Tarih hangi olayla başlar?
Tarih, Mezopotamya’da Sümerler tarafından yazının bulunmasıyla başlamıştır. (MÖ 3500-3200)
Tarih öncesi çağların (Karanlık çağlar) aydınlatılmasında bize en çok yardımcı olan bilim hangisidir?
Arkeoloji
Tarih Öncesi Çağlarda (Karanlık Çağlar) insanlar nasıl yaşamıştır?
Bu dönemde insanlar yaşamlarına toplayıcı olarak başlamışlar, zamanla avlanmayı, ateşi, hayvanları evcilleştirmeyi öğrenmişler ve nihayet tarımla birlikte yerleşik hayata geçmişlerdir.
Avcı/Toplayıcı Hayat Tarzının genel özellikleri nelerdir?
Bu devrin başlarında insanlar beslenme gereksinimlerini doğada hazır buldukları meyveleri, bitkileri, bitki köklerini toplayarak ve çevredeki hayvanları avlayarak sağlamışlardır. Mağara ve kayalardaki doğal sığınaklarda yaşayan insanlar; kemik, çakmak taşı gibi sert malzemeleri basitçe işleyerek alet yapmışlardır. Küçük kabile ve klan şeklinde bir arada yaşamışlardır. Toplulukta kan bağı hâkimdir. Toplumda eşitlik hâkimdir. Bu toplumlarda cinsiyete dayalı bir işbölümü gelişmiştir.
Bereketli Hilal neresidir?
Mezopotamya’yı, Anadolu’nun güneydoğusunu, Mısıra kadar Akdeniz kıyılarını içine alan yarımay şeklindeki verimli bölgeye Bereketli Hilal adı verilmiştir. Bu bölgede yaklaşık 12 bin yıl önce tarımın başladığı kabul edilir.
Dünyanın en eski buğday türlerinden birisi olan “Emmer evcil buğdayı Anadolu’da hangi bölgelerde bulunmuştur?
Çayönü Höyüğü (Diyarbakır) ve Cafer Höyük (Malatya)
Sözlü kültür unsurları nelerdir?
Kuruluş efsaneleri, mitler ve destanlar
Tarih öncesi devirlerin isimlendirilmesinde ne etkili olmuştur?
Tarih öncesi devirler insanların kullandıkları malzemelerin cinsine göre Taş Çağı ve Maden Çağı olarak ikiye ayrılır.
Taş Devri hangi dönemleri kapsamaktadır?
Eski Taş (Paleolitik) Devri, Orta Taş (Mezolitik – Yontma Taş) Devri, Yeni Taş (Neolitik – Cilalı Taş) Devrini kapsamaktadır.
Eski Taş (Paleolitik) (MÖ 600.000 – 10.000) Çağı’nın özellikleri nelerdir?
İnsanlığın en uzun ve eski dönemidir. İklim koşulları oldukça elverişsizdir.
Mağara ve ağaç kovukları barınak olarak kullanılmıştır.
Taş ve kemikten yapılan basit araçlar kullanılmıştır.
Avcılık ve toplayıcılık temel uğraştır.
Bu dönem insanları bazı mağara duvarlarında resim ve figürler yapmışlardır.
Bu dönemin Türkiye’deki örnekleri Antalya Karain, Beldibi; İstanbul Yarımburgaz mağaralarıdır.
Dünya üzerinde Eski Taş Devrine ait ilk kalıntılara İspanya’daki Altamira ve Fransa’daki Las- kö mağaralarında rastlanmıştır.
Orta Taş (Mezolitik) Çağı’nın (10.000-8.000) genel özellikleri nelerdir?
İklim koşulları daha elverişli hale gelmiştir.
Çakmak taşından, mikrolit adı verilen küçük araç gereçler yapılmaya başlanmıştır.
Dönemin sonunda ateş bulunmuştur.
Klan denilen aileler ve aile içi iş bölümü ortaya çıkmıştır.
Avcılık, toplayıcılık ve balıkçılık yapılmaktadır.
Antalya’da Beldibi, Samsun’da Tekkeköy ve Ankara’da Macunçay mağaraları bu döneme örnektir.
Yeni Taş (Neolitik) Çağı’nın (MÖ 8.000-5.500) genel özellikleri nelerdir?
Havalar ısınmış, buzul çağı sona ermiştir.
İnsanlar mağaralardan çıkıp, akarsu kenarlarına yerleşmeye başlamışlardır.
Tarım başlamış ve bazı hayvanlar (at, koyun) evcilleştirilmiştir.
İhtiyaç fazlası ürünlerin takas yoluyla satılması ticari faaliyetleri ortaya çıkarmıştır.
İnsanlar araçlarda (kağnı arabaları vs.) tekerleği kullanmaya başlamışlardır.
İlk yerleşim bölgeleri kurularak, toplumsal hayata ve iş bölümüne geçilmiştir.
Toprağın insanlar tarafından sahiplenilmesi sınıf farklılıklarını ortaya çıkarmıştır.
Kilden çanak-çömlek ve seramik yapılmıştır.
“Dolmen” ve “Menhir” denilen anıtlar dikilmiştir.
Bitki liflerinden elbiseler dokunmuştur.
Diyarbakır yakınlarındaki Çayönü, Yeni Taş Çağı’na ait ilk köy olarak gösterilirken, Konya’da bulunan
Çatalhöyük insanlık tarihinin ilk şehir yerleşimi olarak kabul edilmektedir.
Bakır (Kalkolitik) Çağına ait Anadolu’daki önemli merkezler nerelerdir?
Çorum’da Alacahöyük, Denizli’de Beycesultan, Yozgat’ta Alişar, Çanakkale’de Truva bu dönemin önemli merkezleridir.
Tunç Çağına ait Anadolu’daki önemli merkezler nerelerdir?
Bu dönemin önemli merkezleri Ankara’da Ahlatlıbel, Kayseri’de Kültepe’dir.
Tarih Öncesi Devirlerin Genel Özellikleri nelerdir?
Tarih öncesi devirleri her toplum aynı anda yaşamamıştır.
Tarih öncesi dönemler nitelendirilirken, insanların kullandıkları araç gereçler dikkate alınmıştır.
Tarih öncesi toplumlarda kültürel etkileşim; savaş, göç ve ticaretle sağlanmıştır.
Tarih öncesi dönemlerde buluşlar ve kullanılan eşyalar öncelikle insan ihtiyaçlarından ortaya çıkmıştır.
