Tarih Kursu 9. Sınıf Tarih DERS KİTABI CEVAPLARI Orta Çağ’da Bilim, Kültür ve Sanat Ders Kitabı Cevapları (Sayfa 230-243)

Orta Çağ’da Bilim, Kültür ve Sanat Ders Kitabı Cevapları (Sayfa 230-243)

9. sınıf tarih kitabı cevapları

Bu sayfada sizlerle Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline göre hazırladığımız güncel 9. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevaplarını (2024-2025) paylaşıyoruz. 9. sınıf tarih ders ve çalışma kitabı cevapları konulara ve sayfa numaralarına göre sıralanmıştır.

Tarih dersi 9. sınıf ders kitabı etkinlik cevapları kapsamı:

Ünite: 9. Sınıf tarih Dersi 3. Ünite Orta Çağ Medeniyetleri ders kitabı cevapları

Konu: Orta Çağ’da Bilim, Kültür ve Sanat konusu ders kitabı cevapları

Sayfa Aralığı: 230, 231, 232, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 239, 240, 241, 242 ve 243. sayfaların 9. sınıf tarih dersi kitabı cevapları

Orta Çağ’da Bilim, Kültür ve Sanat Öğrenci Etkinlik Cevapları

Sayfa 230

1. Görselde dünya ortak mirasına ilişkin hangi unsurlar bulunmaktadır?

2. Bu eserlerin belli bölgelerde yoğunlaşmış olmasının nedenleri sizce nelerdir?

1. Görselde Dünya Ortak Mirasına İlişkin Unsurlar:

Sunulan görsel, dünya genelinde farklı coğrafyalarda yer alan ve insanlık tarihinin önemli izlerini taşıyan yapıtları bir araya getiriyor. Bu yapıtlar, dünya ortak mirasının çeşitli yönlerini temsil ediyor:

Dinî Yapılar: Kabe, camiler, katedraller gibi yapılar, farklı dinlerin merkezi ve ibadet yerleri olarak insanlık tarihi boyunca önemli bir rol oynamışlardır. Bu yapılar, sadece dini inançları değil, aynı zamanda o dönemlerin sanat, mimari ve mühendislik becerilerini de yansıtmaktadır.

Tarihi Şehirler: Roma, İstanbul gibi şehirler, binlerce yıllık geçmişleriyle medeniyetlerin beşiği konumundadır. Bu şehirlerdeki tarihi yapılar, o dönemlerin sosyal, ekonomik ve kültürel hayatına dair önemli bilgiler sunmaktadır.

Antik Kentler: Mısır piramitleri, antik Yunan şehirleri gibi yapılar, geçmiş medeniyetlerin büyüklüğünü ve karmaşıklığını gözler önüne sermektedir. Bu yapılar, aynı zamanda o dönemlerin bilim, matematik ve astronomi gibi alanlardaki gelişmelerini de göstermektedir.

Kültürel Miras: Çin Seddi, Taj Mahal gibi yapılar, farklı kültürlerin özgün özelliklerini ve sanatsal becerilerini yansıtmaktadır. Bu yapılar, aynı zamanda o kültürlerin tarihsel süreçleri ve dünya üzerindeki etkileri hakkında da bilgi vermektedir.

2. Eserlerin Belli Bölgelerde Yoğunlaşmasının Nedenleri:

Görselde bazı bölgelerde bu tür yapıtların daha yoğunlaşmış olduğu görülmektedir. Bunun başlıca nedenleri şunlar olabilir:

Medeniyet Beşikleri: Tarih boyunca büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmış bölgelerde (Mezopotamya, Mısır, Anadolu, Hindistan, Çin) doğal olarak daha fazla tarihi yapı bulunmaktadır. Bu bölgeler, insanlık tarihinin önemli bir kısmında medeniyetin merkezi olmuş ve bu nedenle çok sayıda yapı inşa edilmiştir.

Dinlerin Doğuşu ve Yayılışı: Farklı dinlerin doğduğu ve yayıldığı bölgelerde, o dinlere ait kutsal yapılar daha yoğun olarak görülmektedir. Örneğin, Orta Doğu, İslam dininin doğduğu ve yayıldığı bir bölge olduğu için bu bölgede çok sayıda cami bulunmaktadır.

Siyasi ve Ekonomik Güç Merkezleri: Geçmişte siyasi ve ekonomik güç merkezleri olan bölgelerde daha fazla yapı inşa edilmiştir. Bu yapılar, o dönemdeki refah seviyesini ve siyasi gücü göstermektedir.

