Tarih Kursu 9. Sınıf Tarih SORU-CEVAP 9. Sınıf Tarih I. Ünite Geçmişin İnşa Sürecinde Tarih Soru-Cevap

9. Sınıf Tarih I. Ünite Geçmişin İnşa Sürecinde Tarih Soru-Cevap


Bu yazımızda güncel müfredata göre hazırladığımız 9. sınıf tarih dersi 1. ünitesi olan Geçmişin İnşa Sürecinde Tarih soru- cevap çalışmasını paylaşıyoruz. 9. sınıf tarih soru cevap çalışmamız sayesinde ders kitabındaki çalışma sorularını rahatlıkla çözeceksiniz. 9. sınıf tarih yazılıya hazırlık çalışmamızdaki sorular sizleri 9. sınıf tarih yazılısına hazırlayacak. Tarih dersi 9. sınıf sorularımızı çözerek tyt tarih ve ayt tarih sınavlarında başarılı olacaksınız. Maarif modeline uygun olarak hazırladığımız 9. sınıf tarih soruları aşağıdaki konuları kapsamaktadır.

Geçmişin İnşa Sürecinde Tarih

Tarih Öğrenmenin Faydaları

Hafızasını kaybeden insanlar ile geçmişini bilmeyen toplumlar arasındaki benzerlikler nelerdir?

Tarih bir milletin hafızasıdır.

Tarihini bilmeyen bireyler tıpkı hafızasını kaybetmiş biri gibi topluma yabancılaşır, geçmişte yaşananlardan ders çıkaramaz ve geleceğe doğru biçimde yön veremez.

Tarihte yaşanmış göç, salgın, savaş, deprem gibi yıkıcı olayların ya da barış, keşif, buluş gibi gelişmelerin neden ve sonuçlarını bilmek bireylere ve toplumlara ne gibi faydalar sağlar?

Milli bilinç kazanılmasını,

Ortak değer yargılarının oluşmasını,

Toplumsal ve ulusal barışın sağlanmasını,

Bireyde sorumluluk ve vatandaşlık duygusunun gelişmesini,

Geçmişten çıkarılan dersler ile geleceğin doğru şekillendirilmesini sağlar.

Tarih öğrenmenin bireye faydaları nelerdir?

Tarih öğrenimi, bireyin kendi kültürel kimliğini ve geçmişi anlamasına yardımcı olur. Birey, ait olduğu toplumun kökenlerini, değerlerini ve tarihsel süreçlerini öğrenerek, kendine dair bir farkındalık geliştirir.

Tarih öğrenimi geçmişte yaşanan olayları farklı açılardan değerlendirerek eleştirel düşünme becerisini geliştirir. Bu durumda bireyin olayları sorgulamasına ve olaylara farklı perspektiflerden bakabilmesine olanak tanır.

Tarihi olaylar ve bu olaylardan etkilenen insanlar hakkında bilgi edinmek, bireyin empati kurma yeteneğini artırır.

Tarih öğrenimi, geçmişteki olayların incelenmesi yoluyla, gelecekte de benzer durumlar karşısında daha bilinçli kararlar alınmasını sağlar.

Tarih öğrenimi, bireylerin toplumsal olaylara ve süreçlere daha duyarlı hale gelmesini sağlar.

Tarih öğrenmek, bireyin yazılı ve sözlü iletişim becerilerini geliştirir. Tarihsel olayları anlamak ve bu bilgileri başkalarına aktarmak, etkili iletişim yeteneklerini artırır.

Tarih öğrenmek, bireyin vatandaşlık sorumluluklarını anlamasına yardımcı olur.

Tarih öğrenmenin topluma faydaları nelerdir?

Tarih, toplumların kimliklerini oluşturmasına yardımcı olur. Bir milletin tarihi, o milletin kültürel ve sosyal kimliğinin temelini oluşturur, insanlar arasında güçlü bir aidiyet ve ulusal birlik duygusu oluşturur.

Tarih, farklı zaman ve coğrafyalarda yaşayan toplumların deneyimlerinin anlaşılmasına yardımcı olur. Bu durumda farklı kültür ve yaşam biçimlerine karşı empati geliştirmeyi sağlar.

Tarih, toplumların geçmişteki yapılan hatalardan dersler çıkarmasını sağlar. Böylece benzer hataların tekrarlanmasının önüne geçilmiş olunur.

Tarih, toplumların zaman içinde nasıl değiştiğini ve geliştiğini anlamayı sağlar. Geçmişteki toplumsal yapıyı ve kurumları inceleyerek, günümüzdeki değişimlerin ne anlama geldiğini ve nereye doğru gittiğinin toplumlar tarafından kavranılmasını sağlar.

Tarih bilgisi, toplumların kültürel miraslarını koruma ve değer verme bilincini artırır. Tarihi eserlerin, yapıların ve geleneklerin korunması ve bunların gelecek nesillere aktarılmasını sağlar.

Tarih, toplumların geçmişte yaşadığı çatışma ve savaşların nedenlerini ve sonuçlarını inceleyerek, onlara toplumsal barış ve uzlaşı için seçenekler sunar. Böylece toplumlar barışçıl ve uzlaşmacı politikalar üretmeye yönelirler.

Millî bilincin geliştirilmesine katkı sağlayan unsurlar nelerdir?

Vatan sevgisi

Bayrak sevgisi

Bağımsızlık

Millî mücadele

Cesaret

Dayanışma

Kahramanlık

Fedakârlık

Aynı ülkü etrafında birleşmek

Birlikte yaşama duygusu

Tarihin Doğası

Tarihçilerin geçmişteki tarihsel bir olayı, tarihsel bilgi yoluyla ve gerçekte yaşandığı gibi yeniden inşa etmesi mümkün müdür? 

Tarihçinin kanıtlara, belgelere ve tarihi olayı kurmak için gerekli olan bütün bulgulara ulaşmış olması, onları doğru ve objektif bir şekilde değerlendirerek tarihi yeniden inşa etmesi gerekmektedir.

Tarih, tarihçilerin kanıtlara ve belgelere dayanarak yeniden kurmaya ve şekillendirmeye çalıştıkları geçmişin kurgusu ve eldeki belgelerle ortaya konan geçmişin yansımasıdır.

Tarihçiler, araştırmalarını kendi yaşadıkları dönemde yaptıkları için geçmişi değil, geçmişten arta kalan ve günümüze ulaşabilen izleri yorumlar.

Bu nedenle tarih disiplini, tarihçilerin bakış açılarıyla ortaya konan soruların cevaplarını verir.

Tarih nedir?

Tarih; toplumların başından geçen olayları, zaman ve yer göstererek, belgelere dayalı bir biçimde anlatan, bunların sebep ve sonuçlarını, birbirleriyle olan ilişkilerini objektif olarak ele alan sosyal bir bilimdir.

