Tarih Kursu 9. Sınıf Tarih DERS KİTABI CEVAPLARI Eski Çağ’da Hukuk Ders Kitabı Cevapları (Sayfa 109-123)

Eski Çağ’da Hukuk Ders Kitabı Cevapları (Sayfa 109-123)

9. sınıf tarih kitabı cevapları

Bu sayfada sizlerle Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline göre hazırladığımız güncel 9. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevaplarını (2024-2025) paylaşıyoruz. 9. sınıf tarih ders ve çalışma kitabı cevapları konulara ve sayfa numaralarına göre sıralanmıştır.

Tarih dersi 9. sınıf ders kitabı etkinlik cevapları kapsamı:

Ünite: 9. Sınıf tarih Dersi 2. Ünite Eski Çağ Medeniyetleri ders kitabı cevapları

Konu: Eski Çağ’da Hukuk konusu ders kitabı cevapları

Sayfa Aralığı: 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122 ve 123. sayfaların cevapları

Eski Çağ’da Hukuk Öğrenci Etkinlik Cevapları

Eski Çağ’da Hukuk

SAYFA 109: Görsel 2.24’teki Themis heykelinde adaleti, caydırıcılığı ve tarafsızlığı temsil eden unsurlar nelerdir? Neden?

Themis heykelinde adaleti, caydırıcılığı ve tarafsızlığı temsil eden unsurlar şunlardır:

Terazi (Adalet): Themis’in sol elinde tuttuğu terazi, adaletin simgesidir. Bu terazi, tarafların eşit şekilde yargılanmasını, haklı ve haksızın dengeli bir şekilde değerlendirilmesini simgeler.

Kılıç (Caydırıcılık): Themis’in sağ elinde tuttuğu kılıç, adaletin caydırıcılığını temsil eder. Kılıç, yargının gücünü ve kararların uygulanmasındaki kararlılığı ifade eder. Ayrıca, adaletin gerektiğinde sert ve hızlı bir şekilde yerine getirilmesi gerektiğini simgeler.

Bağlı Gözler (Tarafsızlık): Themis’in gözlerinin bağlı olması, tarafsızlığı simgeler. Bu, yargının tüm taraflara eşit mesafede olduğunu, kişisel çıkar ve duygulara kapılmadan adaletin uygulanması gerektiğini ifade eder.

SAYFA 110:

Uygulama adımlarını takip ederek 5N1K etkinliğini gerçekleştiriniz.

Urkagina, Hammurabi, Hitit ve 12 Levha kanunları ile Türk töresinin toplumsal düzeni sağlamadaki rolüne ilişkin merak ettiğiniz konuları yazınız.

Bu konulara 5N1K tekniğinde yer alan başlıklara uygun sorular üretiniz.

İşte Urkagina, Hammurabi, Hitit ve 12 Levha kanunları ile Türk töresinin toplumsal düzeni sağlamadaki rolleri hakkında kısa bilgiler:

Urkagina Kanunları:

Özellik: MÖ 24. yüzyılda Sümer şehir devleti Lagaş’ın kralı olan Urkagina, adalet ve toplumsal düzeni sağlamak amacıyla bilinen en eski reform yasalarını ilan etti.

Toplumsal Düzen: Urkagina, özellikle yolsuzlukla mücadeleye odaklanmış, kölelerin ve fakirlerin haklarını koruyan düzenlemeler yapmıştır. Bu kanunlar, sosyal adaleti sağlamaya yönelik erken bir girişim olarak kabul edilir.

Hammurabi Kanunları:

Özellik: MÖ 18. yüzyılda Babil Kralı Hammurabi tarafından oluşturulan bu kanunlar, “göze göz, dişe diş” ilkesine dayanan katı cezalarla tanınır.

Toplumsal Düzen: Hammurabi Kanunları, sosyal sınıflar arasındaki ilişkileri düzenlemiş ve hukuk sistemini detaylandırarak toplumsal düzeni sağlamıştır. Adaletin sert bir şekilde uygulanması, toplumun disiplinli ve düzenli kalmasını sağlamıştır.

Hitit Kanunları:

Özellik: Hititler tarafından oluşturulan bu kanunlar, MÖ 16. yüzyıldan itibaren uygulanmış ve diğer eski çağ kanunlarına göre daha insancıl ve esnek hükümler içermiştir.

Toplumsal Düzen: Hitit Kanunları, özellikle suç ve ceza konusunda dengeyi gözetmiş, aile hukuku, mülkiyet hakları ve sosyal ilişkilerde adaleti sağlamaya çalışmıştır. Bu esneklik, toplum içinde barışın korunmasına yardımcı olmuştur.

12 Levha Kanunları:

Özellik: MÖ 5. yüzyılda Roma’da halkın talepleri doğrultusunda oluşturulan bu kanunlar, Roma hukukunun temelini oluşturmuştur.

Toplumsal Düzen: 12 Levha Kanunları, vatandaşlar arasında hukukun üstünlüğünü tesis etmiş, mülkiyet haklarını ve sosyal düzeni koruyarak toplumun bir arada tutulmasını sağlamıştır. Bu yasalar, Roma’da sınıf çatışmalarını önlemeye yönelik önemli bir adım olmuştur.

Türk Töresi:

Özellik: Eski Türklerde töre, geleneksel hukuk ve sosyal düzen kuralları olarak kabul edilirdi. Törenin kaynağı, doğrudan Tanrı’ya dayandırılırdı ve hükümdarlar töreyi uygulamakla yükümlüydü.

Toplumsal Düzen: Türk töresi, toplumun her kesimine adil bir düzen sağlayan kurallar bütünüydü. Aile yapısı, mülkiyet hakları, sosyal ilişkiler ve askeri disiplin töre ile düzenlenmiştir. Töre, sosyal uyum ve barışı korumada hayati bir rol oynamış, adaletin toplum içinde sağlanmasına olanak tanımıştır.

İşte Urkagina, Hammurabi, Hitit ve 12 Levha kanunları ile Türk töresine ilişkin 5N1K (Ne, Neden, Nasıl, Nerede, Ne zaman, Kim) tekniğine uygun sorular ve cevaplar:

1. Urkagina Kanunları

Ne? Urkagina Kanunları nedir?

Cevap: Urkagina Kanunları, Sümer şehir devleti Lagaş’ın kralı Urkagina tarafından MÖ 24. yüzyılda çıkarılmış olan, yolsuzlukla mücadele ve sosyal adaleti sağlamayı amaçlayan reform yasalarıdır.

Neden? Urkagina bu kanunları neden ilan etti?