Anadolu’da insan varlığına ilişkin kalıntıların ele geçirildiği en eski buluntu yer neresidir?
Konya, Akşehir Dursunlu fosil yatakları
Anadolu’da insana dair en eski kemik kalıntıları nerede bulunmuştur?
Antalya, Karain Mağarası
Ülkemizde ilk insanların yerleştiği tespit edilen yer neresidir?
İstanbul, Yarımburgaz Mağarası
Göbeklitepe’nin (Şanlıurfa) özellikleri nelerdir?
Şanlıurfa kent merkezine bağlı Örencik Köyü yakınlarında bulunan Göbeklitepe, dünyanın bilinen ilk dinî yapıları olarak günümüzden 12.000 yıl öncesine tarihlendirilmektedir.
Buradaki yapılar, merkezde ikiz (T) şeklinde dikili taş ile onu çevreleyen taşlar ve duvardan oluşmaktadır.
Bir yerleşim yeri niteliği taşımayan Göbeklitepe’de taş aletler, heykeller ve bitki kalıntıları da bulunmuştur.
İnsanoğlunun, tarım ve yerleşik hayattan sonra tapınaklar yaptığı şeklindeki yaygın görüş, Göbeklitepe’nin keşfiyle tartışmaya açılmıştır.
Çatalhöyük’ün (Konya) özellikleri nelerdir?
Çatalhöyük, Konya’nın Çumra İlçesi sınırlarında olup, ilçenin 10 km doğusunda yer almaktadır.
Çatalhöyük, köyden kent hayatına geçişin ilk ve en önemli kanıtıdır.
Evler tek katlı olup, eve giriş damda açılan bir delikten merdivenle olmaktadır. Her ev bir oda ve bir depodan oluşmuştur.
Şehri sınırlayan ve koruyan sur duvarları niteliğinde herhangi bir buluntuya rastlanmamıştır. Çatalhöyük, günümüzde “UNESCO Dünya Mirası” listesinde olan önemli bir yerdir.
Çayönü’nün (Diyarbakır) özellikleri nelerdir?
Çayönü, Diyarbakır-Ergani ilçesi sınırlarındadır. Çayönü’nde, Yakındoğu’daki köy yerleşmelerinin ilk örneği görülmektedir
İlk Çağın genel özellikleri nelerdir?
Asur, Babil, Hun ve Roma gibi merkezi imparatorluklar ortaya çıkmıştır.
Sanayinin ve ticaretin gelişmesine bağlı olarak sınıf farklılıkları ortaya çıkmıştır.
Köleci bir yapı ortaya çıkmıştır.
En önemli ticari yollar ipek ve Baharat yollarıdır.
Yazı, geniş bir coğrafyaya yayılmıştır.
Tek tanrılı dinler ortaya çıkmıştır. (Musevilik, Hristiyanlık)
Takvim, alfabe ve para gibi tüm dünyayı etkileyen buluşlar gerçekleşmiştir.
Tarihsel süreçte önemli uygarlıkların ortaya çıktığı coğrafi bölgeler hangileridir?
Mezopotamya, Mısır, Iran, Hindistan, Çin, Anadolu’dur.
Mezopotamya’da hangi uygarlıklar kurulmuştur?
Sümer, Akad, Babil, Asur ve Elam uygarlıkları kurulmuştur.
Kültür nedir?
Bir ulusa özgü geçmişten gelen maddi ve manevi değerlerin bütününe kültür denir.
İlk uygarlıklar nerelerde kurulmuştur?
İlk uygarlıklar; insanların yaşamlarını kolayca sürdürebildikleri Anadolu, Mezopotamya, Mısır, İran, Çin ve Hindistan gibi ılıman iklim kuşağında bulunan göl, nehir ve deniz kenarlarında kurulmuştur.
Kabile nedir?
Kabile, aynı atadan gelen ve birbirine kan bağıyla bağlı bulunan büyük insan topluluğuna verilen isimdir.
Şehir devletleri nasıl ortaya çıkmıştır?
Yerleşik hayatın başladığı Anadolu ve Mezopotamya uygarlıklarında insanlar önce kabileler halinde örgütlenmişken, zamanla sayıları binleri bulan kabilelerden oluşan kabile konfederasyonları ve bunların oluşturduğu şehir (site) devletleri ortaya çıkmıştır.
İlk Çağda kurulan şehir devletleri hangileridir?
Mısır’da“nom”, Sümerlerde “site”, İyon ve Dorlarda “polis” adı verilen şehir devletleri kurulmuştur
Sümer şehir devletlerinde siyasi birlik nasıl sağlandı?
Ur, Uruk, Lagaş, Kiş gibi şehir devletlerinin kralları çevresindeki sitelere hâkim olursa “Lugal”, ülkenin tamamında birliği sağlarsa “Lugal Kalma” unvanını alırdı. Böylece site devletleri arasında siyasi birlik sağlanmış olurdu.
Kolonicilik nedir?
İlk Çağ’da Ülkeleri dışında ele geçirilen toprakları kendilerine bağlayarak bazen de kendi vatandaşlarını o bölgeye yerleştirerek genellikle ticari faaliyetlerde kullanmak amacıyla oluşturulan idarelere koloni denir. Bu kolonilerin devletin idaresinde aktif olarak kullanılmasına da kolonicilik denir. Bu dönemde İyon, Yunan, Fenike, Asur gibi uygarlıklar kolonicilik faaliyetinde bulunmuşlardır.
Asurların kolonicilik faaliyetleri hakkında bilgi veriniz
Asurlular, özellikle Anadolu’da pek çok kara kolonisi kurmuş ve yaptıkları ticaret yolları sayesinde Anadolu’yla güçlü bir ticaret bağı oluşturmuşlardı. Bu ticaret faaliyetleriyle Asurlular, Sümerlerden öğrendikleri yazıyı Anadolu’ya getirerek burada tarih çağlarının başlamasını sağlamıştır.
İmparatorluk nedir?
İmparatorluk;
• Topraklarında oturan çeşitli milletleri egemenliği altında toplayan devlet biçimi,
• İçerisinde çeşitli unsurları (din, etnik köken, dil vb) barındıran devlet modeli,
Kuşatıcı imparatorluk nedir?