Tarih ne değildir? Açıklayınız.

Tarih sadece büyük şahısların hikayesi değildir. Tarih sadece lider ve kahramanlarla sınırlı değildir.

Tarih geleceği kesin bir şekilde öngörme aracı değildir. Tarihten dersler çıkarılabilir, ancak tarihsel olaylar tekrarlanamaz. Her olay kendi bağlamında değerlendirilmeli ve geleceği tahmin etmek için bir rehber olarak görülmemelidir.

Tarih, sadece mitoloji değildir. Mitolojik öyküler, efsaneler ve destanlar tarihi olaylar gibi sunulabilir. Ancak tarihsel gerçeklikten uzaktırlar.

Tarih, tamamen öznel değildir. Tarihsel araştırmalarda tarihçinin yorumları önemli olsa da tarihsel gerçekliğin önüne geçmemelidir.

Tarih, salt kronoloji değildir. Sadece olayların sıralanması ya da geçmişte neyin ne zaman olduğunu bilmek tarih değildir.

Tarihçi kim değildir?

Tarihçi, sadece bir hikaye anlatıcısı değildir. Tarih, olayların sadece hikâye olarak anlatılması değildir. Tarihçi, olayların nedenlerini, sonuçlarını, aralarındaki ilişkileri ve toplum üzerindeki etkilerini analiz eder.

Tarihçi, belirli bir kişi veya grubu yücelten biri değildir. Tarihçiler, tarihsel figürleri veya olayları yüceltmek veya karalamak gibi bir amaca sahip olmamalıdır. Tarihsel analiz, kişilere ya da olaylara duygusal veya öznel yaklaşmaktan ziyade, nesnel bir değerlendirme yapmayı gerektirir.

Tarihçi, her şeyi bilen bir otorite değildir. Tarihçi, bilgili ve uzman olabilir, ancak her şeyi bilme iddiasında bulunamaz. Tarihsel bilgi sürekli olarak yeni belgeler, bulgular ve yorumlarla gelişir.

Tarihçi, gelecekten kesinlikle emin bir kahin değildir. Tarihçiler, geçmişi inceleyerek geleceğe dair öngörülerde bulunabilirler; ancak kesin tahminler yapmak tarihçinin görevi değildir.

Tarih nasıl yazılmaz?

Tarih, kaynaklara dayanmadan, olaylar hakkında belge ve kanıtlar sunulmadan yazılamaz. Tarih yazımı kalıntılar, buluntular ve belgeler gibi güvenilir kaynaklara dayanılarak yazılmalıdır. Eğer tarih yazımı kanıtlara dayanmaz ise tarihsel olayın doğruluğu sorgulanır ve güvenirliliği zedelenir.

Tarih, mitlere ve efsanelere dayanılarak yazılamaz. Mitler ve efsaneler, kültürlerin bir parçası olsa da tarihsel gerçeklikten farklıdırlar. Tarih, hayali ve destansı anlatılar üzerine inşa edilemez.

Tarih, tek bir bakış açısı ile yazılamaz. Tarihsel olaylar, genelde birden çok bakış açısına sahiptir. Tek taraflı tarih yazımı, olayların tam resmini görmemizi engelleyebilir.

Tarih, Anakronizm yapılarak yazılamaz. Anakronizm, geçmiş olayları, bugünün değerleri, normları ve anlayışıyla değerlendirmek anlamına gelir.

Tarih, basitleştirici ve genelleme yapılarak yazılamaz. Tarihsel olaylar karmaşıktır ve birden fazla faktörün sonucudur. Basit açıklamalar tarihsel gerçekliği göz ardı eder. Genellemelerde, farklı durum ve değişkenleri göz ardı ederek hatalı sonuçlara varılmasına neden olur.

Tarih, önyargılı ve taraflı bir şekilde yazılmaz. Tarihçi, mümkün olduğunca tarihi nesnel bir şekilde ele almalıdır. Tarihçinin kişisel, siyasi ve politik görüşleri tarihi olayların çarpıtılarak sunulmasına neden olabilir. Bu durumda yanıltıcı bir tablonun ortaya çıkmasına neden olur.

Tarihin Tanımında Olması Gereken Unsurlar Nelerdir?

 Kanıt ve belge gösterme zorunluluğu: Tarih, tarihçilerin kanıtlara ve belgelere dayanarak yeniden kurmaya ve şekillendirmeye çalıştıkları geçmişin kurgusudur.

Geçmiş olaylardan bahseder: Belgelerle ortaya çıkan geçmişin bir yansımasıdır. Başka bir deyişle tarih, geçmiş yaşantıların bugünü anlamak ve geleceğe yön vermek amacıyla anlaşılabilir ve anlatılabilir bir forma dönüştürülmesidir.

Her olay kendi dönem şartları içinde değerlendirilir: Tarihçiler, araştırmalarını kendi yaşadıkları dönemde yaptıkları için geçmişi değil, geçmişten artakalan ve günümüze ulaşabilen izleri yorumlar.

Olayların gerçekleştiği yerin belirtilmesi gerekir: Güneydoğu Anadolu ve Kuzey Suriye’de yapılan kazılarda ortaya çıkan sonuç artık Neolitik kültürün tümüyle yeniden tanımlanmasını

gerektirecek duruma gelmiştir.

İnsan toplumunu ilgilendiren olayları inceler: Tarih; toplumdaki sürekliliği, siyasal ve sosyal değişimleri, insanları etkileyen düşünce sistemlerini, kültürel ve ekonomik koşulları kaydeden bir bellek niteliğindedir.

Olayların sebep ve sonuçlarını inceler: Bu yönüyle insanları ve toplumları etkileyen her türlü

dönemsel ve olgusal değişikliği keşfetmeye çalışan, bu değişikliklerin sebep ve sonuçlarını inceleyen bir disiplindir.

Olayların zamanını kronoloji biliminin yardımı ile belirler: Tarihsel zaman içinde tanımlanan

olayların öncelik-sonralıklarına göre belli bir zamansal sıraya dizilmesiyle oluşan kronoloji,  olaylar arasında sağlam bir köprünün kurulması açısından tarihin temel ögelerinden biridir. Tarihçiler, araştırma konusu olarak seçip tanımladıkları olayları kronolojik bir akış içinde vererek tarihsel zamanın algılanmasını sağlar.

Olayların tarafsız (objektif) olarak iletilmesi: Tarihçilerin titizlik gösterdiği konu, çıkarsamaların geçerliliğidir. Pratikte tarihçiler, kaynaklardan yapılabilecek çıkarsamalardan hangilerinin doğru sayılıp sayılmayacağı üzerinde tartışarak bunları daha incelikli hale getirmek için epeyce zaman harcarlar.