Cevap: Urkagina, toplumda yolsuzluğu azaltmak, fakir ve kölelerin haklarını korumak ve sosyal adaleti sağlamak amacıyla bu kanunları ilan etti.

Nasıl? Urkagina Kanunları toplumsal düzeni nasıl sağladı?

Cevap: Bu kanunlar, zengin ve fakir arasındaki adaletsizlikleri gidermeye yönelik düzenlemeler yaparak, yolsuzluğu engellemeye çalışmış ve toplumsal düzenin korunmasına katkı sağlamıştır.

Nerede? Urkagina Kanunları hangi bölgede uygulanmıştır?

Cevap: Urkagina Kanunları, Sümer şehir devleti Lagaş’ta (günümüz Irak’ında) uygulanmıştır.

Ne zaman? Urkagina Kanunları ne zaman çıkarıldı?

Cevap: Bu kanunlar, MÖ 24. yüzyılda çıkarılmıştır.

Kim? Bu kanunları kim oluşturdu?

Cevap: Bu kanunlar, Sümer şehir devleti Lagaş’ın kralı Urkagina tarafından oluşturulmuştur.

2. Hammurabi Kanunları

Ne? Hammurabi Kanunları nedir?

Cevap: Hammurabi Kanunları, Babil Kralı Hammurabi tarafından MÖ 18. yüzyılda oluşturulmuş, katı cezalarla tanınan ve “göze göz, dişe diş” ilkesine dayanan bir dizi yasadır.

Neden? Hammurabi bu kanunları neden oluşturdu?

Cevap: Hammurabi, toplumsal düzeni sağlamak, suçları caydırmak ve adaleti tesis etmek amacıyla bu kanunları oluşturdu.

Nasıl? Hammurabi Kanunları toplumsal düzeni nasıl sağladı?

Cevap: Kanunlar, sert ve caydırıcı cezalarla, toplumda suç oranlarını azaltmayı ve sosyal düzeni sağlamayı hedeflemiştir.

Nerede? Hammurabi Kanunları hangi bölgede uygulanmıştır?

Cevap: Hammurabi Kanunları, antik Mezopotamya’da, Babil’de uygulanmıştır.

Ne zaman? Hammurabi Kanunları ne zaman oluşturuldu?

Cevap: Bu kanunlar, MÖ 18. yüzyılda oluşturulmuştur.

Kim? Hammurabi Kanunlarını kim hazırlamıştır?

Cevap: Bu kanunlar, Babil Kralı Hammurabi tarafından hazırlanmıştır.

3. Hitit Kanunları

Ne? Hitit Kanunları nedir?

Cevap: Hitit Kanunları, MÖ 16. yüzyılda Hititler tarafından çıkarılmış, suç ve ceza konularında dengeli ve esnek düzenlemeler içeren yasalardır.

Neden? Hititler bu kanunları neden oluşturdu?

Cevap: Hititler, sosyal uyum ve adaleti sağlamak, toplumsal düzeni korumak amacıyla bu kanunları oluşturdu.

Nasıl? Hitit Kanunları toplumsal düzeni nasıl sağladı?

Cevap: Hitit Kanunları, esnek ve adil cezalarla, toplum içinde barış ve düzenin korunmasına yardımcı olmuştur.

Nerede? Hitit Kanunları hangi bölgede uygulanmıştır?

Cevap: Hitit Kanunları, günümüz Türkiye’sinin Orta Anadolu bölgesinde, Hitit İmparatorluğu sınırlarında uygulanmıştır.

Ne zaman? Hitit Kanunları ne zaman oluşturuldu?

Cevap: Bu kanunlar, MÖ 16. yüzyıldan itibaren uygulanmıştır.

Kim? Hitit Kanunlarını kim oluşturdu?

Cevap: Bu kanunlar, Hititler tarafından oluşturulmuştur.

4. 12 Levha Kanunları

Ne? 12 Levha Kanunları nedir?

Cevap: 12 Levha Kanunları, MÖ 5. yüzyılda Roma’da halkın talepleri doğrultusunda oluşturulmuş, Roma hukukunun temelini oluşturan yasalardır.

Neden? 12 Levha Kanunları neden oluşturuldu?

Cevap: Bu kanunlar, Roma toplumunda sınıf çatışmalarını önlemek, hukuk düzenini tesis etmek ve halkın haklarını korumak amacıyla oluşturuldu.

Nasıl? 12 Levha Kanunları toplumsal düzeni nasıl sağladı?

Cevap: 12 Levha Kanunları, hukuk kurallarını net bir şekilde belirleyerek, sosyal sınıflar arasındaki ilişkileri düzenlemiş ve toplumsal barışı sağlamıştır.

Nerede? 12 Levha Kanunları hangi bölgede uygulanmıştır?

Cevap: Bu kanunlar, antik Roma’da uygulanmıştır.

Ne zaman? 12 Levha Kanunları ne zaman oluşturuldu?

Cevap: 12 Levha Kanunları, MÖ 5. yüzyılda oluşturulmuştur.

Kim? 12 Levha Kanunlarını kim hazırladı?

Cevap: Bu kanunlar, Roma’da bir komisyon tarafından halkın talepleri doğrultusunda hazırlanmıştır.

5. Türk Töresi

Ne? Türk töresi nedir?

Cevap: Türk töresi, Eski Türklerde toplumsal düzeni ve hukuku düzenleyen, Tanrı tarafından verildiğine inanılan geleneksel kurallar bütünüdür.

Neden? Türk töresi neden önemlidir?

Cevap: Türk töresi, toplum içinde adaletin sağlanması, sosyal uyumun korunması ve devletin düzenli işleyişinin devamı açısından büyük önem taşır.

Nasıl? Türk töresi toplumsal düzeni nasıl sağlar?

Cevap: Töre, aile yapısı, mülkiyet hakları, sosyal ilişkiler ve askeri disiplin gibi alanlarda kurallar koyarak, toplumun bir arada ve uyum içinde yaşamasını sağlar.

Nerede? Türk töresi hangi bölgelerde uygulanmıştır?

Cevap: Türk töresi, Eski Türk devletlerinde, özellikle Orta Asya ve sonrasında genişleyen Türk coğrafyasında uygulanmıştır.

Ne zaman? Türk töresi ne zaman uygulanmaya başladı?

Cevap: Türk töresi, Eski Türklerin devlet kurmaya başladığı ilk dönemlerden itibaren uygulanmaya başlamıştır.

Kim? Türk töresini kim uygular?

Cevap: Türk töresi, hükümdarlar, beyler ve toplumun her kesimi tarafından uygulanırdı; hükümdarlar törenin uygulayıcısı ve koruyucusuydu.