Kültürel Mirasın Korunması: Bazı bölgelerde kültürel mirasın korunmasına daha fazla önem verildiği için tarihi yapılar daha iyi korunmuş ve gelecek nesillere aktarılmıştır.

SAYFA 231

1. İlk metinde geçen “medeniyetin insanlığın ortak malı olması” ifadesini yorumlayınız

Medeniyetin insanlığın ortak malı olması ifadesi, medeniyetin tek bir kişiye, gruba veya devlete ait olmadığını, tüm insanlığın ortak bir mirası olduğunu vurgular. Bu ifade, şu anlamları içerir:

Evrensellik: Medeniyet, insanlığın ortak bir çabasıyla ortaya çıkmış ve gelişmiştir. Belirli bir coğrafya veya kültüre özgü değildir.

Paylaşım: Medeniyet, nesilden nesile aktarılan bir bilgi ve deneyim birikimidir. Bu birikim, tüm insanlıkla paylaşılır ve gelecek nesillere aktarılır.

Etkileşim: Medeniyetler birbirinden etkilenerek gelişir. Hiçbir medeniyet, tamamen izole bir şekilde varlığını sürdüremez.

Saygı: Her medeniyet, kendine özgü değerlere ve özelliklere sahiptir. Bu nedenle her medeniyet, farklılıklarına rağmen saygı görmelidir.

Kısacası, medeniyetin insanlığın ortak malı olması, tüm insanlığın ortak bir geçmişe sahip olduğunu ve bu geçmişin gelecek nesillere aktarılması gerektiğini ifade eder. Bu anlayış, farklı kültürler arasındaki hoşgörü, saygı ve işbirliğinin önemini vurgular.

SAYFA 131

İkinci metinde medeniyet kavramı ile ebru sanatı arasında nasıl bir ilişki kurulmuştur?

2. Yandaki karekodda bulunan belgeseli de izleyerek açıklayınız.

Metinde medeniyet kavramı ile ebru sanatı arasında kurulan ilişki, medeniyetlerin gelişim sürecinin ve etkileşimlerinin ebru sanatındaki renklerin karışımı ve yeni biçimler oluşturmasıyla benzetilmesidir. Ebru sanatında, farklı renkler su yüzeyinde çeşitli hareketlerle karışarak yeni ve özgün desenler oluşturur. Bu süreç, medeniyetlerin de zamanla ve mekânsal olarak birbirleriyle etkileşime girerek yeni medeniyet tecrübeleri ortaya çıkarmasına benzetilmiştir.

Bu benzetme, medeniyetlerin birbirinden tamamen bağımsız ve izole bir şekilde gelişmediğini, aksine sürekli bir etkileşim ve değişim içinde olduklarını vurgular. Medeniyetler, tıpkı ebru sanatındaki renkler gibi, birbirleriyle karışarak ve etkileşime girerek yeni kültürel ve sosyal yapılar oluştururlar. Bu süreç, medeniyetlerin dinamik ve sürekli evrilen doğasını yansıtır.

SAYFA 231

Uygulama adımlarını takip ederek etkinliği yapınız.

• Orta Çağ’daki İslam, Batı ve Asya medeniyet havzalarının bilim, kültür ve sanata etkilerine ilişkin bir araştırma başlatınız.

• Öğretmen rehberliğinde grup çalışması yoluyla yapacağınız araştırma sürecinde çalışma adımlarını takip ediniz.

• Araştırma sürecinin sonunda bir araştırma raporu hazırlayınız ve raporunuzu paylaşınız.

TARİH ARAŞTIRMALARININ AŞAMALARI:

1. ADIM: Araştırma Konusunun Belirlenmesi ve Sürecin Planlanması

2. ADIM: Kaynaklardan Bilgi toplama

Kütüphaneler, müzeler, tarihî mekânlar,  akademik yayınlar ya da genel ağ kaynakları üzerinden bilgi toplayınız.

3. ADIM: Kaynakların İncelenmesi

Araştırmanız için ulaştığınız kaynaklara uygun sorular sorarak kaynağın türünü, yazarını, yayın tarihini, dijital kimliğini, varsa genel ağdaki uzantısını belirleyiniz.

Elde ettiğiniz bilgileri ilgili ve ilgisiz şeklinde ayrıştırarak araştırma konusuna uygun olanları seçiniz.

Kullanacağınız kaynaklara ön yargı, çelişki veya tutarsızlık içeren ifadeleri ortaya çıkartacak sorular sorarak kaynakları karşılaştırınız. Aynı konuyla ilgili kaynaklardaki farklı görüşleri belirleyiniz.