Tarihte “Deney ve Gözlem” yoktur: Tarihsel olgular, fen bilimlerinin aksine kesin yasalara

dayandırılamaz; tarihçilerin kaynaklar üzerinden ulaştığı çıkarımlara ve yorumlara bağlıdır.

Tarihî bilgiler yeni bulgularla değişebilir: Tarihsel bilgiler; elde edilen yeni bilgilere, belgelere ve araştırma sonuçlarına göre değişebilir.

Tarih alanının kapsamına girebilecek ve giremeyecek olaylara örnekler vererek bu örnekleri seçmenizin nedenlerini açıklayınız.

Tarih biliminin inceleme alanına giren olaylara örnekler; Kavimler Göçü, I. Dünya Savaşı, salgın hastalıklar ve bu hastalıkların sebep olduğu gelişmeler örnek olarak gösterilebilir.

Bir olayın tarihin konusu olmasındaki en temel kriter, o olayın insan faaliyeti olup olmadığının belirlenmesi ve insanların o olaydan etkilenmeleridir.

Kavimler Göçü ve I. Dünya Savaşı gibi olaylar tamamen insan faaliyetlerinin bir sonucudur. Bu bakımdan tarihin inceleme alanına girer.

Salgın hastalıklar ise insan ölümlerine sebep olması bakımından tarihin inceleme alanına girer.

Tarihin inceleme alanına girmeyen olaylara örnekler ise; Yabani kuşların mevsim değişimlerinde yapmış oldukları göçler ve Küresel Isınma meselesi gösterilebilir.

Yabani kuşların yapmış oldukları göçler insan faaliyeti olmadığı için tarihin inceleme alanına girmez. Kuşların mevsimsel hareketi zooloji biliminin temel konusudur.

Küresel ısınmanın ortaya çıkış sebepleri ve bunların incelenmesi tarihin konusu değildir. Başta coğrafya olmak üzere doğa bilimlerinin inceleme konusudur. Ancak küresel ısınmanın insan ve toplumlara olan etkisi ve bu etki neticesinde yaşanan olaylar tarihin inceleme alanına girer.

Metafor ve analoji kavramlarını açıklayınız.

Metafor, bir şeyi başka bir şeye benzeterek daha etkili ve çarpıcı bir anlatım elde etmektir. Bu benzetme, iki farklı şey arasında aslında olmayan bir bağlantı kurar.  

 “Fransız Devrimi, volkanın patlaması gibiydi.” Bu metafor, devrimin şiddetli, yıkıcı ve dönüştürücü etkilerini vurgular.

Analoji ise, karmaşık bir durumu daha basit ve anlaşılır hale getirmek için iki farklı şey arasındaki benzerlikleri vurgulamaktır. Bu benzetme, iki şey arasında mantıksal bir ilişki kurar.

“Roma İmparatorluğu’nun çöküşü ile günümüz küreselleşmesinin yarattığı sorunlar arasında benzerlikler vardır.” Bu analoji, iki farklı dönemde yaşanan siyasi, ekonomik ve sosyal sorunların benzer yapılarını ortaya koyar.

Tarih kavramının anlamına ilişkin metafor veya analoji örnekleri neler olabilir?

Tarih, saat ile benzerdir.

Çünkü olaylar ve temalar döner dolaşır, fakat her seferinde farklı bir bağlamda karşımıza çıkar.

Bu cümle bir analoji örneğidir. Burada tarih ve saat arasında bir benzerlik kurulmuş, olayların ve temaların döngüselliği üzerinden bir karşılaştırma yapılmıştır. Bu karşılaştırma, tarihsel süreçlerin tekrar eden ve değişen yönlerini daha anlaşılır hale getirmeyi amaçlar.

Tarih bir milletin hafızasıdır.

Çünkü tarihini bilmeyen bir toplum hafızasını kaybetmiş biri gibi geçmişinden habersiz olur, geleceğine yön veremez.

Bu cümle ise bir metafor örneğidir. Burada tarih, somut bir nesne olan “hafıza” ile özdeşleştirilmiştir. Bu özdeşleştirme, tarihin bir milletin kimliği ve sürekliliği için ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır.

Neden Metafor ve Analoji Kullanırız?

Basitleştirme: Karmaşık tarihsel süreçleri daha kolay anlaşılır hale getirir.

İlişkilendirme: Farklı zaman ve mekânlardaki olaylar arasında bağlantı kurar.

Yeni bakış açıları: Bilinenlere yeni anlamlar katar ve farklı yorumlara kapı açar.

Hafızada kalıcılık: Soyut kavramları somutlaştırır ve daha kolay hatırlanmasını sağlar.

Tarihsel olayların belli bir kronoloji içine yerleştirilmesi neden önemlidir?

Tarihsel olaylar genellikle birbiriyle bağlantılıdır ve bir olay diğerini tetikleyebilir. Kronoloji, bu neden-sonuç ilişkilerini ortaya koyar ve tarihsel süreçlerin mantığını anlamamıza imkân tanır.

Kronolojik sıralama, olayların birbirleriyle olan ilişkisini ve ardışıklığını anlamamızı sağlar. Bu, bir olayın neden ve nasıl gerçekleştiğini, hangi koşullar altında ortaya çıktığını ve ne tür sonuçlara yol açtığını daha iyi kavramamıza yardımcı olur.

Tarihsel olay ve olgunun özellikleri nelerdir?

Tarihsel olay, belirli bir zaman ve mekânda gerçekleşen, başlangıç ve bitiş noktası olan, somut ve tekil bir gelişmeyi ifade eder.

Olaylar genellikle kısa süreli, ani değişimlere neden olan ve gözle görülür sonuçları olan durumlardır.

Tarihsel olaylar, kesin bir zaman diliminde ve belirli bir coğrafi bölgede meydana gelir.

Tarihsel olgu ise, daha geniş kapsamlı, süreklilik gösteren, belirli bir sürece yayılan, birden çok olayın sonucunda ortaya çıkan daha genel bir durumu ifade eder.

Tarihsel olgular, bir toplumun genel yapısını, kültürünü veya ekonomisini etkileyen uzun vadeli değişikliklerdir.

Olay ve olguyla ilgili örnekler veriniz.

İlk Müslümanların Mekke’den Medine’ye hicret etmesi olay, İslamiyet’in yayılışı olgudur.

Aynı şekilde ilk endüstriyel buhar makinesinin 1869’da James Watt tarafından icat edilmesi olay,

Sanayi Devrimi olgudur.

1789’da Fransız İhtilali’nin başlaması olay, milliyetçilik düşüncesinin ortaya çıkması olgudur.

Atatürk’ün 19 Mayıs’ta Samsun’a çıkışı olay, Türk inkılabı ise olgudur.