SAYFA 111

Aşağıda tanımları verilen kavramları bularak sarmal bulmaca üzerine yazınız.

1. Her türlü dış etkiden bağımsız olarak insanın kendi iradesine, kendi düşüncesine göre karar vermesi veya davranması durumu hürlük, hürriyet.  8 harfli

2. Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetmek. 6 harfli

3. Toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünü.5 harfli

4. Bir suçluyu, başkasına yaptığı kötülüğü kendisine aynı biçimde uygulayarak cezalandırma. 5 harfli

5. Bir toplulukta benimsenmiş, yerleşmiş davranış ve yaşama biçimlerinin, kuralların, görenek ve geleneklerin, ortaklaşa alışkanlıkların, tutulan yolların bütünü, âdet. 4 harfli

6. Eski Türklerde ve Moğollarda devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı meclis. 8 harfli

7. Toplum bilimi. 9 harfli

8. Eski Roma’da özellikle soylulardan oluşan yöneticiler meclisi. 6 harfli

9. Çift süren hayvanların koşulduğu demir uçlu tarım aracı. 5 harfli

10. Bir kimse veya bir olayın anısını yaşatmak için bir şey üzerine kazılan yazı, kitabe. 5 harfli

11. Bir yargıçtan veya bazen savcı ve yargıçlardan oluşan bir kurulun, yargı görevini yerine getirdikleri yer, yargı yeri. 7 harfli

12. Savaşta tutsak alınan, yabancı ülkelerden zorla kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan veya başkasından satın alınan kimse; esir. 4 harfli

  1. Hürriyet (8 harf)
  2. Adalet (6 harf)
  3. Kanun (5 harf)
  4. Kısas (5 harf)
  5. Töre (4 harf)
  6. Kurultay (8 harf)
  7. Sosyoloji (9 harf)
  8. Senato (6 harf)
  9. Saban (5 harf)
  10. Kitâbe (5 harf)
  11. Mahkeme (7 harf)
  12. Esir (4 harf)

SAYFA 112:

1. Eski Çağ medeniyetlerindeki hukuk kuralları günümüz hukuk kurallarını nasıl etkilemiş olabilir? Neden?

2. Eski Çağ medeniyetlerindeki hukuk kurallarının birbirleriyle benzer ve farklı yönleri nelerdir? Bu medeniyetlerin neden benzer çözüm yollarına sahip olmuş olabileceklerini açıklayınız.

SORU 1:

Eski Çağ medeniyetlerinin hukuk kuralları, günümüz hukuk sistemlerine birçok açıdan etki etmiştir:

Kanunların Yazılı Hale Getirilmesi: Mezopotamya ve Yunan medeniyetleri gibi toplumlarda kanunların yazılı hale getirilmesi, hukuk sistemlerinin şeffaflığını ve sürekliliğini sağlamak açısından önemlidir. Bu uygulama, günümüzdeki modern hukuk sistemlerinde de yerini almıştır.

Toplumsal Düzen ve Adalet: Eski Çağ medeniyetlerinde toplumsal düzeni sağlamak amacıyla kanunlar oluşturulmuş ve adalet anlayışları geliştirilmiştir. Bu anlayış, günümüzdeki hukuk sistemlerinde adaletin sağlanması ve toplumsal düzenin korunması açısından temel bir prensip olarak kabul edilir.

Ceza ve Müeyyideler: Eski Çağ hukuk sistemlerinde çeşitli suçlara verilen cezalar, günümüzdeki ceza hukukunun gelişimine zemin hazırlamıştır. Örneğin, kısasa kısas prensibi ve ceza sistemleri, modern ceza hukukunda farklı biçimlerde etkisini sürdürmektedir.

Mülkiyet ve Aile Hukuku: Eski medeniyetlerde mülkiyet ve aile hukuku konusundaki düzenlemeler, modern hukuk sistemlerinde de önemli bir yer tutar. Mülkiyet haklarının korunması ve aile içi düzenlemeler, günümüzdeki hukuk sistemlerinde temel konulardandır.

Toplumsal Sınıflar ve Eşitlik: Romalıların 12 Levha Kanunları gibi düzenlemeler, toplumsal sınıflar arası eşitlik ve mülkiyet hakları konusundaki ilkeleri belirlemiştir. Bu ilkeler, günümüzdeki hukuk sistemlerinde de toplumsal eşitlik anlayışının gelişmesine katkıda bulunmuştur.

Soru 2:

Eski çağ medeniyetlerinin hukuk kurallarında hem benzer hem de farklı yönler bulunmaktadır.

Benzer Yönler:

Hukukun Kaynağı: Çoğu medeniyette hukukun kaynağı dinsel inançlar olmuştur.

Toplumsal Düzen: Hukukun temel amacı, toplumsal düzeni sağlamak olmuştur.

Mülkiyet Hakları: Mülkiyet hakları, tüm medeniyetlerde önemli bir yer tutmuştur.

Ceza Hukuku: Suçlara karşı cezalar verilmesi, tüm medeniyetlerde ortak bir özelliktir.

Aile Hukuku: Aile ilişkileri, tüm medeniyetlerde hukukun düzenleme alanı olmuştur.

Farklı Yönler:

Yazılı Kanunlar: Bazı medeniyetlerde kanunlar yazılı hale getirilmişken, bazı medeniyetlerde töre hukuku uygulanmıştır.

Ceza Çeşitleri: Cezaların türleri ve şiddeti, medeniyetlere göre farklılık göstermiştir.

Kadın Hakları: Kadınların hukuki statüsü, medeniyetlere göre değişkenlik göstermiştir.

Sosyal Sınıflar: Sosyal sınıflar arasındaki hukuki eşitsizlik, bazı medeniyetlerde daha belirgindir.

Eski çağ medeniyetlerinin hukuk kurallarında gözlemlenen benzerlikler, temelde insan doğasının ve toplumların ortak ihtiyaçlarının bir sonucudur.

Ortak İhtiyaçlar: Tüm toplumlar, düzenli bir yaşam sürmek, mülkiyetlerini korumak, suçları önlemek ve aile ilişkilerini düzenlemek gibi temel ihtiyaçlara sahiptir. Bu ihtiyaçlar, farklı coğrafyalarda yaşayan insanlar için de benzer çözümler üretme ihtiyacını doğurmuştur.

