerine, kişinin kendi isteklerine göre davranabilme gücüdür. Bir birey, herhangi bir baskı altında kalmadan kararlar alabiliyor ve kendi istekleri doğrultusunda hareket edebiliyorsa özgür sayılır. Özgürlüğün sınırı, keyfi zorlamalara maruz kalmamaktır. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne göre tüm insanlar özgür doğar. Özgür irade, baskı altında olmadan veya dış bir güce bağlı kalmadan karar verebilmektir.

Filozoflara göre, seçmek ve tercihte bulunmak özgür olmaktır. Kendi kimliğini yaratmak, özgürlüğü yaşama geçirmek ve kendi değerlerini oluşturmak, kişinin özgürce var olması anlamına gelir. Özerklik, bir insanın kararlarını dış etkilerden ve şartlanmalardan bağımsız olarak, kendi iç sesine göre verebilme özgürlüğüdür. Özerk birey, kendi değerlerini, inançlarını ve yaşam hedeflerini koruyarak, koşullara uygun, akılcı ve özgür seçimler yapabilen kişidir. Özerk bireyler, dış etkilere bağlı kalmadan, kendi iç dinamiklerine dayanarak seçim yapar ve doğru bulduğu şeyler için harekete geçme gücünü kendilerinden alırlar.

Özerk bireylerin bazı belirgin özellikleri şunlardır:

  • Özgün fikirlere sahip olmak ve özgür düşünebilmek.
  • Kendileri hakkında karar verip bu kararlar doğrultusunda hareket edebilmek.
  • Davranışlarında ve hedeflerinde kendi değerlerine bağlı olmak.
  • Seçim yaparken özgür ve akılcı davranmak.
  • Kendilerini yönetebilmek ve eylemlerinin özerk olup olmadığının farkında olmak.
  • Yaşamlarını kontrol edebilmek.
  • Hak ve özgürlüklerinin bilincinde olmak.
  • Araştıran, sorgulayan ve özgür düşünen bireyler olmak.
  • Yüksek farkındalığa ve öz saygıya sahip olmak.

Özgür olmak ile özgürlüğünün bilincinde olmak arasındaki ilişki, bireyin özgürlüğünün bilincinde olarak özgür iradesiyle karar alabilmesinin özerkliği vurgulamasıdır. Genel olarak özgürlük, bireysel olarak seçim yapabilme, bir şarta bağlı kalmadan düşünme ve davranmadır. Özerklik ise, kişinin kendi iradesiyle hareket etmesini, doğru bulduğu değerlerde kararlı olmasını ve süreci kontrol etmesini gerektirir.

Mustafa Kemal Özerk Birey Örneği

Mustafa Kemal Atatürk’ün Anadolu’nun işgali karşısındaki tutumu, özerk birey davranışına güzel bir örnektir. Atatürk, siyasi otoritenin tutumu, ülkenin durumu ve işgalcilerin gücü gibi dış etkenlere rağmen, seçimlerinin sonuçlarını düşünerek kendi kararlarını almıştır. Eyleme geçmeme özgürlüğünü kullanmak yerine, dış etkilerden bağımsız olarak aldığı kararlar doğrultusunda hareket etmiştir.

Özerk Birey Örnekleri

  • Bir milletvekilinin, partinin kararının kendi doğrularıyla çelişmesi üzerine bu karara uymayı reddederek kendi düşüncesine göre hareket etmesi, özerklik kavramıyla ilişkilidir.
  • Ailesi tarafından ekonomik getirisi yüksek bir mesleğe yönlendirilen bir öğrencinin (Eren), sevdiği ve istediği alanda eğitim almayı seçmesi, özerk bir bireyin davranış özelliğidir.
  • Şair Jean Jacques Rousseau’nun “İnsanın özgürlüğü istediği her şeyi yapabilmesinde değil, istemediği hiçbir şeyi yapmak zorunda olmamasındadır” sözü, özgür ve özerk birey açısından yorumlanabilir.