Geçmiş ve tarih kavramları arasındaki farklar nelerdir?

Geçmiş, yaşanmış, somut olayların bütünüdür; geri dönülemez bir zaman dilimidir. Örneğin, Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşu, Fransız İhtilali gibi olaylar geçmişe aittir. Ancak bu olayları sadece kendi başlarına düşünemeyiz. Bu olayları anlamak, yorumlamak ve geleceğe taşımak için tarih bilimine ihtiyaç duyarız.

Tarih ise, geçmişteki bu olayları belgeleyen, yorumlayan ve anlamlı bir bütün haline getiren bir insan etkinliğidir. Tarihçiler, çeşitli kaynakları (kitaplar, belgeler, arkeolojik buluntular vb.) kullanarak geçmişi yeniden inşa ederler. Örneğin, bir tarihçi, Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşunu incelerken, o dönemde yazılmış tarih kitaplarına, seyahatnamelere, fermanlara ve diğer belgelere başvurur. Bu belgeleri analiz ederek, imparatorluğun nasıl kurulduğu, hangi etkenlerin rol oynadığı gibi sorulara cevap arar.

Zamanın Farklı Düzeyleri nelerdir?

Bireysel Zaman: Hızlı akan, kişisel deneyimlere dayalı zaman algısı.

Toplumsal Zaman: Sosyal yapıların etkisiyle daha yavaş akan zaman algısı.

Coğrafi Zaman: Çevresel faktörlerin etkisiyle neredeyse durmuş gibi algılanan zaman algısı.

Tarihsel Zaman: Toplumsal olayların kronolojik sırasını belirleyen ve tarihçilerin kullandığı zaman kavramı.

Takvim Sistemleri hakkında bilgi veriniz.

Güneş ve Ay hareketleri gözlemlenerek takvimler oluşturulmuştur. Her toplum kendine özgü bir takvim oluştururken yaşamlarını en çok etkileyen olayı takvimlerinin başlangıcı olarak kabul etmişlerdir.

Ay Takvimi: İlk olarak Sümerler tarafından kullanılmıştır.

Güneş Takvimi: İlk olarak Antik Mısırlılar tarafından kullanılmıştır.

Roma Düzenlemesi: Julius Caesar zamanında Antik Mısır güneş takvimi yeniden düzenlenmiştir.

Gregoryen Takvim: Antik Mısır güneş takvimi 1582’de Papa XIII. Gregor tarafından düzenlenmiştir ve günümüzde bu takvim kullanılmaktadır. Bu takvimin başlangıcı İsa’nın doğduğu yıl (0 yılı) kabul edilmiştir.

Tarihçiler neden zamanı sınıflandırmaya ihtiyaç duymuştur?

Tarih yüzyıllık dönemlere ve çağlara ayrılmıştır. Tarihi çağlara ve yüzyıllara ayırmak, tarihçilerin araştırmalarını kolaylaştırır.

Çağ: Kendine özgü bir özellik taşıyan zaman parçası; asır, dönem, devir.

Yüzyıl: Milat başlangıç alınarak 0-99, 100-199, 200-299 vb. olarak sayılan yüzyıllık dönem.

Tarihi Devirler hangi olayla başlar?

Tarih Öncesi Devirler: Yazılı kaynakların olmadığı dönemdir. Antropolojik araştırmalar XIX. yüzyılda hız kazanmış ve tarih öncesi devirler hakkında bilgi sağlamıştır.

Tarihi Devirler: Sümerlerin MÖ 3200’lerde yazıyı icat etmesiyle tarihi devirler başlar.

Tarihi Çağlar hangileridir? Başlangıç ve bitişlerini belirleyen olaylar nelerdir?

Eski Çağ: Yazının icadından Batı Roma İmparatorluğu’nun çöküşüne kadar (bazılarına göre, Hıristiyanlığın Büyük Kostantinus tarafından resmî din olarak kabul edildiği 336-337 ye kadar) olan devre, Eski Çağ denir.

Orta Çağ: Eski Çağ’ın bitiminden İstanbul’un fethi olan 1453 yılına (veya Amerika’nın keşif tarihi 1492 yılına) kadar olan devre de Orta Çağ denilmektedir.

Yeni Çağ: 1453’ten 1789 yılındaki Fransız ihtilaline kadar olan devre Yeni Çağ denir.

Yakın Çağ: Fransız ihtilalinden günümüze kadar olan devre de Yakın Çağ denilmektedir.

Tarihsel bilginin özellikleri nelerdir?

Tarihsel olaylar tekrarlanamaz bu yüzden gözlemlenmesi mümkün değildir.

Tarihsel bilgi, laboratuvar ortamında tekrar edilmesi ya da üzerinde gözlem yapılması mümkün olmayan geçmiş yaşantıları ele alır.

Tarihçiler farklı kaynaklardan elde ettikleri çok sayıda kanıttan yararlanır.

Tarihçiler, araştırma süreçlerinde ulaştıkları belge, bulgu ve anlatılar üzerinden geçmişi yeniden kurgular.

Tarihçilerin her türlü yazılı ve görsel belgeden, arkeolojik buluntu ve kalıntıdan, konuyla ilgili yapılmış çalışmalardan ya da görgü tanıklığından yararlanması gerekir.

Tarih, kaynaklara ve kanıtlara dayandırılması gereken bir disiplindir.

Az sayıda belge günümüze ulaşmıştır.

Uzak geçmişte yaşanan olay ya da olgularla ilgili bir araştırma yapıldığında kaynak sayısı daha az olacak ve daha az kanıta erişilecektir.

Bazı tarih çalışmalarında kaynaklara bağlı olarak daha sınırlı bir çalışma alanı söz konusudur.

Tarih diğer bilim dallarından faydalanır. Tarih çalışmalarında kronoloji, coğrafya, arkeoloji, nümismatik, diplomatik gibi farklı disiplinlere ait alan bilgilerinden yararlanılır.

Tarih hangi yönüyle fen bilimlerinden ayrılır?

Tarih ilmi olayları incelerken fen bilimlerinin kullanmış olduğu yöntem olan deney ve gözlemi kullanamaz.

Çünkü tarihi olayların tekrarı söz konusu değildir.

Fen bilimlerinde, laboratuvar ortamında yapılan deneyler neticesinde olgular güncellenebilmektedir.

Tarihte ise böyle bir durum söz konusu değildir. Tarihçi olayları incelerken geçmiş dönem şartları düşünülerek ortaya konan olgulara dayanmak zorundadır.

Bu bakımdan tarihçi, olayları incelerken olayın geçtiği döneme ait belge, arkeolojik buluntu, kalıntı ve kütüphanelerdeki kaynak kitapları, Sosyal Bilimlerin kullandığı araştırma yöntemlerini kullanarak değerlendirmelidir.