Dinsel İnançların Etkisi: Din, eski çağlarda insanların hayatının merkezinde yer almıştır. Dinsel inançlar, ahlaki değerleri ve hukuki kuralları şekillendirmiş, böylece farklı medeniyetlerde benzer hukuki ilkelerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Kültürel Değişim ve Etkileşim: Farklı medeniyetler arasındaki ticaret, göç ve savaş gibi etkileşimler, hukuk sistemlerinin birbirini etkilemesine ve benzer özelliklerin ortaya çıkmasına yol açmıştır.

Örneğin, tüm medeniyetlerde mülkiyet hakkının korunması, toplumların temel bir ihtiyacıdır. Bu nedenle, farklı coğrafyalarda yaşayan insanlar, mülkiyet haklarını korumak için benzer hukuki kurallar geliştirmişlerdir.

Kısacası, eski çağ medeniyetlerinin hukuk kurallarındaki benzerlikler, insan doğasının ve toplumların ortak ihtiyaçlarının bir yansımasıdır. Dinsel inançlar, kültürel etkileşimler ve ortak sorunlara yönelik benzer çözümler üretme ihtiyacı, bu benzerliklerin temel nedenleridir.

SAYFA 113:

1. Eski Çağ’da Mezopotamya’da yaşayan bir zanlı suçsuzluğunu kanıtlamak için neler yapmalıydı?

2. Sizce Kaynak B’de anlatılan davada adalet sağlanmış mıdır? Gerekçelendirerek açıklayınız.

Eski Çağ Mezopotamya’sında Su Sınağı ve Adalet Kavramı

1. Eski Çağ’da Mezopotamya’da yaşayan bir zanlı suçsuzluğunu kanıtlamak için neler yapmalıydı?

Eski Çağ Mezopotamya’sında hukuk sistemi, günümüzün anlayışından oldukça farklıydı. Özellikle suçluluk veya masumiyetin belirlenmesinde oldukça ilginç yöntemler kullanılırdı. Kaynak A ve B’de de görüldüğü gibi, su sınağı adı verilen bir yöntemle suçsuzluk kanıtlanmaya çalışılırdı. Bu yöntemde zanlı, bir nehre atılır veya atlamaya zorlanırdı. Eğer su üzerinde kalırsa suçsuz olduğu, batarsa suçlu olduğu düşünülürdü. Nehir, bir nevi ilahi bir güç olarak görülür ve suçluyu cezalandırma görevi üstlenirdi.

Bu yöntemin bazı varyasyonları da vardı. Kaynak B’de görüldüğü gibi, bazen zanlı yerine bir başkası suya atılırdı. Bu genellikle, suçlanan kişinin sosyal statüsüne veya cinsiyetine göre değişirdi. Örneğin, soylu bir kişi için kölesi, bir kadın için annesi veya nedimesi suya atılabilirdi.

2. Kaynak B’de anlatılan davada adalet sağlanmış mıdır? Gerekçelendirerek açıkla.

Kaynak B’de anlatılan davada, adaletin günümüz anlayışına göre sağlandığı söylenemez. Çünkü kullanılan yöntem, tamamen şansa ve batıl inançlara dayalıdır. Suya atılan kişinin batması veya yüzmesi, tanrının verdiği bir karar olarak kabul edilmiştir. Bu da demek oluyor ki, suçlu veya masum olmak kişinin kendi kontrolünde değildir.

Ancak, bu olayda ilginç bir nokta da var. Davanın sonunda, taraflar arasında bir anlaşma sağlanmış ve dava düşürülmüştür. Yani, su sınağı yerine, taraflar arasında bir uzlaşma yapılmıştır. Bu durum, o dönemde bile insanların adaletin sadece ilahi güçlerle sağlanabileceği düşüncesinin yanında, bazen de insan aklı ve uzlaşmanın da kullanıldığını göstermektedir.

Özetle, Kaynak B’de anlatılan davada, günümüz hukuk anlayışına göre adalet sağlanmış değildir. Ancak bu olay, o dönemdeki hukuk sisteminin karmaşıklığı ve insanların adaleti nasıl algıladığı hakkında önemli bilgiler vermektedir. Su sınağı gibi yöntemlerin, o dönemde insanların inanç sistemleriyle iç içe olduğunu ve adaletin daha çok ilahi bir güç tarafından sağlandığına inanıldığını göstermektedir.

Bu olaydan çıkarılacak bazı sonuçlar:

Batıl İnançlar: O dönemde insanlar, doğal olayları ve yaşamlarını ilahi güçlere bağlarlardı. Su sınağı gibi yöntemler, bu inançların bir yansımasıdır.

Adaletin Göreceliği: Adalet kavramı, her dönem ve toplumda farklı şekillerde yorumlanmıştır. Günümüzde adalet, daha çok kanunlar ve hukuk sistemi ile sağlanmaya çalışılırken, geçmişte adaletin sağlanması için daha farklı yöntemler kullanılmıştır.

İnsan Aklının Rolü: Kaynak B’de görüldüğü gibi, insanlar bazen ilahi güçlere başvurmak yerine, kendi aralarında anlaşma yoluna gidebilmişlerdir. Bu durum, insan aklının her dönemde önemli bir rol oynadığını göstermektedir.

Sonuç olarak, Eski Çağ Mezopotamya’sında hukuk sistemi, günümüzün anlayışından oldukça farklıydı. Su sınağı gibi yöntemler, o dönemdeki insanların inanç sistemleri ve adalet anlayışı hakkında önemli bilgiler vermektedir. Ancak bu yöntemlerin, günümüzde kabul edilebilir bir adalet sistemi olmadığı açıktır.

SAYFA 114: Urkagina kanunları ile ilgili kaynakları inceleyiniz. Çıkarımlarınızı kanıtları ile birlikte kaynakların altında bulunan tablolara yazınız.

ÇıkarımlarımKanıtlarım
Sümerlerde yazılı kanunlar bulunuyordu.Urkagina’nın kanunları, bilinen en eski yazılı kanunlardan biridir. Bu kanunlarda hırsızlık, katil gibi suçlar ve sosyal adalet gibi konular düzenlenmiştir.
Sümerlerde adalet anlayışı vardı.Urkagina’nın kanunları, halkın haklarını koruyan ve zulmü önleyen maddeler içeriyordu. Bu durum, Sümerlerde adaletin önemli bir yer tuttuğunu gösterir.
Sümerler’de din ve hukuk iç içeydi.Urkagina’nın kanunlarının Enlil gibi bir tanrıya atfedilmesi, hukukun dini inançlarla bağlantılı olduğunu gösterir.
Sümerlerde ekonomik düzenlemeler yapılıyordu.Kanunlarda vergi ve ticaretle ilgili düzenlemelerin olması, Sümerlerde ekonomik hayatın düzenlendiği anlamına gelir.
Sümerlerde sosyal sınıflar arasında eşitsizlikler vardı.Kanunda rahiplerin ayrıcalıklarının belirtilmesi, toplumda farklı sosyal sınıfların olduğunu gösterir.
Sümerlerde kadınların durumu kanunlarla korunuyordu.Kanunda dul ve yetimlerin haklarının korunması, kadınların da hukuki haklarının olduğu anlamına gelebilir.