Hak Arama Yolları

Demokrasiyi benimsemiş toplumlarda haklar demokratik yollarla aranır ve sorunlar uzlaşıyla çözülmeye çalışılır. Ancak bazen uzlaşı olmazsa, çözüm hukukta aranır. Hukuk kuralları, anlaşmazlıkların çözümünde belirleyicidir ve haksızlığa uğrayanların haklarını korur. Hak ararken kullanılabilecek en etkili yollardan biri yargı yoluna başvurmaktır.

Yargı yolu dışında da hak aranabilecek kurum ve kuruluşlar vardır. Başlıcaları şunlardır:

  • Tüketici Hakem Heyeti.
  • Kamu Denetçiliği Kurumu.
  • İl ve İlçe İnsan Hakları Kurulları.

Tüketici Hakem Heyetleri, tüketici işlemleri ve uygulamalarından doğan anlaşmazlıkları çözmeye çalışır. Örneğin, kusurlu çıkan bir ürün için satıcı çözüm sunmazsa, Tüketici Hakem Heyetine başvurulabilir. Bu heyetler, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a göre kurulmuştur.

Kamu Kurumlarına ve Uluslararası Makamlara Başvuru

Kamu Denetçiliği Kurumu (Ombudsmanlık), kamu kurumlarının ve çalışanlarının işlem, eylem ve davranışlarına ilişkin şikayetleri inceler. Kurumun görevi, gelen şikayetleri insan hakları ve hukuk açısından inceleyip araştırmak ve idareye tavsiyelerde bulunmaktır. Vatandaşlar, çocuklar, engelliler, mülteciler, geçici ikamet edenler, turistler, dernek ve şirketler gibi, idare tarafından menfaati ihlal edilen herkes Kamu Denetçiliği Kurumu’na başvurabilir. Kamu Denetçiliği Kurumu’na başvurular ücretsizdir ve talep edildiğinde veya gerek görüldüğünde gizli tutulabilir.

Başvuru yolları şunlardır: e-başvuru, Kaymakamlık ve Valilikler, şahsen, e-Devlet üzerinden, posta ile veya web sitesi aracılığıyla.

İl ve İlçe İnsan Hakları Kurulları, insan haklarına ilişkin ihbar, dilek, talep ve şikayeti olan vatandaşların başvurabileceği kurullardır. Vatandaşlar, yaşadıkları hak ihlalini gidermek için bu kurullara bireysel başvuru yapabilirler.

Önemli bir hak arama yolu da dilekçe hakkıdır. İnsanlar, hakları ihlal edildiğinde ilgili makamlara dilekçe ile başvurarak haklarını arayabilirler. Bu hak, hukuk devletlerinin belirleyici özelliklerindendir ve T.C. Anayasası’nın 74. maddesinde düzenlenmiştir.

Hak ihlalleriyle ilgili başvurulabilecek uluslararası kurumlar da vardır. Bu kurumların en önemlilerinden biri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’dir. AİHM’e kişiler ve topluluklar başvuru yapabilir, ancak bunun için ülkenin kendi iç hukukundaki tüm yasal yolların tükenmesi ve başvurunun kesin karardan sonra dört ay içinde yapılması gerekir.

Sivil Toplum Kuruluşları ve Hak Arama Bilinci

Hak arama yolları sadece bireysel girişimleri içermez. Toplumsal sorunları çözmek için vatandaşların örgütlenerek ortak bilinçle hareket etmesi gerekebilir. Bu ortak bilincin ürünü olan Sivil Toplum Kuruluşları (STK), bireylere dayanışma içinde hak arama fırsatı sunar. STK’ler, haklar ve hak ihlalleri hakkında bilgilendirme, bilinçlendirme ve kamuoyu oluşturma gibi faaliyetlerle hakların bilinçli kullanılmasını sağlar ve sorunların çözümüne katkıda bulunur.

Ailede, okulda ve çevrede hak ve özgürlüklerin korunması, bu hak arama yollarının bilincinde olan ve bunları kullanmaktan çekinmeyen bireylerin varlığıyla mümkündür. Bireylerin hak arama konusunda bilinçlenmesi ve birbirlerini teşvik etmesi, toplumsal güven ve huzur için önemlidir.