Tarihin bir bilim dalı olduğu görüşünün kanıtları nelerdir?

Tarih bir bilimdir. Olayları araştırırken kullandığı yöntemler ve diğer bilim dalları ile olan ilişkisi onun bilim dalı olduğunun göstergesidir.

Tarih bilimi olayları ve olguları incelerken belirli bir metodoloji izler.

Tarihçiler, kaynakları titizlikle analiz ederler. Tarih analizlerinde kaynak eleştirisi ve kronolojik düzenleme gibi yöntemler kullanır. Bu da onun bilim olduğunun göstergesidir.

Tarihsel bilginin bilimsel olması için neler gerekmektedir?

Tarihi olaylar bir sistem dahilinde incelenirse bilimsel özellik kazanır. Tarihi olaya ait tüm bilgilerin toplanması, araştırması, tanzim etmesi bunları yaparken de bilimsel metod ve yöntemleri kullanması gerekmektedir. Bu adımlar izlenirse tarihi bilgi bilimsel nitelik kazanır.

Tarihte nedenler ve sonuçlar ayırt edilmeseydi ne olurdu?

Tarih biliminde olayların neden ve sonuçları ayırt edilemeseydi, tüm olaylar tamamen bir rastlantının ürünü gibi anlatılırdı.

Bu durumda tarihçiler olayları anlatırken olayları açıklamadan ve neden sonuç ilişkisi kurmadan üst üste yığarak anlatmayı tercih ederlerdi. Bu şekilde tarih yazıcılığı hikayeden öteye geçemezdi.

Tarih olaylar ve olgular arasında neden-sonuç ilişkisi kurmasaydı, sadece olayların kronolojik olarak sıralanmasından ibaret bir faaliyet haline gelirdi.” görüşüne katılıyor musun?

Böyle bir yaklaşım, olayların ardındaki derin nedenleri ve bu olayların sonraki gelişmelere olan etkilerini göz ardı ederdi.

Olayların sadece kronolojik bir sırayla sıralanması, tarihsel süreçlerin anlamını ve önemini kavramamızı zorlaştırırdı.

Neden-sonuç ilişkisi kurmadan, bir olayın diğerini nasıl tetiklediğini veya nasıl bir değişime yol açtığını anlamak mümkün olmazdı.

Bu da, tarihsel bilginin yüzeysel kalmasına ve geçmişten ders çıkarma yeteneğimizin zayıflamasına neden olabilirdi.

Bir olayın tarihsel önem taşıması için hangi özelliklere sahip olması gerekir?

Tarihsel önem taşıyan bir olayın önceki döneme göre büyük bir kırılma ve değişim yaratması gerekir. (Bir olayın çağ açıp çağ kapatması)

Tarihsel önem taşıyan olayın yeni fikirler, teknolojiler getirmesi ya da var olan düzeni kökten değiştirmesi gerekir. Örneğin Sanayi Devrimi, Fransız Devrimi gibi.

Bir olayın tarihsel önem taşıması için etki alanının geniş olması gerekir. Sadece yerel değil uluslararası alanda etki yaratmış olması önemlidir.

Tarih disiplininin kapsamını oluşturan konular nelerdir?

Tarih disiplininin kapsamını geçmiş olayların incelenmesi, toplumların ve kültürlerin gelişimi, siyasi ve ekonomik yapılar, sosyal ve kültürel değişimler ve tarihi kişilik ve liderler ile onların verdikleri kararlar oluşturur.

Tarih disiplini, insanlığın geçmişine dair derinlemesine bir anlayış geliştirmeye çalışır ve bu anlayış günümüz toplumlarının kendilerini ve geleceği anlamalarına yardımcı olur.

Tarihsel bilginin üretim sürecinde neden farklı bilim dallarından yararlanmak gerekebilir?

Tarihsel bilginin üretim sürecinde farklı bilim dallarından yararlanmak, daha kapsamlı, doğru ve zengin bir tarih anlayışını mümkün kılar.

Diğer disiplinler, tarihsel olayları farklı açılardan inceleyerek daha geniş ve derinlemesine bir anlayış sağlar.

Bu disiplinler, toplumsal yapılar, ekonomik sistemler, kültürel normlar ve bireysel davranışlar gibi çeşitli unsurların tarih üzerindeki etkilerini ortaya koyar.

Tarihsel olaylar, yalnızca kendi dönemlerinin politik, sosyal ve kültürel bağlamları içinde tam olarak anlaşılabilir.

Farklı bilim dalları, tarihsel süreçlerdeki karmaşık neden-sonuç ilişkilerini daha net bir şekilde ortaya koyar.

Örneğin, psikoloji bireysel ve toplumsal davranışları incelerken, ekonomi bilimi maddi kaynakların dağılımı ve bunun tarihsel süreçler üzerindeki etkilerini araştırır.

TARİHSEL BİLGİNİN ÜRETİM SÜRECİ

Tarihe yardımcı bilimler nelerdir?

Arkeoloji: Kazı yolu ile toprak ve su altındaki maddi kalıntıları ortaya çıkarır.

Sosyoloji: Toplumları ve toplumsal olayların neden ve etkilerini inceleyen bilim dalıdır.

Diplomatik: Resmi belgeleri cins, şekil ve içerik bakımından inceleyen bilim dalıdır.

Heraldik: Resmi belgelerdeki mühür, arma ve özel işaretleri inceleyen bilim dalıdır.

Coğrafya: Yeryüzünü fiziki, ekonomik, beşeri ve siyasi yönlerden inceleyen bilim dalıdır.

Paleografi: Geçmişte kullanılan yazı çeşitlerini ve bu yazıların özelliklerini inceleyen bilim dalıdır.

Epigrafi: Kitabeleri ve üzerindeki yazıları şekil ve içerik bakımından inceleyen bilim dalıdır.

Etnografya: Toplumların yaşayışlarını, hayat tarzlarını, örf ve adetlerini inceleyen bilim dalıdır.

Antropoloji: İnsan ırklarının kökenini ve insan gelişimindeki biyolojik, toplumsal ve kültürel etkileri inceleyen bilim dalıdır.

Filoloji: Günümüzde ve geçmişte konuşulan dilleri ve bu dillerin gelişimlerini inceleyen bilim dalıdır.

Nümismatik: Bir devletin veya uygarlığın siyasi, ekonomik ve kültürel yapısı hakkında bilgi veren para ve madalyaları inceleyen bilim dalıdır.

Kimya: Bir buluntu veya belgenin gerçek olup olmadığını ya da hangi döneme ait olduğunu ortaya çıkarırken kendisinden yararlanılan bilim dalıdır.