İlk Çağ’da yaşamış olan bazı imparatorluklar ele geçirdikleri yerlerdeki kişileri ve kültürleri dışlamayıp oradaki insanları devlet sistemi içinde kullanmış ve onlardan faydalanmıştır. Kuşatıcı imparatorluklar olarak tanımlanabilen bu imparatorluklara, Hititler örnek verilebilir.
Ancak İlk Çağ’da ele geçirdikleri topraklarla kültürel etkileşimde bulunmak veya insanlarından faydalanmak yerine o bölgelerin zenginliklerini yağmalamaya çalışan imparatorluklar da yaşamıştır. Kuşatıcı olmayan bu imparatorluklara ise Yeni Asur, Yeni Babil imparatorlukları örnek verilebilir
Hititlerde gücün meşruiyet kaynağı neydi?
Anadolu’da MÖ 1700’lerde kurulan Hititlerde kralların, gücünü tanrıdan aldığına inanılır ve emirleri tanrının emriymiş gibi görülürdü Fakat krallar kendilerini tanrı olarak görmezlerdi. Bu yüzden Hititlerin yönetimi dine dayalı bir krallık veya teokratik bir monarşi olarak ifade edilebilir.
Urartularda gücün meşruiyet kaynağı neydi?
Urartularda krallar yaptıkları işleri tanrıları “Haldi” adına yaparlardı. Yani krallar tanrı değildi ama onun yerine hükmederlerdi. Bu yönüyle Urartular, Hititlerle benzerlik gösterir.
Girit Adası’nda gücün meşruiyet kaynağı neydi?
Girit Adası’nda halk, soylular ve kral tarafından yönetilirdi. Yöneticilerin din adına söz sahibi olması yönüyle yönetimleri teokratikti.
İyonlarda gücün meşruiyet kaynağı neydi?
Dorların Yunanistan’ı işgali sonrasında Anadolu’ya göç eden Akalar, İzmir Körfezi çevresinde İyon medeniyetini kurmuştu. Anadolu’nun köklü kültüründen de yararlanarak Batı Anadolu’da güçlü bir medeniyet oluşturan İyonlar, genel olarak Yunan tanrılarına inanırlardı. Tanrılar adına yapılan tapınaklarda bulunan din adamları ve kâhinlerin, krallar üzerinde etkisi olsa da soyluların yani aristokrat sınıfın yönetimdeki etkisi daha büyüktü.
Sümerler gücün meşruiyet kaynağı neydi?
Sümerlerde yönetici olan “Ensi”ler yani rahip-krallar; en yüksek rahip, yargıç ve komutandı. Her kentte Sümerlerin saygı duyduğu tanrılara adanmış “ziggurat” adı verilen tapınaklar inşa etmişlerdi. Bu tapınakları yöneten rahip sınıfı, kentin yöneticileri üzerinde etkiliydi.
Asurlar ve Babillerde gücün meşruiyet kaynağı neydi?
Asur ve Babillerde ise kral, büyük tanrıların yeryüzündeki temsilcisi olup onlar adına ülkeyi yöneten rahip krallardı. Kralın kutsal kişiliği tanrılara ve tapınaklara yaptığı hizmetlerle değerlendirilirdi. Ancak ünlü Babil Kralı Hammurabi, bu anlayıştan farklı olarak kendisini adaletin kralı olarak ifade etmiştir.
Perslerde gücün meşruiyet kaynağı neydi?
Pers İmparatorluğu’nda, hükümdar gücünün kaynağını tanrılardan alırdı. Zerdüştlüğün hâkim olduğu dönemlerde ise krallar kendilerini Tanrı Ahuramazda’nın yeryüzündeki vekilleri olduklarını belirtir ve hükümdarlıklarına kutsal bir meşruiyet kazandırırlardı.
Mısırda gücün meşruiyet kaynağı neydi?
Mısır Krallığı’nın ilk dönemlerinde krallar, tanrının yeryüzündeki temsilcisidir. Başlangıçta tanrı olarak görülmeyen firavunlar ilerleyen dönemlerde tanrı olarak görülmeye başlanmıştır.
İlk siyasi organizasyon türleri nelerdir?
Sümerlerde site olarak bilinen şehir devletleri vardı.
Babil Devleti benzer bir yapıda olsa da iktidarı ele geçiren güçlü krallar merkezî otoriteyi daha da güçlendirmişti.
Asurlular ise istilacı bir yapıya sahipti ve Mezopotamya dışında pek çok yeri yönetimine alarak imparatorluk görünümüne kavuşmuştu.
Yunan medeniyetinde polis adı verilen şehir devletleri ortaya çıkmıştır. Atina ve Sparta gibi polisler arasında bitmek bilmeyen mücadeleler yaşanmıştır.
Hititler ve Urartular feodal krallıklardan oluşurdu. Yerel krallıkların kendi içlerinde belirli yetkileri olsa da merkezî krallığa karşı sorumlulukları bulunurdu.
Persler; İran, Anadolu, Mezopotamya, Mısır ve hatta Yunanistan’ın bazı bölgelerini içine alan büyük bir imparatorluk kurmuşlardı.
Mısır’ın ilk dönemlerinde küçük köyler şeklinde oluşumlar görülürken zamanla bu köyler birleşerek Nom veya Nome denilen şehir devletlerini meydana getirmiştir. MÖ 3000’lerde Efsanevi Kral Menes tarafından bu şehir devletleri birleştirilerek Mısır Devleti kuruldu.
Monarşi nedir?
Siyasi gücün bir tek kişinin elinde bulunduğu ve yönetimin genellikle kan yoluyla aile bireylerine geçtiği yönetim biçimidir.
Teokratik yönetim (anlayışı) nedir?
Teokrasi dine dayalı yönetim biçimidir. Yani, dini otorite organlarının siyasi otorite organları yerine devlet idaresini elde tuttuğu devlet biçimidir. Bu yönetim şekli Teokratik Yönetim diye de isimlendirilir.
Tiran nedir Tiranlık nasıl ortaya çıktı?
Yunan medeniyeti içinde, soyluluğa dayalı ayrıcalıklı sınıf olan aristokratlara veya halka karşı zaman zaman güç kullanarak yönetimi ele geçiren kişiler olmuştur. Bu kişilere tiran bunların yönetimine de tiranlık denmiştir.
Pankuş ve Tavananna nedir?
Hititlerde kralın yanında Pankuş adında bir meclis vardı. Kral, alacağı kararlarda bu meclise danışırdı. Tavananna denilen kraliçe de yönetimde söz sahibiydi
Satraplık nedir?