SAYFA 114: Hammurabi kanunları ile ilgili kaynakları inceleyiniz. Çıkarımlarınızı kanıtları ile birlikte kaynakların altında bulunan tablolara yazınız.

ÇıkarımlarımKanıtlarım
Babil’de sosyal sınıf farklılıkları hukuki olarak belirgindi.Ev sahibinin ölümüyle duvar ustası, ev sahibinin oğlunun ölümüyle duvar ustasının oğlunun cezalandırılması gibi farklı cezaların olması, sosyal sınıfların hukuki statülerinin farklı olduğunu gösterir.
Babil’de mesleki sorumluluk ilkesi vardı.Bir duvar ustası inşa ettiği evin sağlamlığından sorumlu tutulması, mesleklerin getirdiği sorumlulukların hukuki olarak belirtildiğini gösterir.
Babil’de kısasa kısas ilkesi uygulanıyordu.“Göz göz, diş dişe” prensibiyle suçlulara benzer cezalar verilmesi, kısasa kısas ilkesinin hakim olduğunu gösterir.
Babil’de ekonomik hayata yönelik düzenlemeler vardı.Hırsızlık yapan kişinin çaldığı eşyanın değerinin katını ödemesi, ekonomik hayata yönelik düzenlemelerin yapıldığını gösterir.
Babil’de kanıt önemi büyüktü.Birini cinayetle suçlayan kişinin suçu kanıtlayamaması durumunda kendisinin cezalandırılması, kanıtın önemini vurgular.
Babil’de tıbbi uygulamalar ve ücretlendirme düzenlenmişti.Bir doktorun yaptığı tedavi karşılığında ücret alması, tıbbi uygulamaların düzenlendiğini gösterir.

SAYFA 115: Hitit kanunları ile ilgili kaynakları inceleyiniz. Çıkarımlarınızı kanıtları ile birlikte kaynakların altında bulunan tablolara yazınız.

ÇıkarımlarımKanıtlarım
Hititlerde can güvenliği önemliydi.“Eğer bir kimse özgür bir erkeğe ya da kadına vurarak onu öldürürse” maddesi, insan hayatının kıymetli olduğunu ve korunması gerektiğini gösterir.
Hititlerde mal güvenliği önemliydi.“Bir köle bir evi ateşe verirse, sahibi ona tazminat ödeyecek” maddesi, mülkiyet haklarının korunmasına dikkat edildiğini gösterir.
Hititlerde hayvanlara da değer veriliyordu.“Eğer bir kimse hamile bir ineğe vurup düşük yaparsa” maddesi, hayvanların da hukuki olarak korunduğunu gösterir.
Hititlerde kazayla işlenen suçlar için farklı cezalar veriliyordu.“Eğer bir kimse özgür bir erkeğe ya da kadına vurarak onu öldürürse ve bu bir kazaysa” maddesi, kastı olmayan eylemlerin cezalandırılmasında farklı bir yaklaşım olduğunu gösterir.
Hititlerde kölelik mevcuttu ve kölelerin hakları sınırlıydı.“Bir köle bir evi ateşe verirse” maddesi, kölelerin hukuki statüsünün özgür insanlardan farklı olduğunu gösterir.
Hititlerde tarım önemli bir geçim kaynağıydı.“Eğer öküzler başka bir adamın tarlasına girerse” maddesi, tarımın ekonomideki önemini ve bu konuda alınan önlemleri gösterir.
Hititlerde sosyal sınıf farklılıkları vardı.Kölelerin özgür insanlara göre daha az hakka sahip olması, toplumda sosyal sınıf farklılıklarının olduğunu gösterir.
Hitit hukuku, hem maddi hem de manevi tazminatları içeriyordu.Örneğin, birini öldüren kişinin hem maddi tazminat ödemesi hem de maktulün ailesine yardım etmesi gerekmesi, hem maddi hem de manevi tazminatın söz konusu olduğunu gösterir.
Hitit hukuku, toplumun çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak üzere geniş bir yelpazede konuyu kapsıyordu.Cinayet, mal zararları, hayvanlara zarar verme, tarım, kölelik gibi birçok konuda düzenlemeler yapılması, hukukun toplumun bütününü kapsadığını gösterir.

SAYFA 116: Roma Devleti kanunları ile ilgili kaynakları inceleyiniz. Çıkarımlarınızı kanıtları ile birlikte kaynakların altında bulunan tablolara yazınız.

ÇıkarımlarımKanıtlarım
Roma’da suç ve ceza arasında bir ilişki vardı, ancak ceza sadece suçu değil, suçlu kişinin sosyal statüsünü de dikkate alıyordu.Hırsızlık yapan köleler ve yurttaşlar için farklı cezaların belirtilmesi bu durumu açıkça gösterir. Köleler daha ağır cezalar alırken, yurttaşlar daha hafif cezalar alıyordu.
Roma Hukuku’nda göz korkutucu cezalar uygulanıyordu.Hırsızlık, iftira, düşmana yardım gibi suçlar için ölüm cezası gibi ağır cezaların belirtilmesi, hukukun caydırıcı bir amacı olduğunu gösterir.
Roma Hukuku’nda onur ve saygınlık kavramları önemliydi.Bir yurttaşı hedef alan onur kırıcı şiirler yazanların ölüm cezasına çarptırılması, onur ve saygınlığın korunmasının ne kadar önemli olduğunu gösterir.
Roma Hukuku tarım toplumunun ihtiyaçlarına göre şekillenmişti.Başka birinin tarlasının ürününü çalmak gibi suçların cezalandırılması, tarımın Roma ekonomisindeki önemini vurgular.
Roma Hukuku’nda din ve hukuk iç içeydi.Büyüyle ilgili suçların cezalandırılması, dinin hukuk üzerindeki etkisini gösterir.
Roma Hukuku’nda devlet ve toplum arasındaki bağ güçlüydü.Düşmana yardım etmek gibi suçların ağır cezalandırılması, devlete ve topluma karşı sadakatin önemini vurgular.
Roma Hukuku’nda kanıtların önemi büyüktü.Mahkemede yalancı şahitlik yapanların cezalandırılması, kanıtların hukuki süreçteki önemini gösterir.