Kronoloji: Geçmişten günümüze meydana gelen olay ve olguların zamanını tespit ederek sıralar.

1. Elden ve 2. Elden kaynaklar nelerdir?

Geçmişte yaşanmış olaylara ait her türlü yazısız veya yazılı bulguya “belge” veya “kaynak” denir. Tarihçiler, tarihsel bilginin üretim sürecinde çeşitli kaynaklar kullanmaktadır. Bu kaynaklar, genel olarak birinci elden ve ikinci elden kaynaklar olarak isimlendirilmiştir.

Birinci elden kaynaklar, olayların yaşandığı dönemde ya da bu dönemden hemen sonra oluşan veya oluşturulan özgün kaynaklardır. Kitabe, abide, arkeolojik buluntu, para vb.

İkinci elden kaynaklar ise olayların yaşanmasından çok daha sonra birinci elden kaynaklara dayandırılarak ortaya konmuştur. İlber Ortaylı’nın kitabı gibi.

Tarihin kaynakları oluşma biçimlerine göre kaç gruba ayrılır örneklerle açıklayınız.

Sözlü kaynaklar (efsaneler, destanlar, menkıbeler vb.),

Yazılı kaynaklar (tabletler, kitabeler, kronikler, fermanlar, beratlar vb.),

Sesli ve görüntülü kaynaklar (resimler, fotoğraflar, filmler, video bantları vb.),

Eşya ve nesneler (arkeolojik buluntular, tarihî eşya ve nesneler) şeklinde de sınıflandırılmaktadır.

Tarihsel bilginin üretim sürecinde neden farklı kaynaklardan bilgi toplamaya ihtiyaç duyulur?

Bir tarihçinin, bilginin üretim sürecinde farklı kaynaklardan bilgi toplamasında, tarihî olayların karmaşık bir yapıda ve çok boyutlu olmasının önemli bir rolü vardır.

Her kaynak aynı derecede güvenilir ve tarafsız olmayabilir.

Farklı kaynakların karşılaştırılması, bir kaynaktaki eksikliklerin diğer kaynaklarla tamamlanmasına, tarihçilerin daha kapsamlı analizler yapabilmesine, kaynakların doğruluk ve güvenirliliğinin değerlendirilmesine yardımcı olur.

Böylece daha dengeli ve tarafsız (objektif) bir tarih yazımı mümkün hâle gelir.

Sonuç olarak tarihsel bilginin çözüm sürecinde farklı kaynaklardan bilgi toplamak, daha doğru, kapsamlı ve güvenilir bir tarih anlayışını mümkün kılar.

Bu da tarihin doğru yazılmasına ve daha iyi anlaşılmasına olanak tanır.

Kaynakların güvenilirliği tarihsel bilginin üretim sürecini nasıl etkiler?

Güvenilir kaynaklar, tarihsel olayların doğru bir şekilde anlaşılmasına, tarafsız ve objektif bir şekilde sunulmasına katkıda bulunur.

Güvenilir olmayan kaynaklar ise, yanlış veya eksik bilgiye ve hatalı yorumlara yol açabilir, araştırmanın taraflı bir şekilde hazırlanmasına sebep olabilir.

Güvenilir kaynaklar, tarihsel olayların bağlamını ve kronolojisini doğru bir şekilde anlamaya yardımcı olur, bu da tutarlı ve sağlam bir tarihsel anlatı oluşturmayı mümkün kılar.

Tarih araştırması yaparken nasıl bir yöntem izlenmelidir?

İlk adımda çalışılacak konu belirlenmelidir.

İkinci adımda “kaynak araştırması” (tarama) yapılmalıdır.

Üçüncü aşamada kaynaklar karşılaştırmalı bir şekilde incelenmeli geçerlik ve güvenirlik testinden geçirilmelidir.

Son aşamada “kanıta dayalı ürün” ortaya konmalıdır.

Tarih biliminin yöntem basamakları nelerdir? (tarama, tasnif, tahlil, tenkit ve terkip aşamalarını açıklayınız.)

1. Tarama (Kaynak Arama)

Bu aşamada tarihçi, konuyla ilgili tüm olası kaynakları araştırır ve toplar. Bu kaynaklar, yazılı belgeler (kitaplar, gazeteler, mektuplar), görsel materyaller (fotoğraflar, filmler), maddi kalıntılar (eserler, yapılar) ve sözlü tarih gibi çeşitlilik gösterebilir.

2. Tasnif (Sınıflandırma)

Toplanan kaynaklar, konu ve tarihsel döneme göre düzenlenir ve sınıflandırılır. Bu sayede karmaşık görünen bilgi yığını daha anlaşılır hale gelir ve analiz için hazırlanır.

3. Tahlil (Çözümleme)

Sınıflandırılan kaynaklar, içerikleri açısından detaylı bir şekilde incelenir. Bu aşamada kaynakların güvenilirliği, tarafsızlığı ve kapsamlılığı değerlendirilir. Kaynaklar arasındaki çelişkiler ve eksiklikler tespit edilmeye çalışılır.

4. Tenkit (Eleştiri)

Tahlil edilen kaynaklar, bilimsel yöntemlere göre eleştirilerek doğru sonuçlara ulaşılmaya çalışılır. Bu aşamada kaynakların yazarı, yazıldığı tarih, amaç ve ideoloji gibi faktörler göz önünde bulundurulur. Kaynakların orijinalliği sorgulanır.

5. Terkip (Sentez)

Son aşamada ise elde edilen bilgiler bir araya getirilerek anlamlı bir bütün oluşturulur. Bu sayede konuyla ilgili yeni bir görüş veya açıklama ortaya konulur.

Tarih Araştırma ve Yazımında Dijital Dönüşüm

Dijitalleşme ile ilgili kavramlar nelerdir?

Sayısallaştırma: Fiziksel bir materyali (kitap, belge, fotoğraf vb.) dijital ortama aktararak okunabilir ve işlenebilir hale getirme işlemidir. Örneğin, bir kitabın taranarak PDF formatına dönüştürülmesi sayısallaştırmadır.

Doğuştan dijital veri: Başlangıçta dijital ortamda üretilen ve fiziksel bir karşılığı olmayan veri türüdür. Sosyal medya paylaşımları, e-postalar ve web siteleri gibi platformlarda üretilen veriler doğuştan dijital veridir.

Büyük veri: Çok büyük hacimli, çeşitlilik gösteren ve yüksek hızda üretilen veri kümesidir. Sosyal medya verileri, internet trafiği verileri ve sensör verileri büyük veriye örnektir.

Yoğun veri: Belirli bir konu veya olay hakkında çok detaylı ve kapsamlı bilgi içeren veri türüdür. Bir tarihsel olayın tüm belgelerinin dijitalleştirilmesiyle elde edilen veri kümesi yoğun veriye örnektir.