Kaynaklarda yer alan olay, olgu ve görüşleri ayırt etmeye dikkat ediniz.

Kaynaklardaki bilgilerin güncel bilgileri içerip içermediğini sorgulayınız.

4. ADIM: Kaynakların Sorgulanması

Konuyla ilgili ulaştığınız bilgilerin araştırma konusu için yeterliliğine yönelik çıkarımda bulununuz.

Topladığınız bilgilerin yeterli olmadığını, sınırlı kaldığını düşünüyorsanız farklı kaynaklar üzerinden araştırma yapmaya devam ediniz.

Kaynak incelemenizi tamamladıktan sonra kullandığınız kaynakların yaptığınız araştırmaya katkısını değerlendirmek amacıyla aşağıda verilen tarihsel kaynak analiz formunu doldurunuz.

İncelediğiniz kaynaklar birincil ya da ikincil kaynaklardan hangisine girmektedir?

Kaynakların türü nedir?

Kaynakları yazan veya oluşturan kişinin/kişilerin bakış açısı kaynağa/kanıta nasıl yansımıştır?

Kaynakların yanlılık ve yanıltıcılık durumu nedir?

Bu kaynaklar çalıştığınız konuya, yazdığınız anlatıma veya yaptığınız tartışmaya hangi katkıları

sağlıyor?

5. ADIM: Kaynaklardan Elde Edilen Bilgilerin Yorumlanması

Araştırma sürecinde edindiğiniz bilgileri ana düşünce, kişi, eser, mekân ve kurum bağlamlarında sınıflandırınız.

6. ADIM: Araştırma Raporunun Hazırlanması

Edindiğiniz bilgileri bir araştırma raporu hâlinde hazırlayınız. Raporunuzu hazırlarken aşağıda belirtilen hususlara dikkat ediniz.

• Araştırma raporunuza uygun bir başlık seçiniz.

• Hazırladığınız görsel metinleri raporun uygun kısımlarında kullanınız.

• Raporunuzda alıntı yaptığınız kaynaklara metin içinde atıf yapınız ve kullandığınız kaynakları kaynakçada gösteriniz.

SAYFA 242

1. Kaynaklarda Fârâbî ve İbnü’l-Heysem’in kişilik özelliklerine dair hangi değerler vurgulanmaktadır? Yazınız.

2. Bu bilim insanlarının örnek olabilecek yönleri neler olabilir? Yazınız

3. Kaynaklarda farklı toplumların kültürel değerlerine saygı gösterilmesine dair neler kanıt olarak sunulabilir? Yazınız.

1. Kaynaklarda Fârâbî ve İbnü’l-Heysem’in Kişilik Özelliklerine Dair Vurgulanan Değerler

Fârâbî:

Zühd ve Basit Yaşam: Maddi servete ve şöhrete değer vermeyen, sade bir yaşam süren bir filozof olarak tasvir edilmektedir.

İlim ve Bilgeliğe Aşkınlık: İlim ve sanat adamlarına büyük değer vermiş, öğrenmeye ve bilgeliğe olan tutkusu ön plandadır.

Ahlaki Değerlere Bağlılık: Doğruluk, adalet, onur gibi ahlaki değerlere büyük önem vermiştir.

Nefis Terbiyesi: Nefsani arzulara yenilmeyen, iradesi güçlü bir kişiliğe sahip olduğu vurgulanmaktadır.

İbnü’l-Heysem:

Bilimsel Merak ve Tutku: Optik bilimine olan derin ilgisi ve bu alandaki çalışmalarıyla bilimsel merak ve tutkunun önemini göstermektedir.

Disiplin ve Özen: Deneylerindeki titizlik ve ayrıntılı gözlemleriyle bilimsel çalışmanın gerektirdiği disiplin ve özeni temsil etmektedir.

Bilgi Paylaşımı: Kitab el-Menâzır adlı eserinde bilgi birikimini insanlıkla paylaşarak bilimsel bilginin evrenselliğini vurgulamıştır.

2. Bu Bilim İnsanlarının Örnek Olabilecek Yönleri

Fârâbî:

Bilgeliğe ve İlme Aşkınlık: Fârâbî, bilgiye ulaşmak için her türlü zorluğa katlanabilen, öğrenmeye açık ve meraklı bir kişiliğin önemini göstermektedir.

Tevazu ve Basit Yaşam: Maddi zenginlik yerine manevi zenginlikleri tercih etmesi, günümüzde de önemli bir erdem olarak görülmektedir.