İlk Çağ’da Persler, geniş toprakları yönetmek için de Satraplık denilen eyalet sistemini oluşturmuşlardı. Bu sistemde ülke eyaletlere ayrılmış ve eyaletler Satrap adı verilen idareciler tarafından yönetilmişti. Satraplar merkezden gönderilen memurlar tarafından denetlenmişti. Ayrıca merkezî otoriteyi güçlendirmek ve eyaletler arasında iletişim kurmak amacıyla Persler, gelişmiş bir posta teşkilatı kurmuşlardı.
Çivi yazısı nasıl ortaya çıkmıştır?
Kuraklık ihtimaline karşı ürünün depolanması ve dağıtılması amacıyla Sümerler, tapınaklarını depo olarak kullandılar. Bu ürünleri kayıt altına almak için kullanılan semboller sayesinde çivi yazısı icat edildi.
Alfabeyi ilk hangi uygarlık kullanmıştır?
Fenikeliler
Mısırdaki bilimsel faaliyetler nelerdir?
Nil’in sularının taşması sonucu tarlaların sınırları birbirine karışmış, bu tarlaları ayırmak için Mısır’da geometri ilmî gelişmiştir. Yine bu taşkınların zamanını tespit etmek için Mısırlılar güneş yılını hesaplamıştır. Ölümden sonraki yaşama inandıkları için ölülerini mumyalamışlar böylelikle insan vücudunu tanımışlar, tıp ve eczacılık bilimlerinde gelişmişlerdir. Tanrı-kral anlayışına bağlı olarak firavunlar için piramit adı verilen anıt mezarlar yapılmıştır.
Tarihte bilinen ilk yazılı anlaşma nedir?
MÖ 1280’de yapılan “Kadeş Barış Antlaşması” tarihte bilinen ilk yazılı antlaşmadır. Mısır ve Hitit devletleri arasında yapılmıştır.
Tapates nedir?
Friglerin yaptıkları kilime, halıya verilen ad
İlk Çağlarda hukuk kurallarının kaynakları nelerdir?
İlk Çağlarda yapılan hukuk kuralları kaynağını akıl, gelenek ve kutsal kitaplardan almaktaydı.
İlk yazılı kanunlar nasıl ortaya çıkmıştır?
Yazının icadıyla birlikte yazılı hâle gelen hukuk kurallarının ilk örnekleri Sümerlerde görülür. Baştanrı tarafından hükümdarlığın kendisine verildiğini ifade eden Sümer Kralı Urkagina, kötü idare sebebiyle meydana gelen yolsuzlukları, halkın huzursuzluğunu ve hoşnutsuzluğunu gidermek için bir adaletname hazırlamıştı. Yaptığı düzenlemelerle de daha çok borç affı gibi konuları işlemiş ve halkı rahatlatmaya çalışmıştır.
Hammurabi (Babil Kralı) kanunlarının özelliği nedir?
Hammurabi Kanunları “dişe diş, göze göz” şeklinde değerlendirilen ve suçu işleyene aynı ağırlıkta cezayı içeren kanunlardır. 282 maddelik Hammurabi Kanunu hem daha önce yapılmış olan kanunların ve örf adet hukukunun bir derlemesiyle hem de zamanın ihtiyaçları dikkate alınarak oluşturulmuştur.
Hitit kanunlarının özelliği nedir?
Hitit kanunları, içerik bakımından Sümer kanunları gibi insancıldır. İşlenen suçların cezası daha çok maddi nitelik taşımaktadır. Hitit kanunlarında geleneksel düzenlemeler toplanmış, ölüm ve işkence cezaları yerine tazminat cezaları konmuştur. Hititler yalnız insanları değil hayvanları ve bitkileri korumak için de yasalar çıkarmıştır. Hitit kanunlarında; evlenme, boşanma, nikâh, nişan gibi aileyle ilgili hususlara yer verilmiştir. Ön Asya kavimlerinde boşanma sadece erkeğe tanınan bir hak iken Hititlerde kadınlara da bu hak tanınmıştır.
Hititler hukuk tarihinde ilk defa kasten öldürme ile kazara adam öldürmeyi birbirinden ayırmıştır.
“Ahd-i Atîk” (Eski Ahit) nedir?
Yahudi inancına göre Tanrı ile İsrailoğulları arasında yapılan ahdi (anlaşma) içeren, Yahudiler’in kutsal kitabına Hristiyanlar, günümüzde “Ahd-i Atîk” (Eski Ahit) demektedir. Eski Ahit, Hz. Musa’ dan yüzlerce yıl sonra kaleme alınmış olup günümüzde farklı nüshaları vardır.
On Emir nedir?
İbranilere kadar çok tanrılı din inanışı yaygınken İbraniler tek tanrılı semavi din inancını benimsemiş ve bunun sonucunda ilahi kökenli hukuk kuralları bu dönemde görülmeye başlanmıştır. “On Emir” olarak bilinen bu hükümler, İsrailoğulları’nın Mısır’dan çıkışlarından sonra Sina Dağı’nda Tanrı tarafından Hz. Musa’ya bildirilen emirlerdir.
İlk Çağlarda yapılan göçlerin nedenleri nelerdir?
Göçlerin gerçekleşme nedenleri farklılıklar göstermektedir. Yerleşim yerleri ve iklimdeki değişikliklere bağlı geçim sıkıntısının yaşanmaya başlanması, politik değişiklikler, inanç gruplarının baskı altına alınması gibi gelişmeler; göçlerin siyasi, ekonomik, dinî ve coğrafi nedenlerini oluşturur.
Ege Göçleri hakkında bilgi veriniz?
“Deniz Kavimleri Hareketi” olarak da ifade edilmiş, MÖ XIII. yüzyıl sonları ile MÖ XII. Yüzyıl başlarında iki aşamada yaşanmıştır. Bu göçler ilk olarak Yunanistan’dan başlamıştır. Yunanistan’ın dağlık bir coğrafyaya sahip olması, tarım alanlarının yetersizliği, nüfus artışı ve kıtlığın yaşanması bu göçlerin nedenlerindendir. Ayrıca Doğu Avrupa ve Balkanlardan güneye inen Dorlar, Akalar gibi kavimler Yunanistan’daki kavimlerin doğuya doğru sürüklemesinde etkili olmuştur. Mısır’a kadar uzanan Ege göçleri sonucunda Mısır Devleti verdiği güçlü mücadele ile kendisini korurken Anadolu’daki Hitit Devleti ise yıkılmıştır.