Yapılandırılmış veri: Tablo, veritabanı veya elektronik tablo gibi düzenli bir formatta saklanan veri türüdür. Nüfus sayımı verileri, kütüphane katalogları yapılandırılmış veriye örnektir.

Veri analizi: Toplanan verilerin anlamlandırılması, ilişkilerin belirlenmesi ve sonuçların çıkarılması işlemidir. Tarihsel verilerin analiz edilmesiyle geçmişteki olaylar hakkında yeni bilgiler elde edilebilir.

Veri madenciliği: Büyük veri kümelerinden gizli kalmış bilgi ve örüntüleri keşfetme işlemidir. Tarihsel verilerde veri madenciliği yaparak beklenmedik ilişkiler ve kalıplar bulunabilir.

Yakın okuma: Bir metnin her kelimesi, cümlesi ve paragrafı üzerinde detaylı bir inceleme yapmaktır. Tarihsel metinlerin anlaşılması için yakın okuma önemlidir.

Uzak okuma: Birçok metni genel olarak tarayarak ana fikirleri ve konuları belirleme işlemidir. Tarihsel araştırmada geniş bir kaynak taramasında uzak okuma kullanılır.

Hiper Metin: Birbiriyle bağlantılı yazı, görüntü, video gibi verileri içeren bir metin organizasyonudur. Genel ağ (web), birbirine bağlantılı milyarlarca sayfadan oluşan bir hiper metin sistemidir.

Dijital tarih çalışmalarında izlenecek süreçler nelerdir?

Araştırma ve Veri Toplama: Konu belirlendikten sonra doğru ve güvenilir kaynaklardan veri toplanır. Bu kaynaklar, kitaplar, belgeler, fotoğraflar, haritalar gibi çeşitli formatlarda olabilir.

Verileri Dijitalleştirme: Toplanan veriler (fiziksel belgeler, fotoğraflar vb.) dijital formata dönüştürülür. Bu sayede verilerin daha kolay saklanması, paylaşılması ve analiz edilmesi sağlanır.

Verileri Düzenleme ve Kataloglama: Dijitalleştirilen verilerdeki hatalı, eksik veya çelişkili bilgiler düzeltilir. Veriler meta verilere dönüştürülür. Verilere kolay erişim sağlamak için bir sistem oluşturulur ve veriler bu sisteme göre düzenlenir. Bu sayede verilerin aranması ve bulunması kolaylaşır.

Verilerin Analiz Edilmesi ve Yorumlanması: Düzenlenen ve kataloglanan veriler detaylı bir şekilde incelenir. Verilerdeki kalıplar, ilişkiler ve anlamlar ortaya çıkarılır. Bu aşamada istatistiksel yöntemler de kullanılabilir. Elde edilen sonucun geçerli ve güvenilir olması için bu aşamada çok dikkatli olunması gerekir.

Sonuçları Paylaşma ve Sunma: Elde edilen sonuçlar, tablolar, grafikler, haritalar gibi görsel araçlar kullanılarak daha anlaşılır hale getirilir. Bu sonuçlar, raporlar, makaleler, sunumlar veya web siteleri aracılığıyla paylaşılır.

Özetle, dijital tarih çalışmaları, geçmişe dair bilgilerin daha etkin bir şekilde toplanması, analiz edilmesi ve sunulmasını sağlar. Bu sayede tarihçiler, daha derinlemesine ve kapsamlı araştırmalar yapabilir ve tarih bilgisine daha geniş kitlelerin erişimini sağlayabilirler.

Kaynakların dijitalleştirilmesi, tarih araştırmalarını ve yazımını nasıl etkilemiş olabilir?

Kaynakların dijitalleştirilmesi, tarihsel araştırmalar ve yazım süreçlerinde büyük bir devrim yaratarak birçok yönden derinlemesine etkiler yaratmıştır.

Bu etkiler, araştırma sürecinin hızlanması, erişim kolaylığı, veri güvenliği, analiz yöntemlerinin gelişimi ve disiplinlerarası çalışmalara olanak tanıma gibi pek çok alanı kapsamaktadır.

Dijitalleştirilmiş kaynaklar, tarihçilerin daha geniş veri kümeleri üzerinde çalışmasına olanak tanır.

Bu da, daha kapsamlı ve detaylı tarihsel analizler yapmayı mümkün kılar.

Dijital ortamda toplanan ve analiz edilen veriler, mevcut tarih yazımını yeniden değerlendirme ve yeni yorumlar getirme fırsatı sunar.

Örneğin, daha önce göz ardı edilmiş bir belgenin dijital ortamda analiz edilmesi, bilinen bir tarihi olayın farklı bir açıdan değerlendirilmesini sağlayabilir.

Sonuç olarak, kaynakların dijitalleştirilmesi, tarihsel araştırma ve yazım süreçlerinde büyük bir dönüşüm yaratmış ve tarihin daha geniş, daha derinlemesine ve daha erişilebilir bir şekilde incelenmesini mümkün kılmıştır.

Dijital tarih araştırmaları yapılırken yasalara uymanın gerekliliği ile ilgili neler söylenebilir?

Dijital tarih araştırmaları yapılırken yasalara uymanın gerekliliği, araştırmacının etik ve hukuki sorumluluğunun bir parçasıdır.

Bu gereklilik, telif haklarına saygı göstermeyi, kişisel verilerin korunmasını sağlamayı ve bilgiye erişimde yasal sınırlar içerisinde kalmayı içerir.

Yasalara uymamak, araştırmacıyı hukuki yaptırımlarla karşı karşıya bırakabileceği gibi, araştırmanın güvenilirliğini ve saygınlığını da zedeler.

Bu nedenle, dijital ortamda yapılan tarih araştırmalarında, yürürlükteki yasalar ve düzenlemeler titizlikle göz önünde bulundurulmalıdır.

Dijitalleşme öncesi tarih araştırmaları ile dijitalleşme dönemindeki tarih araştırmaları arasındaki farklılıklar nelerdir?

ÖzellikDijitalleşme ÖncesiDijitalleşme Dönemi
Araştırma AmaçlarıDaha dar kapsamlı ve sınırlı içerikli.Daha kapsamlı ve zengin içerikli.
Veri TürleriAnalog veriler (devamlı ve değişken akışa sahip). Örn: Arşiv belgeleri.Doğuştan dijital veriler (genel ağ siteleri, çevrimiçi forumlar, e-kitaplar vb.).
Veri ToplamaArşiv taraması: Günümüze kalmış belgelerin taranması.Çevrimiçi tarama: Dijital ağlar üzerinden daha kapsamlı tarama.
Veri AnaliziYakın okuma: Toplanan verilerin dikkatli okunması.Uzak okuma: Metnin derinlemesine kavranması ve katmanlarının görünür hale getirilmesi.
Yazım SüreciBireysel yazma: Kişinin özgün fikirlerini yazması.İş birlikli yazma: Birden fazla kişinin ortak çalışarak yazması.
Metin TürüMetin: Kelimelerin biçim, noktalama ve anlatım özellikleriyle bir araya gelerek oluşturdukları anlatım biçimi.Hiper metin: Genel ağ siteleri, çevrimiçi forumlar gibi bağlantılı metinler.