SAYFA 117: Hun Devleti kanunları ile ilgili kaynakları inceleyiniz. Çıkarımlarınızı kanıtları ile birlikte kaynakların altında bulunan tablolara yazınız.

ÇıkarımlarımKanıtlarım
Hunlarda suç işleyenlere ağır cezalar verilirdi.Metinde “ağır cezalar uygulanırdı” ifadesi açıkça belirtilmiştir. Bu da suç işlemeyi caydırıcı bir yöntem olarak kullanıldığını gösterir.
Hunlarda suç oranı düşüktü.Ağır cezaların caydırıcı etkisi sayesinde suç oranının düşük olduğu sonucuna varılabilir.
Hunlarda töre, yani yazılı olmayan kanunlar, toplum düzeninin temelini oluşturuyordu.Metinde “yazısız kanunlar (töre) aracılığı ile sağladılar” ifadesi açıkça belirtilmiştir.
Hunlarda kararlar kurultaylarda alınıyor ve töre haline getiriliyordu.Metinde “kurultaylarda alınan kararlar töre haline gelirdi” ifadesi açıkça belirtilmiştir. Bu da karar alma sürecinde tüm toplumun katılımının olduğunu gösterir.
Hunlarda töreye uyum zorunluydu.Metinde “Devlet organları ve tüm halk töreye uymak zorundaydı” ifadesi açıkça belirtilmiştir. Bu da törenin toplum için bağlayıcı bir güç olduğunu gösterir.
Hun toplumunda adalet anlayışı vardı.Suç işleyenlere ceza verilmesi, adaletin sağlanması için önemli bir adımdır.
Hun toplumunda ceza hukuku gelişmişti.Suçlara karşılık verilen ağır cezalar, ceza hukukunun belirli bir düzeye ulaştığını gösterir.
Hun toplumunda devlet ve toplum arasında güçlü bir bağ vardı.Törenin hem devlet hem de toplum tarafından kabul edilip uygulanması, bu bağın varlığını gösterir.

Sayfa 119: Eski Çağ medeniyetlerinde aile ve kadına verilen önemi açıklayınız

Eski Çağ medeniyetlerinde aile ve kadına verilen önem, toplumsal yapıya ve kanunlara bağlı olarak değişiklik göstermiştir. Sümer ve Babilliler, aile birliğini korumak için evlilik, boşanma, miras gibi konularda kanunlar hazırlamışlardır. Ancak, bu kanunlar erkeklerin menfaatine olacak şekilde düzenlenmiş ve kadınlara yönelik eşitlik sağlanmamıştır.

Hititler, aileyi toplumun temel taşı olarak görmüş, evlilik sözleşmesi ile kadın ve çocukların haklarını güvence altına almıştır. Hitit toplumunda kadınlar, işçi, ebe ve şifacı olarak çalışma hayatına katılmıştır.

Roma’da ise aile, “paterfamilias” adı verilen ailenin en yaşlı erkek üyesinin hâkimiyeti altında yönetilmiştir. Kadınlar, haklarını ancak bir erkeğin hâkimiyeti altına girerek kullanabilmişlerdir ve toplumsal statüleri buna göre belirlenmiştir.

Türklerde ise aile, devletin temeli olarak kabul edilmiş, ataerkil bir yapıya sahip olmakla birlikte, babanın hakları sınırsız değildir. Türk aile yapısında kadın, erkeğe eşit bir şekilde ailenin bir üyesi olarak kabul edilmiştir. Kadın ve erkeğin aile içinde birlikte çalışması ve çocukları yetiştirmesi önemli görülmüştür.

Sayfa 120

Sayfa 110’daki 5N1K etkinliğinde ulaştığınız bilgiler ile sayfa 112’de “Öğrenelim” başlığı altında verilen bilgilerden öğrendiklerinizi aşağıdaki tablonun ilgili alanlarına yazınız. Daha sonra bu bilgileri karşılaştırarak ulaştığınız çıkarımları Değerlendirme sütununda açıklayınız.

Eski Çağ Hukuk Kurallarına Dair Düşünceler

Eski çağ hukuk kuralları, günümüz hukuk sistemleriyle kıyaslandığında oldukça farklılık gösterir. Bu farklılıkların temelinde, o dönemdeki toplumların siyasi, ekonomik ve kültürel yapıları, inanç sistemleri ve yaşam koşulları yatar.

Eski Çağ Hukuk Kurallarının Bazı Özellikleri:

Dini Temeller: Eski çağ hukuk sistemlerinin çoğu, dinin etkisi altında şekillenmiştir. Tanrılar, hukukun kaynağı olarak kabul edilmiş ve hukuk kuralları, dini inançlara göre oluşturulmuştur.

Göz Göze, Diş Dişe Prensibi: Kısasa kısas ilkesi olarak da bilinen bu prensip, birçok eski çağ hukuk sisteminde temel bir ceza ilkesiydi. Suç işleyen kişiye, işlediği suçla aynı türde bir ceza verilirdi.

Sosyal Sınıf Farklılıkları: Eski çağlarda toplumlar genellikle farklı sosyal sınıflardan oluşurdu. Bu farklılıklar, hukuk kurallarında da kendini gösterirdi. Örneğin, soyluların ve kölelerin hukuki hakları farklı olabilirdi.

Kanıtlama Zorluğu: O dönemde bilimsel delillerin olmaması nedeniyle, suçluları belirlemek ve cezalandırmak için tanık ifadeleri ve itiraflar gibi subjektif kanıtlara başvurulurdu.

Katı Cezalar: Hırsızlık, cinayet gibi suçlara verilen cezalar genellikle çok ağırdı. Hatta bazı durumlarda ölüm cezası uygulanabiliyordu.

Yazılı Olmayan Hukuk: Birçok eski çağ toplumunda hukuk kuralları yazılı değil, sözlü olarak nesilden nesile aktarılırdı. Bu durum, hukukun değişkenlik göstermesine neden olabilirdi.

Eski Çağ Hukuk Kurallarının Günümüz Hukuk Sistemine Katkıları:

Hukukun Evrenselliği: Eski çağ hukuk sistemlerindeki bazı temel ilkeler (adalet, eşitlik, özgürlük gibi) günümüz hukuk sistemlerinde de yer almaktadır.

Hukukun Tarihsel Gelişimi: Eski çağ hukuk sistemlerini incelemek, hukukun tarihsel gelişimini anlamak için önemlidir.