Yahudi sürgünleri hakkında bilgi veriniz.
MÖ 587 yılında Babil Hükümdarı II. Nabukadnezar, Yahuda Krallığını istila ederek Kudüs Mabedi’ni tahrip etmiş ve nüfusun büyük bir kısmını sürgün etmiştir. Bu olaydan 70 yıl sonra Babil, Pers Kralı Kiros tarafından ele geçirilmiş ve sürgünde olan Yahudilere dönüş izni verilmiştir. Yahudilerin yaşadığı bu topraklara Perslerden sonra Büyük İskender ve Roma İmparatorluğu hâkim oldu. Yahudiler, MS 66-73 tarihleri arasında Roma yönetimine karşı isyan etti. Bu isyan nedeniyle Roma orduları Kudüs’e yönelerek Yahudileri bölgeden göç etmeye zorladı. Romalılar, başta Mısır olmak üzere hâkimiyetleri altındaki farklı ülkelere Yahudileri sürdüler. Romalılara karşı direnişleri devam eden Yahudilerin ikinci isyanı MS 132-135’te gerçekleşmiştir. Fakat Romalıların üstünlüğü karşısında direnemedikleri için yeniden sürgün edilmişlerdir. Bu olaydan sonra Romalılar tarafından Filistin’e dönmeleri yasaklanan Yahudiler, kitleler hâlinde buradan dünyanın dört bir yanına göç etmiştir.
Roma İmparatorluğu’nda Hristiyanlık serbest bırakılmadan önce Roma baskısından kaçarak Anadolu’ya gelen ve burada inançlarını gizlice sürdürmeye çalışan ilk Hristiyanların izleri nerelerde görülür?
Antakya ve Kapadokya’da
Asurlar’ın ticari faaliyetleri hakkında bilgi veriniz.
Mezopotamya’nın doğal kaynaklardan yoksun olması Asurların politikalarında ticareti ön plana çıkarmıştır. Asurlu tüccarlar, başta Kaniş (Kültepe) olmak üzere Anadolu’nun pek çok yerinde alışveriş merkezleri kurmuştur. Öyle ki Asurların iki yüzyıl kadar Anadolu’da sürdürdükleri ticari faaliyetler, Koloni devri (MÖ 1950-1750) olarak isimlendirilir.
Fenikeliler’in ticari faaliyetleri hakkında bilgi veriniz.
Doğu Akdeniz sahil şeridinde genel olarak denizcilik ve deniz ticareti ile uğraşmışlardır. Bu denizci kavim, gemilerin inşası amacıyla gerekli keresteleri temin etmek için gelişmiş bir ormancılık faaliyeti de yürütmüştür. Doğu Akdeniz’de çok iyi bir ticaret filosu kurmuş olan Fenikeliler, Batı Akdeniz’de de ticaret kolonileri kurmayı başarmıştır. Zamanla Mısır, Kıbrıs, Girit ve Rodos dışında Sicilya, Sardunya ve İspanya’ya kadar uzanan birçok yerde ticaret kolonileri kuran Fenikeliler, bu sayede dünya deniz ticaretini kontrol etmeyi başarmıştır.
Lidyalılar’ın ticari faaliyetleri hakkında bilgi veriniz.
Lidyalılar, tarihte zengin maden yatakları ve verimli toprakları ile öne çıkmıştır. Madencilik, tarım ve hayvancılığın yanında başkenti Sard; altın madeni ve kuyumculuk sanatı ile tanınmıştır. Lidyalıların, insanlık tarihinde ilk kez madeni parayı (sikke), ücretli askerlerinin maaşlarını ödemek için icat ettikleri tahmin edilmektedir.
Soğdlar’ın ticari faaliyetleri hakkında bilgi veriniz.
Soğdlu tüccarlar Kök Türk koruması altındaki Çin’den İtalya’ya kadar uzanan İpek Yolu üzerindeki ticareti kontrol etmiştir. İslam öncesinde olduğu gibi İslami dönemde de Soğdlar, İpek Yolu üzerinde etkin rol oynamayı sürdürmüştür.
Helenizim nedir?
Büyük İskender adını alacak olan III. Alexander, Yunan kültürü ile Anadolu, Mısır, Pers ve diğer kültürler birbiriyle kaynaştırmıştır. Bu sayede Doğu ve Batı kültürlerinin sentezi olan Helenizm adında yeni bir kültür ortaya çıkmıştır. Helenizm, Asya ve Avrupa’da kurulacak imparatorlukları etkilemiştir.
En geniş kara imparatorluğunu kim kurmuştur?
Moğol imparatoru Cengiz Han
Roma İmparatorluğu’ndaki sosyal statü hakkında bilgi veriniz.
Roma’da kraldan sonra etkin bir danışma kurulu olan senatoya, soylular girebiliyordu. Roma toplumu patriciler, plepler ve köleler olmak üzere üç sınıfa ayrılmıştı. Senatoda görev yapan soylu sınıfa patrici, Roma’ya sonradan gelip yerleşenlere de plep adı verilirdi. Köleler ise Roma’nın işgali altındaki ülkelerden getirilmiş, patricilerin evlerinde hizmetçilik ya da uşaklık yapan, tarlalarda işçi olarak çalışan sınıftı.
Çin’deki sosyal statü hakkında bilgi veriniz.
Çin İmparatorluğu’nda yönetim, imparatora karşı yükümlülükleri olan toprak sahiplerinin elindeydi. Çin toplumu, toprak sahipleri ve avam halk olarak iki temel sınıfa bölünmüştür. Avam tabakasının büyük çoğunluğu köylü, toprak sahipleri ise soylu ailelerdir.
Feodalizm nedir?
Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkılma sürecine girmesiyle kıtlık ve savaş korkusu halkın can ve mal güvenliği endişesine kapılmasına neden oldu. Bundan sonra halk yaşadıkları bölgelerin büyük malikânelere sahip lordlarına sığınmaya başladı. Feodalite güçlü savaş lordlarının egemen güç kabul edildiği, zayıfların kendilerini efendilerine emanet ederek karşılığında sadakatle hizmet sözü verdikleri bir toplum yapısıdır. Feodalizmde hiç kimse tam anlamıyla hükümran değildi. Bu yüzden kral, lord ve vassallar arasındaki mücadeleler, Orta Çağ Avrupası’nda uzun süren karışıklıklara, siyasal istikrarsızlıklara hatta savaşlara neden olmuştur.
