1939 yılında başlayıp 1945 yılında sona eren II. Dünya Savaşı’nda hayatlarını
kaybedenlerin sayısının o zamanki dünya nüfusunun yüzde üçünü teşkil ettiğini
biliyor muydunuz?
Tarihin en
kanlı savaşında 75 ile 85 milyon arasında asker ve sivil hayatını kaybetmiştir.
1951’de
yapılan resmî açıklamaya göre, İkinci Dünya Savaşı senelerinde 22 bin 663
askerimiz can vermişti.
Bu sayı Türk
Silâhlı Kuvvetleri’nin o senelerdeki mevcudunun binde 6’sı idi.
Millî
Savunma Bakanı Hulûsi Köymen, Meclis’in 6 Nisan 1951’deki
oturumunda İkinci Dünya Savaşı’nın patladığı 1939’un son
dört ayı ile sona erdiği 1945’in ilk beş ayı arasında geçen 5 sene 9 ay 7 gün
içerisinde toplam 22 bin 663 askerimizi kaybettiğimizi açıkladı.
Savunma Bakanı Hulûsi Köymen, Meclis’in 6 Nisan 1951’deki
oturumunda İkinci Dünya Savaşı’nın patladığı 1939’un son
dört ayı ile sona erdiği 1945’in ilk beş ayı arasında geçen 5 sene 9 ay 7 gün
içerisinde toplam 22 bin 663 askerimizi kaybettiğimizi açıkladı.
Türkiye’de
bugün “İsmet Paşa korkaklık etti, şayet savaşa girse idik 12 Ada’yı alırdık,
Musul’a tekrar sahip olurduk, hattâ Batı Trakya’yı bile elde edebilirdik” diyen
hayalperestler ve bu boş hayallere çok daha daha fazla safdilin dalması için
çaba gösterip duranlar var.
O senelerin
fakir ama aklı başında Türkiye’si takip ettiği tarafsızlık politikası sayesinde
yüzbinlerce, belki de milyonlarca vatandaşının can vermesinin önüne geçmiş, taraflardan
birinin savaşın ardından “kurtarıcı” rolüne soyunup muhtemel bir işgale
kalkışmasına da mâni olmuş fakat sınırlarını bekleyen evlâdlarından 22 bin
663’ünü soğuk, gıdasızlık ve hastalık yüzünden kaybetmiş!
Ya bir de
girse idik başımıza Allah göstermesin, kimbilir neler gelirdi; onu hayal edin!
Kaynak: Murat Bardakçı/ Habertürk