Demokratik Karar Alma Süreçlerine Katılım

Demokrasinin gelişmesi ve demokrasi kültürünün yerleşmesi için aktif vatandaşlar ve katılım çok önemlidir. Katılım, bireylerin çeşitli yollarla kamu kurumlarının karar ve uygulamalarını etkilemesine ve bir ölçüde sorumluluk almasına olanak sağlayan bir olgudur. Bireyler, toplumda karar alma süreçlerini etkileyebilirler. Bunun birçok yolu vardır. Örneğin, bireyler kendi görüşlerini en iyi temsil eden partiye oy vererek veya seçimlerde aday olarak toplumun şekillendirilmesinde rol üstlenebilirler.

Karar alma süreçlerine katılmanın oy vermek dışında başka yolları da şunlardır:

  • Yetkililerle iletişime geçmek.
  • Görüş bildirmek.
  • Protesto etmek.
  • Dilekçe vermek.
  • Barışçıl gösteriler yapmak.
  • İmza toplamak.
  • STK’lere üye olmak.

Katılım, tam olarak ayrılmasa da bireysel ve toplumsal olarak iki şekilde gerçekleşir. Bireysel katılım biçimleri şunlardır: oy vermek, devlete dilekçe vermek, sosyal medyada görüş belirtmek, toplantı ve gösterilere katılmak. Toplumsal katılım ise, başta STK’ler olmak üzere bir amaç için bir araya gelen insanların eylemleridir.

Sorunların Çözümünde Aktif Görev Almak

Demokrasinin geliştiği toplumlarda, sorunlara duyarlı, hak ve özgürlüklerini kullanma ve koruma bilincine sahip aktif vatandaşlar bulunur. Aktif vatandaşlık, karşılıklı saygı içinde, şiddete başvurmadan, insan haklarına ve demokrasiye uygun bir şekilde sivil topluma ve/veya siyasi yaşama katılımdır. Aktif vatandaşlar, toplumsal sorunların çözümünde sorumluluk üstlenerek, demokrasi kültürünün yerleştiği daha yaşanabilir bir topluma katkı sağlar.

Eğitim, sağlık ve çevre alanlarında vatandaşların katılabileceği bazı STK’ler şunlardır:

  • Eğitim: TEV, Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV), Milli Eğitim Vakfı (MEV).
  • Sağlık: Türk Kızılayı, Yeşilay, LÖSEV, Türk Diyabet Vakfı, Türk Kalp Vakfı, Türk Böbrek Vakfı.
  • Çevre: TEMA, Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı (ÇEVKO), Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL).

Bilinçli Tüketim ve Çevre

İnsan yaşamının devamı için temel ihtiyaçlar karşılanmalıdır. Kaynakların sınırlı, isteklerin sınırsız olduğu dünyada bu ihtiyaçları karşılamak zorlaşmaktadır. Bu durum bilinçli tüketim anlayışını gerekli kılar. Bilinçsiz tüketim, kaynakların kötü kullanımına yol açar ve israf nedeniyle sınırlı kaynaklar azalır, doğal çevre zarar görür.

Bilinçsiz tüketim, şunlar gibi ciddi çevre sorunlarına neden olur:

  • Doğal kaynakların yok olması.
  • Ormanların yok olması nedeniyle çölleşmenin artması.
  • Biyolojik çeşitliliğin azalması.
  • Temiz su kaynaklarının kirlenmesi.
  • Hava kirliliğinin ve küresel iklim değişikliğinin yaşanması.

Bilinçsiz tüketimden kaynaklanan çevre sorunlarına çözüm için su ayak izine dikkat eden, doğal kaynakları ve biyolojik çeşitliliği koruma bilinci gelişmiş, sürdürülebilir tüketime dayalı bilinçli tüketicilere ihtiyaç vardır. Bilinçli tüketici, mal ve hizmet satın alırken temel ihtiyacını ön planda tutan, ürünlerin kaliteli, güvenli, ucuz ve sağlıklı olup olmadığını araştıran, haklarını bilen ve savunan, çevreye duyarlı kişidir.