12 Levha Kanunları hakkında bilgi veriniz.
Roma hukuku, bugünkü Avrupa ülkelerinde uygulanan hukuk sisteminin temelini oluşturur. Bu hukuk sisteminin ilk basamağı “12 Levha Kanunları”dır. Patricilerin uygulamalarına karşı çıkan pleplerin ayaklanmaları ile bu kanunlar gündeme gelmiştir. Bu ayaklanmaları bastırmak amacıyla kanunlar ıslah edilerek ilk defa yazılı hâle getirilmiştir. Bu kanunlarla Roma halkının görev ve sorumlulukları, halk arasındaki ilişkiler gibi pek çok konuya açıklık getirilmiştir.
Günümüz Medeni kanunlarının temelini oluşturan kanun nedir?
527-565 yılları arasında Doğu Roma İmparatoru olan Justinianus, On İki Levha Kanunları başta olmak üzere Roma kanunlarını toplayarak çağın ve toplumun ihtiyaçlarına uygun bir şekilde yeniden düzenlemiştir. Justinianus Kanunları madde madde yazılmamış, belli olaylar için verilmiş somut örneklerle kanun maddeleri anlatılmıştır. Bu kanunlarla hukuk kurallarında ilk defa kamu ve özel hukuk ayrımı yapılmıştır. Özellikle aile, kişi ve miras hukuku konularındaki düzenlemeler, günümüz medeni hukukunun temelini teşkil etmektedir.
Cengiz Han Yasası hakkında bilgi veriniz
Moğol İmparatorluğu’nun hukuk ve askerlik işlerini düzenleyen kanunlara “Cengiz Han Yasası” veya ”Büyük Yasa” denilmiştir. Ama bu yasanın tamamı Cengiz Han tarafından oluşturulmuş değildir. Cengiz Han Yasası nesilden nesile aktarılan Türk ve Moğol törelerinin yazılı hâle getirilerek düzenlenmiş şeklidir. Cengiz Han, kağan seçildiği 1206 yılı kurultayında bu kurallara bazı ilaveler yapmış ve bunları resmen yürürlüğe koymuştur. Otuz üç defter hâlinde düzenlendiği varsayılan bu yasalar, İslamiyet’i kabul eden Moğol hanedanları tarafından da uygulanmıştır.
Teçhizat nedir?
Teçhizat, savaş araç ve gereçleri demektir. Ayrıca bunların imalatını, geliştirilmesini, ulaştırılmasını ve depolanmasını da kapsar. Teçhizat; askerlerin ayrılmaz bir parçasıdır. Gelişmiş teçhizatlarla donatılan askerî birlikler, diğer topluluklara karşı üstünlük sağlamıştı.
İlk Çağ medeniyetlerinin orduları hakkında bilgi veriniz?
İlk Çağ medeniyetlerinin orduları genel olarak piyade, süvari ve savaş arabalı askerlerden oluşurdu. Bu askerler silah olarak ok, yay, kalkan, mızrak, topuz, balta ve kılıç gibi silahlar kullanırdı. Kuşatmalarda mancınık, kule ve koçbaşları da kullanılmıştır
Doktrin nedir?
Strateji ve Taktik demektir.
İlk Çağlardaki toplumsal sınıflar hakkında bilgi veriniz.
İlk Çağ’da toplum; asiller, din adamları, hürler ve köleler gibi sınıflara ayrılırdı. Toprağa sahip olan soylular, yüzyıllar boyunca geçerli olacak güçlü statüler kazanarak sosyal, ekonomik, siyasi gücün belirleyicisi oldu. Topraklar, genellikle büyük toprak sahiplerinin, aristokratların, askerlerin ya da devletin elindeydi. Bunun yanında köylü, kiracı ya da ortakçı olarak toprağı işlemekteydi. İnsanlığın yerleşik düzene geçmesi ve insan emeğine dayalı tarım topluluklarının gelişmesiyle kölelik ortaya çıkmıştır Hititlerde kölelerin kısıtlı da olsa mülkiyet hakları varken Mezopotamya’da köleler neredeyse tüm haklardan mahrum bırakılmıştır. Mezopotamya’da esir ticareti de olup esirler, uzak ülkelerden tüccarlar tarafından getirilmiştir. Hiçbir hakkı olmayan toprağa bağlı, karın tokluğuna çalışan ve hür köylü ile köle arasında bir sınıf olan serfler, eşya gibi alınıp satılabilmekteydi.
İlk Çağ toprak sistemi hakkında bilgi veriniz.
Mezopotamya’da topraklar özel mülkiyet altında iken Mısır’da firavun, tüm toprakların sahibiydi. Bunun yanında tapınak toprakları ve subayların emekleri karşılığında edindiği topraklar da vardı. Toprakları kullanan köylüler ise kiracı durumundaydı. Sümerlerde toprak mülkiyeti; tapınaklara ait topraklar, kent yöneticilerine ait topraklar ve ortakçı usulü ile işletilen köylülere ait topraklar olmak üzere üçe ayrılmıştı. Hititlerde ise toprak küçük ve büyük tımar parçalarına ayrılmıştı.
Batı ve Orta Avrupa ülkelerinde toprak sahibi olan senyörün; siyasi, ekonomik, hukuki ve askerî haklara sahip olduğu ve temeli toprak köleliğine dayanan toplum düzenine “feodalizm” denmektedir. Feodalizmde askerî ve mali hâkimiyetin devlete ait olması gerekirken bu haklara senyörler sahip olmuştur.
Kast sistemi nedir?