Farklı Hukuk Sistemlerinin Karşılaştırılması: Eski çağ hukuk sistemlerini farklı kültürlerin hukuk sistemleriyle karşılaştırarak, hukukun kültürel ve tarihsel bağlamını daha iyi anlayabiliriz.

Sonuç olarak, eski çağ hukuk kuralları, o dönemdeki toplumların değerlerini, inançlarını ve yaşam tarzlarını yansıtan önemli bir kültürel mirasdır. Bu kurallar, günümüz hukuk sistemlerinin temellerini oluşturan birçok ilkenin de kaynağıdır. Ancak, o dönemdeki hukuk sistemlerinin günümüzdeki kadar gelişmiş olmadığı ve bazı yönlerden insan haklarına aykırı olduğu da unutulmamalıdır

SAYFA 121. İncelediğiniz kaynakları hareketle Eski Çağ’dan bir medeniyet seçiniz. Seçtiğiniz medeniyetin aile ve kadına verdiği değere ilişkin GDM tablonu tamamlayıp arkadaşlarınızı paylaşırsınız.

GDM Tablosu: Eski Mısır’da Aile ve Kadın İlişkileri

Medeniyet: Eski Mısır

Görüyorum

Nil Nehri’nin Yaşam Kaynağı Olması: Mısır’da Nil Nehri’nin hayatın merkezinde olması, toplumsal yapıyı ve aile ilişkilerini de etkilemiştir.

Firavunların Tanrısal Statüsü: Firavunların hem devlet başkanı hem de tanrı olarak görülmesi, toplumdaki hiyerarşik yapıyı belirlemiştir.

Hiyeroglif Yazısı: Mısır’ın gelişmiş yazısı, o dönemdeki düşünce yapısı, inanç sistemi ve sosyal hayat hakkında önemli bilgiler sunmaktadır.

Mezar Süslemeleri ve Papirüsler: Bu kaynaklar, aile hayatı, kadınların rolleri ve toplumsal cinsiyet rolleri hakkında detaylı bilgiler vermektedir.

Düşünüyorum

Kadınların Toplumsal Rolü: Mısır’da kadınlar, ev işlerinin yanı sıra tarım, ticaret gibi alanlarda da çalışmışlardır. Ancak, erkek egemen bir toplum olduğu için kadınların hakları sınırlıydı.

Ailenin Yapısı: Mısır’da aile, toplumun temel yapı taşıydı. Evlilik genellikle düzenlenirdi ve kadınlar çoğunlukla evde kalır, çocuklarına bakarlardı.

Din ve Aile Yaşamı: Mısır dininde tanrılar, aile hayatına da yansımıştır. Örneğin, İsis tanrıçası hem annelik hem de kraliçelik sembolü olarak kabul edilirdi.

Miras Hukuku: Mısır’da miras hukuku, erkek egemen bir yapıya sahipti. Genellikle erkek çocuklar daha fazla miras hakkına sahip olurdu.

Merak Ediyorum

Kadın Firavunlar: Hatshepsut gibi bazı kadın firavunların iktidara gelmesi, Mısır’da kadınların rolü hakkında daha fazla araştırma yapılmasını gerektirmektedir.

Kadınların Eğitimi: Mısır’da kadınların eğitim durumu nasıldı? Okuryazarlık oranları neydi?

Evlilik Yaşları ve Boşanma: Mısır’da evlilik yaşları ve boşanma nedenleri nelerdi?

Kadınların Sağlık ve Hijyen Koşulları: Kadınların sağlık durumları, doğum yapma süreçleri ve kullanılan doğum kontrol yöntemleri hakkında daha fazla bilgiye ihtiyaç vardır.

Ek Notlar:

GDM Tablosunun Kullanımı: Bu tablo, öğrencilerin bir konuyu daha derinlemesine anlamalarına ve kendi düşüncelerini geliştirmelerine yardımcı olabilir.

Farklı Perspektifler: Farklı kaynaklar ve araştırma sonuçları, Mısır’da aile ve kadın ilişkileri hakkında farklı yorumlar sunabilir.

Kültürel Relativizm: Mısır’daki kadınların durumu, günümüzdeki standartlarla karşılaştırıldığında farklılık gösterebilir. Bu nedenle, kültürel bağlamı göz önünde bulundurmak önemlidir.

GDM Tablosu: Roma Medeniyeti’nde Aile ve Kadın İlişkileri

Görüyorum

Pater Familias: Roma ailesinin başı olan baba, tüm aile üyeleri üzerinde mutlak hakka sahipti.

Evlilik Sözleşmeleri: Evlilik, bir hukuki sözleşme olarak görülür ve kadın, kocasının ailesine geçerdi.

Kadınların Siyasi Hakları Yoktu: Kadınlar, siyasi hayata katılamaz ve mülk sahibi olamazlardı.

Kölelik: Roma toplumunda kölelik yaygındı ve kadınlar da köle olarak çalıştırılabilirdi.

Düşünüyorum

Kadınların Evdeki Rolü: Roma kadınları, ev işleri, çocuk bakımı ve ev yönetimi ile ilgilenirlerdi.

Çocuk Yetiştirme: Çocuklar, aileye ait bir mal olarak görülür ve babanın otoritesine tabi tutulurlardı.

Kadınların Sosyal Statüsü: Kadınların sosyal statüsü, aile içindeki konumuna ve kocasının sosyal statüsüne bağlıydı.

Roma Hukuku ve Kadınlar: Roma hukuku, kadınların haklarını sınırlayan ve erkek egemenliğini destekleyen birçok hüküm içeriyordu.

Merak Ediyorum

Roma’da Kadınların Eğitimi: Roma kadınlarının eğitim düzeyi nasıldı? Okuryazarlık oranları neydi?

Kadınların Miras Hakları: Kadınlar, miras yoluyla ne kadar mal varlığı elde edebiliyordu?

Roma İmparatorluğu’nun Farklı Bölgelerindeki Kadınların Durumu: İmparatorluğun farklı bölgelerindeki kadınların yaşam koşulları ve hakları arasında farklılıklar var mıydı?

Hristiyanlığın Kadınların Durumuna Etkisi: Hristiyanlığın yayılması, Roma kadınlarının sosyal ve hukuki durumunu nasıl etkiledi?

GDM Tablosu: Hitit Medeniyeti’nde Aile ve Kadın İlişkileri

Görüyorum

Evlilik Sözleşmeleri: Hititler, evlilik sözleşmelerine büyük önem verirlerdi. Bu sözleşmelerde kadınların hakları ve yükümlülükleri belirlenirdi.