Bilinçli Alışveriş ve Haklar

Bilinçli alışveriş için bazı tavsiyeler şunlardır:

  • Alışverişi planlamak (ürüne gerçekten ihtiyaç olup olmadığını düşünmek).
  • Korsan, taklit ve kaçak ürünleri satın almamak.
  • Kredi kartını dikkatli ve bilinçli kullanmak.
  • Ürünün içeriğini, fiyatını ve kalitesini incelemek.
  • Üretici firmaların çalışanlarına ve çevreye karşı sorumluluklarını yerine getirip getirmediğine bakmak.
  • Satın alınan ürünün faturasını veya fişini almak.
  • Alışveriş sonrasında bir değerlendirme yapmak.

Korsan ürün almak vergi kaçırmaktır ve eseri hazırlayanlara telif ödenmemesi anlamına gelir. Bilinçli tüketici, alışverişlerinde korsan ürün almaz ve fiş/fatura ister. Online alışverişlerde dolandırıcılığa karşı önlem alınmalı, güvenli siteler tercih edilmeli, kişisel ve kredi kartı bilgileri korunmalıdır. Tüketici yasal haklarından haberdar olmalı ve hakkını nasıl arayacağını bilmelidir. T.C. Ticaret Bakanlığı bünyesindeki Alo 175 Tüketici Danışma Hattı, tüketicilerin başvurabileceği bir çağrı merkezidir.

Doğal Çevrenin Korunması ve Ekolojik Denge

Doğal çevre, canlıların birbiriyle ve çevreleriyle ilişkilerini sürdürdükleri biyolojik, fiziksel, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamdır. İnsanların doğal kaynakları sınırsız görüp bilinçsizce tüketmesi sonucunda doğal yaşam tahrip olur. Bu durum ekolojik dengede bozulmalara yol açar. Ekolojik denge, insan ve diğer canlıların varlıklarını doğal yapılarına uygun sürdürmeleri için gerekli şartların bütünüdür.

Son yıllarda sıkça konuşulan küresel ısınma, doğal çevreyi ve ekolojik dengeyi tehdit eden çok önemli bir çevre sorunudur. Küresel ısınmanın başlıca nedeni, sanayileşmeyle birlikte atmosfere salınan sera gazı miktarının artmasıdır. Küresel ısınmaya karşı alınacak başlıca önlemler şunlardır:

  • Doğal tahribatın durdurulması.
  • Sera gazı salınımını artıran fosil yakıtların kullanımından vazgeçilmesi.
  • Güneş, rüzgâr, jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması.

Bireylerin günlük faaliyetleri de sera gazı salınımına neden olur ve dünyanın geleceğini olumsuz etkiler. Bu etki, karbon ayak izi olarak adlandırılır. Karbon ayak izi, bir bireyin, ülkenin veya kuruluşun faaliyetleri sonucu atmosfere saldığı sera gazlarının karbondioksit cinsinden karşılığıdır.

Geri Dönüşümün Önemi

Doğayı korumanın bir diğer yolu, bireyleri geri dönüşüm konusunda bilinçlendirmektir. Geri dönüşüm, tekrar kullanılabilecek atıkların fiziksel veya kimyasal işlemlerle ikincil ham maddeye dönüştürülerek yeniden üretim sürecine dahil edilmesidir.

  • Bir ton kâğıdın geri dönüştürülmesi 17 ağacın kesilmesini önler.
  • Plastik ambalaj atıklarının geri kazanılması petrolden tasarruf sağlar.
  • Her ton camın geri dönüştürülmesi 100 litre petrol tasarrufu sağlayabilir.
  • Bir alüminyum kutunun geri dönüştürülmesi, ham maddeden üretime kıyasla %95 enerji tasarrufu sağlar.