Dijitalleştirme çalışmalarının tarih araştırma ve yazımındaki güçlü ve zayıf yönleri ile fırsat ve tehditleri nelerdir?

Güçlü YönlerZayıf Yönler
  Zengin içerik Tarama kolaylığı Analiz kolaylığı Ulaşılabilirlik Ekonomiklik Doğru değerlendirme Verilerin kolay işlenebilmesi    Bilgi kirliliği Güvensiz bilgi Geçerlilik ve güvenilirlik sorunu Ayırt etme güçlüğü Kontrol güçlüğü  
FırsatlarTehditler
  Yeni amaçlar ve konular Toplumları daha yakından tanıma fırsatı Konulara farklı açıdan bakabilme Farklı yorumlarla karşılaşma Yeni analizler Yeni teoriler Gözle görülmeyen ilişki analizi      Siber tehditler Yasal sorumluluklar Bilgi intihali

Dijital platform destekli araştırma basamakları nelerdir?

Konuyla ilgili bilgi edinmek için güvenilir kaynaklara ulaşma: Araştırmaya başlamadan önce konuyla ilgili doğru ve güvenilir bilgilere ulaşmak için çeşitli kaynaklardan yararlanılır. Bu kaynaklar arasında akademik makaleler, kitaplar, haber siteleri ve uzman görüşleri bulunabilir.

Konuyla ilgili görsel materyaller (harita, fotoğraf, resim vb.) bulma: Görsel materyaller, konuyu daha iyi anlamanıza ve araştırmanıza derinlik katmanıza yardımcı olur. Bu materyaller, konunun tarihsel süreçteki gelişimini, farklı kültürlerdeki yansımalarını veya güncel durumunu görselleştirerek daha iyi kavranmasını sağlar.

Ulaşılan bilgi kaynaklarının ve görsel materyallerin güvenilirlik, doğruluk, tarafsızlık, anlaşılırlık gibi ölçütlere göre değerlendirilmesi: Bulunan bilgilerin ve görsel materyallerin doğruluğu, güncelliği ve güvenilirliği araştırmanın kalitesi açısından çok önemlidir. Bu nedenle, elde edilen bilgilerin farklı kaynaklardan teyit edilmesi ve eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirilmesi gerekir.

Konuyla ilgili seçilen bilgilerden çıkarımlar yazma: Değerlendirilen bilgilerden yola çıkarak kendi düşüncelerinizi ve yorumlarınızı ortaya koymanız, araştırmanın en önemli aşamalarından biridir. Bu aşamada, elde edilen bilgileri analiz ederek, sonuçlar çıkarabilir ve bunları yazıya dökebilirsiniz.

Telif ve fikri mülkiyet haklarını (alıntı ve referansların kullanımı, yayınlanmış gizli ve/veya özel bilgilerin kullanımı vb.) dikkate alarak bir ağ günlüğü (blog yazısı) yazma: Araştırma sürecinde elde edilen bilgileri ve sonuçları başkalarıyla paylaşmak isterseniz, telif haklarına ve etik kurallara uygun hareket etmeniz gerekir. Bu nedenle, alıntılar yaparken kaynak göstermeli ve başkalarının fikirlerini çalmamaya özen göstermelisiniz.

Dijitalleşmenin tarih araştırma ve yazım süreçlerine etkileri neler olabilir?

Dijitalleşmenin getirdiği hız tarihçi için en önemli avantajdır. Bu sayede tarihçi çok sayıda belgeye elindeki bilgisayar aracılığı ile ulaşabilecek konuma gelmiştir.

Belgelerin dijital olarak her an her yerde kullanıma açık olması diğer bir avantajdır. Dijitalleşme öncesinde bu süreçler çok uzun zaman almaktaydı.

Belgelerin elektronik ortamda olması, okuma kolaylığı açısından önemlidir. Metin veya çizimlerin önemli ölçüde büyüterek incelenmesi önceki manuel araçlardan (el büyüteci) çok daha avantajlıdır.

Çeşitlilik sunması da dijitalleşmeyi ön plana çıkarmaktadır.

Ancak dijitalleşmenin bazı olumsuz etkileri de gözden kaçmamalıdır.

Türk tarihçiliği üzerinden değerlendirme yaparsak dijitalleşme öncesinde Osmanlı Arşivi’nde (İstanbul) genç bir tarihçinin birçok avantajı söz konusuydu.

Öncelikle taramayı küçük kartlar üzerinden elle yapması ayrıca bu katalogların, ulaşmaya çalıştığı belgenin alfabesiyle yazılması onun vizyonuna ve birikimine büyük katkılar sunmaktaydı.

Diğer taraftan arşivde çalışmalarını sürdüren tarihçinin bu alanda (tarihçilikte) önemli çalışmalar yapmış ve yapmaya devam eden birçok uzman isimle etkileşime geçmesine zemin hazırlamaktaydı.

Bütün bunlar dijitalleşme öncesi bu tarz büyük arşivlerin aynı zamanda bir “okul” niteliğinde hizmet vermesini sağlamaktaydı.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Related Post

Tarih Araştırma ve Yazımında Dijital Dönüşüm Yazılıya Hazırlık Soru-CevaplarıTarih Araştırma ve Yazımında Dijital Dönüşüm Yazılıya Hazırlık Soru-Cevapları

Tarih Araştırma ve Yazımında Dijital Dönüşüm konusu ile ilgili yazılı soruları ve cevapları hazırladık. 9. sınıf tarih dersi 1. ünitesi yazılıya hazırlık sorularımız MEB maarif model ile uyumludur. Güncel müfredata göre hazırladığımız Geçmişin İnşa Sürecinde

9. Sınıf Tarih II. Ünite Eski Çağ Medeniyetleri Soru-Cevap9. Sınıf Tarih II. Ünite Eski Çağ Medeniyetleri Soru-Cevap

Bu yazımızda güncel müfredata göre hazırladığımız 9. sınıf tarih dersi 2. ünitesi olan Eski Çağ Medeniyetleri soru- cevap çalışmasını paylaşıyoruz. 9. sınıf tarih soru cevap çalışmamız sayesinde ders kitabındaki çalışma sorularını rahatlıkla çözeceksiniz. 9. sınıf tarih yazılıya hazırlık çalışmamızdaki