Kadınların Ekonomik Hayattaki Rolü: Hitit kadınları, tarım, ticaret gibi alanlarda çalışarak aile ekonomisine katkıda bulunurlardı.

Tanrıçalar: Hitit dininde kadın tanrılar önemli bir yere sahipti. Bu durum, kadınların toplumdaki konumunu olumlu etkilemiş olabilir.

Kalıtım Hukuku: Hititlerde kalıtım hukuku, kadınların da mirasçı olabileceğini öngörüyordu.

Düşünüyorum

Hitit Kadınlarının Toplumsal Statüsü: Hitit toplumunda kadınlar, diğer bazı medeniyetlere göre daha özgür bir konuma sahip gibi görünüyor.

Ailenin Yapısı: Hitit ailesi, genellikle geniş ailelerden oluşuyordu. Kadınlar, aile içinde önemli bir role sahipti.

Kadınların Eğitimi: Hitit kadınlarının eğitim düzeyi hakkında net bilgiler bulunmamakla birlikte, bazı metinlerde kadınların okuryazar olduğu görülmektedir.

Kadınların Siyasi Hayattaki Rolü: Hitit kraliçeleri, siyasi hayatta önemli rol oynamış olabilirler.

Merak Ediyorum

Hitit Kadınlarının Hukuki Hakları: Hitit hukukunda kadınların hangi haklara sahip olduğu ve bu hakların nasıl korunduğu hakkında daha fazla araştırma yapılabilir.

Kadınların Dinî Hayatındaki Rolü: Hitit dininde kadın tanrıların önemi ve kadınların dini ritüellerdeki yerleri hakkında detaylı bilgi edinmek mümkündür.

Hitit Toplumunda Kadınların Sosyal Statüsünü Etkileyen Faktörler: Hitit toplumunda kadınların sosyal statüsünü etkileyen kültürel, ekonomik ve siyasi faktörler nelerdir?

SAYFA 121 Seçtiğiniz medeniyette yaşamınızı nasıl sürdürmek isterdin. Gerekçeleri ile açıkla.

Hangi İlk Çağ Medeniyetinde Yaşamak İsterdim?

Seçimim: Hitit Medeniyeti

Hitit medeniyeti, özellikle kadınlara tanıdığı haklar ve sosyal yapı açısından beni oldukça cezbediyor. İşte Hitit medeniyetinde yaşamayı tercih etmemin başlıca nedenleri:

Kadınların Toplumsal Rolü: Hitit toplumunda kadınlar, tarım, ticaret gibi alanlarda çalışarak aile ekonomisine katkıda bulunuyorlardı. Evlilik sözleşmeleriyle hakları güvence altına alınmıştı. Bu durum, kadınların daha özgür ve bağımsız bir yaşam sürdürebilmelerine olanak tanıyordu. Günümüzde bile kadınların eşit haklara sahip olma mücadelesi devam ederken, Hitit toplumunda kadınların bu kadar önemli bir role sahip olması beni etkiledi.

Güçlü Aile Bağları: Hititlerde aile büyük önem taşıyordu. Geniş aileler halinde yaşayan Hititler, birbirlerine destek oluyorlardı. Bu durum, toplumsal dayanışmanın güçlü olduğunu gösteriyor.

Yüksek Düzeyde Bir Uygarlık: Hititler, gelişmiş bir hukuk sistemine, güçlü bir orduya ve önemli bir kültürel mirasa sahipti. Yazıyı kullanan ve sanat eserleri üreten bir medeniyet olarak Hititler, çağının ötesinde bir uygarlık düzeyine ulaşmışlardı.

Doğa İle İç İçe Bir Yaşam: Hititler, doğaya saygı duyan bir toplumdu. Tarım ve hayvancılıkla uğraşmaları, doğayla iç içe bir yaşam sürmelerini sağlıyordu. Bu durum, modern dünyanın karmaşasından uzak, daha sakin ve huzurlu bir yaşam sunabilirdi.

Neden Diğer Medeniyetleri Değil de Hitit Medeniyetini Tercih Ettim?

Mezopotamya: Mezopotamya medeniyetlerinde kadınların durumu genellikle daha zayıftı. Kanunlar erkek egemenliğini destekliyordu.

Mısır: Mısır medeniyeti, güçlü bir merkezi yönetime sahipti ve din hayatı oldukça önemliydi. Bu durum, bireysel özgürlüklerin kısıtlanmasına neden olabilirdi.

Roma: Roma’da pater familias adı verilen aile babasının mutlak hakimiyeti vardı. Kadınlar, kocasının veya babasının koruması altında yaşamak zorundaydı.

Elbette, Hitit medeniyeti de bazı zorluklar sunabilirdi. Örneğin, savaşlar, hastalıklar ve doğal afetler gibi olumsuz durumlarla karşılaşmak mümkündü. Ancak, genel olarak Hitit medeniyeti, kadınlara verdiği değer ve güçlü aile bağları nedeniyle benim için en çekici seçenek olarak görünüyor.

Sonuç olarak, Hitit medeniyeti, kadınlara tanınan haklar, güçlü aile bağları ve gelişmiş uygarlığı ile benim için ideal bir yaşam ortamı sunabilirdi. Tabii ki, bu tamamen kişisel bir tercihtir ve herkes farklı bir medeniyeti tercih edebilir.

Sayfa 123

Eski Çağ’daki yazılı ve yazısız hukuk kurallarını anlat bakalım oyunu oynayarak birbirinize anlatınız.

Örnek kart metinleri

Kart 1

Anlatılması İstenen Kelime: Hammurabi Kanunları

Yasak Olan Kelimeler:

Mezopotamya

Babil

Kısasa Kısas

Adalet

Ceza

Kart 2

Anlatılması İstenen Kelime: Urkagina Kanunları

Yasak Olan Kelimeler:

Sümer

Reform

Kral

Tapınak

Toprak

Kart 3

Anlatılması İstenen Kelime: Hitit Kanunları

Yasak Olan Kelimeler:

Anadolu

Miras

Evlilik

Ceza

Kurban

Kart 4

Anlatılması İstenen Kelime: Roma Hukuku

Yasak Olan Kelimeler:

Paterfamilias

Senato

Vatandaş

Cumhuriyet

Yasa

Kart 5

Anlatılması İstenen Kelime: On Emir (Musa’nın Kanunları)

Yasak Olan Kelimeler:

Yahudilik

Sina Dağı

Tanrı

Mısır

Tapınak

Kart 6

Anlatılması İstenen Kelime: Töre

Yasak Olan Kelimeler:

Gelenek

Türk

Hukuk

Devlet

Aile

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Related Post