Kast sistemi, bir kişinin toplumsal konumunun yaşamı boyunca belirlendiği toplumsal bir düzendir. Hindistan’da görülen bu sistemin ekonomik kurallarını dinsel statüler belirlerdi. Hindu inancına göre yaşam, geçici olarak beden kazanmaktır. İnsanın gelecek yaşamındaki statüsünü belirleyen onun bu hayatındaki eylem ve tutumlarıdır. Kast sistemi; brahmanlar (din adamları), kşatriyalar (askerler), vaisyalar (çalışanlar) ve sudralar (işçiler ve köleler) sınıflarından oluşurdu. Kast grubunun üyesi; brahmanlara saygılı olup kendi kastının görevlerini yerine getirirse diğer hayatında daha üst bir kastta doğacak eğer bunları yerine getirmezse daha alt bir kastın üyesi olarak yeniden dünyaya gelecekti. Kast toplumlarında farklı toplumsal gruplar birbirlerine kapalıdır. Bu sistemde herkes, bir daha terk edemeyeceği bir kast içinde doğar, bu kasttan eş seçer ve bu kast içinde ölür. Her kast bireyinin alabileceği eğitim ve yapabileceği meslek türleri bellidir. Bu düzende insanların diğer kastların üyeleriyle bağlantı kurmaları engellenmiştir. Kast sisteminin mevcut yapılanması dışında, köylerin ve yerleşim yerlerinin en uzak yerlerinde yaşamalarına izin verilmiş parya denilen bir sınıf daha bulunurdu.
Karum nedir?
Asur ticaret kolonileri olan karumlar, Asurlu tüccarların toplandığı semtlerdir. Karum, şehrin hemen dışında ticari işlerin görüldüğü, kendine özgü siyasi ve yönetim statüsünün bulunduğu yerleşimlerdir. Asurlu tüccarların Anadolu’daki en büyük karumu, Kaniş (Kayseri-Kültepe) şehrinde bulunurdu.
Agora nedir?
Agora; şehir devletlerinde ticari faaliyetlerin yapıldığı yer olup kent meydanı, çarşı, pazar yeri anlamına gelmektedir. Adli, dinî ve siyasi fonksiyonları da olan agoralar; sanatın yoğunlaştığı, felsefenin temellerinin atıldığı, anıtların, sunakların, heykellerin bulunduğu yer yani tüccarların kalbiydi.
Han ve Çarşı nedir?
Hanlar, küçük kervanların indiği, yolcuların konakladığı, malların depolandığı, atölyelerin bulunduğu ve ticaretin yapıldığı yerlerdi. Hanlarda birden fazla dükkân olursa bu hanlara çarşı da denilirdi.
Arasta nedir?
Arasta genellikle aynı esnaf grubuna ait dükkânların bir sokak üzerinde karşılıklı sıralanması ile meydana gelmekteydi.
Ribat nedir?
Ribatlar; İslamiyet’in ilk dönemlerinde daha çok korunma, savunma ve askerî amaçlı inşa edilerek karakol veya ordugâh olarak kullanılmıştır. Sınır bölgelerinde yoğunlaşan bu yapılar, yüksek duvarlarla çevrili olup avlu ve gözcü kulelerinden oluşurdu. XI. yüzyıldan sonra sınırların genişlemesiyle birlikte iç bölgelerde kalan ribatlar, işlev değiştirerek ticari konaklama amacıyla kullanıldı. Bu yapı örneklerinin çoğu İpek Yolu üzerindeydi.
Kervansaray nedir?
Kökeni “ribat” adı verilen bir yapıya dayanan kervansaraylar, kervanların güvenliği ve konaklaması için ana yol kenarında tesis edilmiştir. Özünü yardımlaşma ve insanlık duygusundan alan vakıf sistemi sayesinde günümüze kadar gelen kervansaraylar, yollar üzerinde kurulan ve kamu yararına çalışan ticari yapılardır. Kervansaraylar genellikle 8-10 saatlik yürüyüş mesafesinde (35–40km) kurulurdu.
Bedesten nedir?
Kıymetli kumaşlar, mücevherler ve buna benzer eşyanın satımına mahsus üstü kapalı, mahfuz çarşıların bütününe verilen addır. Bedestenler zamanlarında önemli birer iktisadi kuruluştu. O devirde, günümüzdeki banka ve borsaların görevini de görürdü.
Tarihte para ilk defa kimler tarafından kullanılmıştır?
Lidyalılar
İlk ve Orta Çağlardaki en önemli ticaret yolları nelerdir?
İlk Çağ’dan itibaren Kral Yolu, İpek Yolu, Kürk Yolu ve Baharat Yolu dünya ticaretinde hâkim rol oynamıştı.
Kral yolu hakkında bilgi veriniz.
Anadolu yollarının altın çağı, Pers İmparatoru Darius’un yaptırdığı Kral Yolu ile başlamıştır. Anadolu’da, Ege Bölgesi’nde bulunan Sardes’ten başlayıp Pers İmparatorluğu’nun başkenti Sus’a kadar uzanan Kral Yolu, Anadolu yollarının belkemiğini oluşturmuştur. Kral Yolu çevresindeki ekonomi merkezleri, Ege kıyısındaki önemli limanlara bağlanırdı.
İpek Yolu hakkında bilgi veriniz
İpek Yolu, İlk ve Orta Çağlarda Çin ve Orta Doğu ile Batı ülkeleri arasındaki transit kara ticaretinde kullanılan en işlek ticaret yoludur. Orta Çağ’da Çin’den başlayıp Doğu Türkistan, Moğolistan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Türkmenistan’ı geçip Hazar Denizi’ne ulaşan İpek Yolu’nun bir kolu da İran üzerinden Suriye’nin Lazkiye Limanı’na ulaşırdı. Diğer bir büyük kolu ise Karakurum Dağları’nı aşarak İran üzerinden Anadolu topraklarına girerdi. Anadolu’dan da deniz yolu veya Trakya üzerinden kara yolu ile Avrupa’ya giderdi. İpek Yolu insan eliyle açılmış bir yol olmayıp tabiatın ve iklimin hazırladığı geniş vadi yatakları ile kervanların konaklamalarına yarayacak vahalardan oluşmuştur. İpek Yolu’ndaki güç mücadelesinin belirleyicileri Çinliler, Türkler, Moğollar, Farslar, Araplar ve Ruslardır.
Kürk Yolu hakkında bilgi veriniz.
Kürk Yolu, Don Nehri’nin denize döküldüğü yerden başlayıp Ural Dağları ve Güney Sibirya ormanları sınırından Altaylar’a, Sayan Dağları üzerinden Çin’e ve Amur Nehri’ne ulaşan yoldur. Kürk Yolu üzerinde sincap, sansar, tilki, samur, kunduz, vaşak, gelincik ve geyik gibi tüyleri güzel ve yumuşak olan hayvanların deri ve postları taşınmıştır. Üzerinde taşınan bu ürünlerden dolayı bu yola “Kürk Yolu” adı verilmiştir. Bu yoldan hayvanlarla getirilen deri ve postlar, Etil Nehri vasıtasıyla Hazar Devleti’nin merkezi Hanbalık’a (Etil) ulaştırılırdı. Daha sonra da Güney Sibirya’dan geçerek Avrupa’ya ve İslam ülkelerine gönderilirdi. Bu yolun doğu ucu ise Türk devletlerinin merkezi olan Orhun Bölgesi’nden Çin’e kadar uzanırdı.