Ahlaki Değerlere Bağlılık: Doğruluk, adalet ve onur gibi değerlere bağlı kalması, bireylerin ve toplumların gelişimi için önemli bir örnek teşkil etmektedir.

İbnü’l-Heysem:

Bilimsel Merak ve Çalışkanlık: İbnü’l-Heysem, bilimsel keşiflere olan merakı ve disiplinli çalışmalarıyla bilim insanlarına ilham vermektedir.

Eleştirel Düşünme: Var olan bilgileri sorgulayan, yeni teoriler üreten ve deneylerle kanıtlayan bir yaklaşım sergilemesi, bilimsel düşüncenin temelini oluşturmaktadır.

Bilgi Paylaşımı: Bilgisini insanlıkla paylaşarak bilimsel bilginin gelişmesine katkı sağlamış olması, bilim insanlarının sosyal sorumluluğuna örnek teşkil etmektedir.

Sonuç olarak, hem Fârâbî hem de İbnü’l-Heysem, farklı alanlarda olsa da, bilim, felsefe ve ahlak konularında önemli katkılarda bulunmuş ve insanlığa örnek teşkil edecek birçok değer sergilemişlerdir. Bu iki bilim insanının hayatları ve çalışmaları, günümüzde de bilim insanları ve öğrenciler için önemli bir ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.

  1. Verilen kaynaklarda Farabi ve İbnü’l-Heysem’in hayatları incelenerek, farklı kültürlere saygının önemi vurgulanmıştır. Farabi, farklı kültürlerin felsefelerinden etkilenerek evrensel bir bakış açısı geliştirmiş, İbnü’l-Heysem ise bilimsel bilginin evrenselliğini göstererek farklı kültürler arasında köprü kurmuştur. Her iki bilim insanı da bilgiye, öğrenmeye ve farklı kültürlere olan saygıyla örnek teşkil etmektedir.

SAYFA 243

1. Bu bilgilerden yola çıkarak bilimsel çalışmaların Doğu ve Batı arasında bir medeniyet köprüsü inşa etmesi açısından İbn Sina, Fârâbî, Bîrûnî gibi ilim insanlarının önemini değerlendiriniz.

2. Orta Çağ’ın önemli bilim insanlarından olan Bîrûnî’nin çalışma yöntemi hakkında neler söyleyebilirsiniz?

3. Ortak dünya mirasının oluşumunda Batı medeniyeti ve İslam dünyası arasındaki etkileşim hakkındaki düşüncelerinizi yazınız.

1- İbn Sina, Fârâbî ve Bîrûnî’nin Önemi: Bu bilim insanları, Doğu ve Batı arasında bir medeniyet köprüsü inşa etmişlerdir. İbn Sina’nın tıp alanındaki çalışmaları, Fârâbî’nin felsefi eserleri ve Bîrûnî’nin bilimsel araştırmaları, Batı dünyasında büyük yankı uyandırmış ve Avrupa’da bilimsel gelişmelere öncülük etmiştir. İbn Sina’nın “el Kanun fi’t-Tıp” adlı eseri, Latinceye çevrilerek Avrupa’daki tıp fakültelerinde uzun yıllar okutulmuştur1. Bu bilim insanları, kadim medeniyetlerin bilgi birikimini inceleyip yeniden yorumlayarak ortak dünya mirasına katkıda bulunmuşlardır.

2- Bîrûnî’nin Çalışma Yöntemi: Bîrûnî, bilimsel çalışmalarında gözlem ve deneye büyük önem vermiştir. Çeşitli kaynakları karşılaştırarak doğruluğunu araştırmış ve akılcı bir yaklaşım benimsemiştir2. Bilimsel faaliyetlerinde, önceki bilgileri minnettarlıkla kabul etmiş, yanlışları düzeltmiş ve kendi doğrularını gelecek kuşaklara aktarmıştır. Bu metodoloji, onun bilimsel çalışmalarının güvenilirliğini ve kalıcılığını sağlamıştır.

3- Batı Medeniyeti ve İslam Dünyası Arasındaki Etkileşim: İslam dünyası, Antik Yunan, Roma, Hint ve Çin medeniyetlerinden aldığı bilgi ve birikimleri kendi bünyesine katarak geliştirmiş ve bu birikimi Batı dünyasına aktarmıştır3. Bu etkileşim, Batı medeniyetinin bilimsel ve kültürel gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. İslam medeniyetinin bilimsel çalışmaları, Avrupa’da Rönesans’ın başlamasına zemin hazırlamış ve modern bilimin temellerini atmıştır. Bu etkileşim, ortak dünya mirasının oluşumunda büyük bir katkı sağlamıştır.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Related Post