Geri Dönüşüm Kutusuna Atılabilecek ve Atılmaması Gereken Malzemeler

  • Atılabilecekler: Gazete, dergi, kitap, karton, cam şişeler, plastik şişeler, metal içecek kutuları.
  • Atılmaması Gerekenler: Yağlı/ıslak kağıtlar, pencere camları, motor yağı kutuları, boya kutuları, piller, e-atıklar.

Sağlıklı Üretim ve Çevre Dostu Tercihler

Şehirleşme, nüfus artışı ve sanayi atıkları çevre kirliliğine neden olur. Bu durum sadece doğayı değil, insan sağlığını da olumsuz etkiler. Tüketiciler de sağlıklı bir çevre için sorumluluk almalı, üretiminde insan sağlığını tehdit eden ürünleri tercih etmemelidir. Bilinçli tüketiciler şunları tercih eder:

  • Kirlilik yaratmayan ürünler.
  • Zararlı atıkları azaltan ürünler.
  • Daha fazla geri dönüşüm sağlayan ürünler.
  • Üretimi sırasında insan sağlığını tehdit etmeyen ürünler.

Yeşil pazarlama, işletmelerin pazarlama stratejilerini çevreyi koruyacak şekilde uygulamasıdır. Yeşil ürün ise çevreyi kirletmeyen, doğal kaynakları daha az tüketen, geri dönüştürülebilen üründür.

Doğal Çevreyi Koruma Bilinci ve Aktif Vatandaşlık

Doğal çevrenin korunması için en önemli etmen, çevreyi koruma bilincine sahip bireylerin aktif katılımıdır. Aktif vatandaşlar şu davranışlarda bulunur:

  • Geri dönüşüm uygulamalarını desteklemek.
  • Kaynakları tasarruflu kullanmak.
  • İsraf etmemek, ihtiyacı kadar almak.
  • Hayvanlar üzerinde test edilmemiş ürünleri kullanmak.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 56. maddesi herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğunu belirtir ve çevreyi korumanın devletin ve vatandaşların ödevi olduğunu vurgular.

Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin Kullanımında Etik İlkeler

Bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT), doğru kullanıldığında hayatı kolaylaştırır. Bu durum, dijital vatandaş ve dijital vatandaşlık kavramlarını ortaya çıkarmıştır. Dijital vatandaş, BİT kaynaklarını kullanırken eleştirebilen, çevrimiçi davranışların etik sonuçlarının farkında olan ve teknolojiyi başkalarına zarar vermeyecek şekilde kullanabilen kişidir.

İnternette Etik Davranış İlkeleri

Sosyal medya kullanırken şunlara dikkat edilmelidir:

  • Fikrî mülkiyet (telif hakları).
  • Mahremiyet (kişisel gizlilik).
  • Güvenlik.

İnternette paylaşılan düşünceler yıkıcı, onur kırıcı veya özel yaşamın gizliliğini ihlal edici olmamalıdır. Paylaşılan bilgilerin doğruluğundan emin olunmalı, aşağılayıcı veya hakaret içerikli sözler kullanılmamalıdır.

İnternet Etiği

Genel Ağ Etiği Altın Kuralı: Size nasıl davranılmasını istiyorsanız başkalarına da öyle davranın.

  • Hassas bilgileri paylaşmayın.
  • BÜYÜK harflerle yazmaktan kaçının.
  • Birbirinizin mahremiyetine saygı gösterin.
  • Genel ağdan edindiğiniz her bilginin doğru olmayabileceğini unutmayın.
  • Kişisel bilgilerinizi (yeriniz, telefonunuz, şifreniz) asla kimseyle paylaşmayın.
  • Sizi rahatsız eden bir durumu ailenizle paylaşın.
  • Türkçeyi doğru ve düzgün kullanın.

Küresel Köy

Günümüzde internet ve medyadaki gelişmeler, McLuhan’ın “küresel köy” ifadesini doğrular. “Küresel köy”, dünyanın herhangi bir yerinde olan bir olaydan, internet sayesinde dünyanın herhangi bir yerindeki insanların haberdar olabilmesidir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*