Baharat yolu hakkında bilgi veriniz.
Hindistan’dan başlayarak Avrupa’ya ulaşan ve baharat ticareti yapılan yola Baharat Yolu denmiştir. Bu yol, coğrafi keşifler sonucunda önemini kaybetti.
Yazı kimler tarafından nasıl icat edilmiştir?
İlk Çağ’da Mezopotamya’daki dinî inanışlara göre her şey tanrıların malı idi. Tanrılar için çalışan insanlar, ürettiklerini mabetlerde birleştirirdi. Herkes elde ettiği ürünü, tanrının evine yani mabede teslim etmek zorundaydı. Rahipler, vatandaşların teslim ettiği ürünü tabletlere resmederdi. Bunun sonucunda Sümerler, mabet ekonomisinin zorunluluğu ile sembol yazısını (piktograf) icat etti. (MÖ 3000) Yazı yaygınlaştıkça semboller giderek küçülmüş ve işaret kümeleri hâline gelmiştir. İşaretler çiviye benzetildiği için bu yazıya “çivi yazısı” denmiştir.
Sümer çivi yazısı Anadolu’ya ne zaman ve hangi yollarla taşınmıştır?
Asurlular döneminde ticaret yoluyla Anadolu’ya taşınmıştır.
Tablet evi nedir?
Sümerlerde, okullara “Tablet Evi” adı verilmekteydi.
Sümerlerden sonra çivi yazısını kimler kullanmıştır?
Sümerlerden sonra çivi yazısı Akad, Babil, Asur,Hitit ve Urartu gibi medeniyetler tarafından geliştirilmiştir.
Latin alfabesinin gelişim süreci ve kağıt üretimi hakkında bilgi veriniz.
Hiyeroglif yazısı kullanan Mısırlılar yazı aracı olarak papirüs ve fırça gibi araçlar kullanmıştır. Böylece yazının taşınabilirliği kolaylaşmıştır. Mısır yazısı 24 sessiz harften oluşan Fenike alfabesinin gelişmesine de model olmuştur. Bu alfabeden Sami, sonrasında da Latin alfabesi geliştirilmiştir. İlk kez Bergama’da hayvan derisinden üretilen parşömenler birleştirilerek kitap hâline getirilmiştir. Çin medeniyeti ise parşömenden daha ucuza mal olan tekstilden yapılan kâğıdı üretmiştir. VIII ve IX. Yüzyıllarda İslam medeniyeti kâğıt üretimini yaygınlaştırmıştır.
Astronomi bilimi ile ilgili yapılan ilk çalışmalar nelerdir?
Gökyüzü olaylarının izlenmesi, kaydedilmesi ve yorumlanması günümüz modern astronomi bilimine temel oluşturmuştur. Örneğin, modern astronomideki matematiksel dayanaklar ilk defa Mezopotamya’da kullanılmıştır. Mezopotamya uygarlıkları, ziggurat adı verilen tapınaklarda gözlem yaparak, gök biliminde bilimsel gözlem yöntemini keşfetmiş ve bilgileri tablolaştırmıştır. Ay ve Güneş tutulmalarını hesaplayan bu medeniyetler; Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter, Satürn gibi gezegenlerin de varlığından haberdardı. Ayrıca bir yılın uzunluğunu, bugünkü hesaba göre sadece 4,5 dakikalık bir hata ile bulmuşlar ve bu birikimleriyle takvim yapmışlardır.
İlk Çağda Mısırlıların bilime katkıları nelerdir?
Mısırlılar; astronomi, matematik ve tıp alanında ilerlemiştir. Mısırlılar, güneş takvimini kullanmışlar, yılı 365 gün olarak hesaplamışlar ve günümüzde kullanılan takvimin temellerini atmışlardır. Ayrıca bir günü 24 saate bölmüşlerdir. Mısırlılar, geometride de ileri olduklarından, hacim ve alan ölçmeyi çok iyi biliyorlardı. Bu yüzden de mimarlıkta oldukça yüksek seviyedeydiler. Piramitler gibi görkemli binaları çok sağlam bir şekilde yapabilmişlerdir.
İlk Çağda Çinlilerin bilime katkıları nelerdir?
Çinliler; barut, kâğıt ve matbaayı icat etmişlerdir. Galileo’dan önce güneş lekeleri konusunda bilgi vermişlerdir. Geleneksel Çin tıbbının tedavi yöntemleri olan masaj ve akupunktur günümüzde de kullanılmaktadır.
Sıfırı ilk defa kullanan medeniyet hangisidir?
Hint medeniyeti
İlk Çağda Eski Yunan medeniyetinin bilime katkıları nelerdir?
Eski Yunan’da doğa bilimleri büyük bir gelişme göstermiş ve özellikle Aristoteles bitkilere ve hayvanlara ilişkin bilimsel bilgileri derleyerek botanik ve zooloji alanlarının temellerini atmıştır. Mitolojik düşünceden, akılcı düşünceye geçişi simgeleyen Miletli Thales (Tales); matematik, astronomi ve doğa felsefesiyle uğraşmıştır. İlk Yunan matematikçisi olan Thales, kendi gölgesiyle kendi boyunun eşit olduğu anda piramidin gölgesini ölçerek piramidin yüksekliğini bulmuştur. Geometriye “ispat” kavramını getirmiştir. Pythagoras (Pisagor), varlıkları ve varlıklar arasındaki ilişkileri sayılarla ve sayılara karşılık gelen çizgilerle açıklamıştır.
İlk Çağ Anadolu Uygarlıkları hangileridir?
Hititler, başkenti: Hattuşaş, Çorum yakınlarındadır
Frigyalılar, başkenti: Gordion, Ankara’nın Polatlı ilçesi yakınlarında
Lidyalılar, başkenti: Sard, Manisa-Salihli yakınlarında
Urartular, başkenti: Tuşpa, Van
İyonyalılar, başkenti: İyonya, En önemli İyon şehirleri – İzmir,Efes,Milet,Foça’dır.
www.tarihkursu.com
facebook/tarihkursu
youtube/tarihkursu
İlgili